Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Günümüzde Çin işgali altında bulunan Doğu Türkistan’ın tarihi şehri Kaşgar iki ipek yolunun buluştuğu konumu ile tarih boyunca önemli bir ticaret ve kültür merkezi oldu. Kuzeyinde Tanrı Dağları, güneyinde Karakunlun Dağı bulunan şehrin ayrıca Keşmir’in Hindistan ve Pakistan denetimindeki kesimleriyle sınırı vardır. Batısında Pamir Yaylası bulunur. Bu yönde Kırgızistan, Tacikistan ve Afganistan’la da komşudur. Doğusunda ise Taklamakan Çölü vardır. Bu coğrafi konumu ile İpek yolunun incisi olarak adlandırılan şehir eski çağlardan bu yana Çin’in Orta Asya, Hindistan ve Avrupa ile olan ticaretinin merkezi olarak önemli bir yere sahip oldu.
Kaşgar, adını Uygurcada “yeşim taşı” anlamına gelen “Kaştaş” sözcüğünden almıştır. Kaşgar’ın sakinleri ise önce Karluklar Türkleri ardından da Uygur Türkleri oldu. İlk Türk İslam devleti olan Karahanlılara başkentlik de yapan şehir ekonomik ve siyasi merkez olmanın dışında edebi ve kültürel açıdan da önemli bir şehir olarak öne çıktı. Türk-İslam eserleri arasında önemli yeri olan Kaşgarlı Mahmud tarafından yazılan Divanı Lugatit Türk ve Yusuf Has Hacip tarafından kaleme alınan Kutadgu Bilig adlı eserler burada yazıldı.
Camileri, mescidleri, medreseleri ile önemli bir Türk-İslam şehri olan Kaşgar 18.yydan itibaren ise Çin tarafından işgal edildi. Bölgede kurulan Çin hakimiyetine Müslümanlar birçok kez isyan ettiler. 19.yyın ikinci yarısında başarılı da oldular. Yakup Han tarafından 1870 yılında Kaşgar’da bağımsız bir devlet kuruldu. Aynı yıl bir Kaşgar elçisi büyük bir ilgiyle karşılandı. Yakup Hana birinci rütbeden nişân-ı Osmânî ile kılıç ve alem gönderildi. 1872’den itibaren Yâkub Han’ın hâkim olduğu Kaşgar’da ve diğer yerlerde hutbeler Padişah Abdülaziz adına okundu; 1875’ten itibaren de Kaşgar emirliğinin babadan oğula geçmesi kabul edildi. Fakat bu girişimler, 1877’de Yâkub Han’ın ölümü üzerine Çinliler’in Kaşgar’ı istilâ etmesiyle yarım kaldı.
Şehrin İslam kimliği de zaman içerisinde tahribata uğradı. Özellikle 1960’lardaki kültür devriminden sonra ancak 100 kadar cami ve mescid kurtulabildi. Doğu Türkistan’ın en büyük camisi olan ve şehrin İslam kimliğini ayakta tutan Iydgah camii başta olmak üzere, Afak Hoca Camii ve Türbesi, Döng Mescidi, Kaşgarlı Mahmud Türbesi ve Yusuf Has Hacip Türbesi günümüze ulaşan önemli eserlerdir.
BENZER HABERLER