Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Çin, günümüzde Uygur (Sincan) bölgesinde kurduğu yüzlerce Toplam kampında 1 – 2 milyon arasında olduğu tahmin edilen Müslüman Uygur’u gözaltında tutuyor. Bu insanların hiç bir soruşturma veya adlı yargılamaya tabi tutulmadan aylarca hatta ve yıllarca bu kamplarda hapiste tutuluyorlar. Çin Komünist Partisinin kontrol ve gözetiminde toplama kamplarında bu suçsuz insanlar hukuk dışı olarak normal olmayan yaşam şartlarında tutuluyorlar.
Çin yönetiminin bölgede kurduğu bu kampların varlığının uluslar arası kuruluşlar tarafından tam olarak ortaya çıkarılmasından bu yana iki yıl geçti .Kamplar ile ilgili bir dizi raporlar yayınlandı.Bu raporların yayınlanmasından sonra Çin’in bu hukuku kötüye kullanma uygulaması BM. başta Hükümetler ile uluslara arası insan hakları ve hukuk kuruluşları tarafından kınandı ve kapatılması için çağrılar yapıldı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü(HRW) Çin direktörü Sophie Richardson, “ Çin’in Uygur bölgesinde Şu anda, dünyadaki herhangi bir ülkenin etnik ve dini kimliğinden dolayı 1 milyondan fazla Müslüman insanı toplama kamplarında hapsetmesi insan havsalasının kabul edebileceği bir uygulama asla değildir. Uluslararası toplum bölge’de yaşayan azınlık Müslümanların sağır edici şiddetteki feryatları ile imdat çığlıklarının daha da yükseleceğine ve buna bizzat şahit olacağımıza bahse girebilirsiniz” serzenişinde bulundu.
HRW Direktörü Sophie Richardson’in bölge ile ilgili olarak çarpıcı tesbitleri maddeler halinde şöyle
Ancak İnsan Hakları Gözlem Evi(HRW) ‘nin yayınıladığı en son ve yeni bir İnsan Hakları İzleme raporuna göre , Çin makamlarının Uygurların yaşamlarının hemen hemen her yönünü takip ettiğini ve bu konuda yeni teknolojileri kullandıklarını açıklıyor. Çin’in bu uygulamalarının terörle ilgisi olmayan normal ve masum etnik Müslüman Türklerin günlük yaşantısını gözetleyen ve kontrol eden bir uygulamalar olduğunu belirtiyor. Uygurların fazla elektrik kullanmaları, camiye bağış yapmaları dahi şüpheli bir eylem olarak tanımladıkları ve haklarında soruşturma başlattıklarını ortaya koyuyor.
HRW Asya Direktörü Richardson ayrıca Axios’a “ Çin’in uyguladığı bu şüpheli ölçütler daha sonra çok sayıda suçsuz insanın keyfi olarak tutuklanması ve kamplara hapsedilmelerine yol açıyor.” açıklamasında bulunuyor. Son zamanlarda New York Times gazetesinin de belirttiği gibi Çin’in bu toplama kamplarında tutuklu bu insanların hapsedildikleri bu kamplarda dahi sürekli kontrol ve gözetim altında yaşıyorlar .
Çin’in Bölgedeki Toplama Kampları Uygulamasına Karşılık Dünyanın Tepkisizliği
== Çin ile Uygur bölgesi üzerinden batıda komşu ve bu Ülkenin en yakın dostu ve mütteği olarak bilinen ve çok önemli ekonomik ve siyasi partneri olan Pakistan Başbakanı Imran Khan, Mart-2019’da Finansial Times(FT)Gazetesine yaptığı açıklamasında “Açıkçası, Komşu bölge’de yaşayan Uygurlar’a Çin’in ne yaptığını ve onların ne olduğunu bilmiyorum.” dedi.
==Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusa sahip İslam ülkesi olan Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo ,önceleri bölgedeki drama tepki göstermede öncülük etmesine rağmen,daha sonra bu fikrinden vaz geçerek çark ettiğini gösterdi. Endonezya Cumhurbaşkanı da daha sonraları Pakistan Başbakanı’nın açıklamalarına benzer bir söylem sarfetti.
== Geçtiğimiz hafta Pekin’e resmi bir ziyarette bulunan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres , Çin’in bölgedeki baskı ve zulüm uygulamalarına karşı sessiz kalmayı tercih etti.
== Bu arada, Doğu Türkistan’da (Sincan’da ) bir fabrikası bulunan Volkswagen’in CEO’su de geçenlerde yaptığı açıklamada Çin’in bölgedeki toplu gözaltı uygulamaları için “Farkında olmadığını” iddia etti.
== İslam İşbirliği Teşkilatı ise bölgedeki Çin’in baskı uygulamaları için daha da ileri gitti ve Çin’in bu insanlık dışı uygulamalarından övgü ile söz etti.
== Geçtiğimiz Şubat ayında Pekin’i ziyaret eden Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ise, “Müslüman vatandaşlara iyi baktıkları için Çin’e teşekkür ederek “Çin yönetimi ulusal güvenliğine yönelik Müslüman vatandaşlarının muhtemel tepkilerine tedbirler almasının ve onları çökertmesinin Çin’in ” Doğal hakkı olduğunu ” ileri sürdü.
== ABD., AB, Türkiye’de ve Dış İlişkiler Konseyi’nin bir raporunda da belirtildiği gibi “ Çin’in bölge’deki aykırı uygulamaları için hiçbir ülke kritik açıklamalar yapmanın ötesinde bir eylemde veya girişimde bulunmuyor.” dedi.
Kuzey Atlantik Konseyi’nde(NATO’da) uzun yıllar kıdemli bir diplomat olan John Herbst. “ Çin’in bugün dünyanın 2. en büyük ekonomik gücü konmunda. Bu nedenle Ülkeler Çin ile ilişkilerinde Uygur sorununu kritik bir mesele haline getirmeyecekler. Çin bu nedenle çok acımasız davranmaktadır. Ele alınması zor bir meseledir. ” açıklamasında bulunuyor.
Richardson : Bölge’de olanlar Bir gecede Olmadı
HRW Örgütü Çin Direktörü Sofhie Richardson şu hususa özellikle dikkati çekiyor ; “ Bölge’de Çin’in bu uygulamaları veya olup bitenler bitenler şimdi bir gecede olmadı . Bizler veya bizim gibi çalışan analistler bunun bu aşamaya kadar geleceğini veya geldiğini görmediysek bu çalışmaları özgürce yapmadığımızın itirafıdır. Şimdi veya daha sonra sorunun niceliği veya neyin eksik olduğunu merak etmeliyiz.”şeklinde konuştu.
Ancak,Uygur İnsan Hakları Projesinin Direktörü ve aynı zamanda önemli bir Uygur eylemcisi olan Ömer Kanat’in bu konudaki yormu şöyle ; ” Doğu Türkistan’da aniden ve çarpıcı biçimde tırmandı. Kamplar, Uygurların dini ve etnik kimliğini toptan olarak, son kez ve kesin olarak yok etmek için tasarlanmış bir uygulamadır.” dedi.
Kaynak : https://www.axios.com/uighur-muslim-detention-camps-xinjiang-china/ Aida Amer / Axios
BENZER HABERLER