Son Dakika
Norveç’te mülteci hayatı yaşayan Doğu Türkistanlı aydın ve aktivist Samet Abla 12 Mayıs Anneler gününde 2 yıldır hiçbir şekilde haberleşemediği ve üstelik hayatta olup olmadığını dahi bilmediği 81 yaşındaki annesine duyduğu özlemi ve sesini duyamamanın dert ve istırabını dile getirmiş ve işgalci Çin’in ülkesindeki baskı zulüm,ve sosyıkırm uygulamalarına karşı duyduğu tepki ve isyanını “Bu Zulmün Adı Yok !” başlığı altında yazıya dökerek sosyal medya’da paylaşarak haykırmıştır ! Dünyanın dört bir yanında Muhaceret hayatı yaşayan yürekleri yaralı ve dertli Doğu Türkistanlıların ortak duygu ve düşüncelerini yansıtan Kısa ancak, duygu dolu bu notunu aşağıda bilgilerinize sunuyoruz. “Cennetin Annelerin ayakları altında Olduğu” nu bizlere emreden bir yüce dinin mensupları olarak başta Doğu Türkistan’da yıllardır evlatlarına hasret kalan yüreklerinden taşan hasret ve istiraplarını göz yaşları ile ifade eden tüm annelerimizin ellerinden öpüyor,Allah’tan sağlık,esenlik ve huzur dolu hayırlı ömürler dileriz. ( Uygur Haber ve Araştırma Merkezi UYHAM)
Samet ABLA- NORVEÇ
BU ZULMÜN ADI YOK !
Annem bu yıl 81 yaşına bastı tabii ki eğer hayatta ise!
Ama ben gerçekten Anamın hayatta olup olmadığını bilmiyorum. Çünkü 2 yıldır telefonla de olsa görüşemedim ve sesini de duyamadım.
2 yıl öncesinde hafta’da bir telefon ederdim.Annem benim telefon açacağım günü değil saat ve dakikaları hesaplayarak benim telefon etmemi büyük bir özlem ve hasretle beklerdi.
Onun beklediği gün ve saatte telefon edemediğimde hasret ve üzüntüsünden geceleri uyuyamadığını bana söylerdi. Daha sonraki telefon görüşmemizde ise, son telefondan sonra arada geçen zamanın gün,saat ve dakikasını hesaplayarak bana söylerdi.Ben bu sebeple Annemi daha fazla bekletmemek ve hasret çektirmemek ve bir az da vicdan azabımı azaltmak için onunla anlaştığımız şekilde gün ve saatte telefon açmaya gayret ederdim.
Çok iyi biliyiorum ki, telefonla görüşemediğimiz son 2 yıl içinde Sevgili Annem yıl,ay, gün,saat ve dakikaları saymakla yorulmuştur. Ama ben de bu vicdan azabımı en azından asgariye indirmek için telefonun bağlanmayacağını bilsem dahi onlarca kez telefonun tuşlarına basmaya devam ettim. Acaba olur ya ! Telefon tesadüfen bağlanırsa ? Onun sesini bir duysam hayatta olduğunu anlayarak sevinsem diye umutlanırdım. Ama telefonun her tuşuna bastığımda “Özür dileriz,bu numaraya ulaşılamıyor !” sözünü bir Çinli’nin çirkin ve bed sesi ile duymak zorunda kalıyordum.
Bazen uzun uzun tefekküre dalıyorum ve Çin’in bu zulmünü anlamaya ve hatta zoraki de olsa kabul etmeye kendimi zorluyorum. Ama,sonuçta bütün bunları kabul etmemin asla mümkün olmadığı sonucuna varıyorum.Bazen ise, İşgalci Çin’in Milletime yaptığı bu baskı ve zulmüne bir isim bulmaya çaba gösteriyorum. Fakat, ÇKP Faşzminin Doğu Türkistan asıl sahipleri olan biz Müslüman Türkleri envaiçeşit Çin işkence yöntemleri baskı ve zulümleri ile toptan yok etmeyi amaçlayan bu alçaklıklarını, acımasız ve vahşi cinayetlerini insanlık dışı soykırımlarını basitçe “ ZULÜM “ olarak tanımlamak ve kabul etmek asla mümkün değildir !
Canim Anneciğim, Anneler gününü en kalbi duygularımla tebrik eder,mübarek ellerinden özlem ve hasretle öperim.
KAYNAK : Sayın Samet Abla’nın kişisel sosyal medya hesabı
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Ekonomi » etnik Çatışma » Genel » Gündem » Haber » insan hakları » Orta Asya » Otomotiv » Röportajlar » SiyasetBENZER HABERLER