logo

trugen jacn

DOĞU TÜRKİSTAN DAVASI VE KAFA KARIŞTIRAN HUSUSLAR VE ALGI OPERASYONLARI

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor

Doç.Dr.Erdem Özdemir

Doğu Türkistan davası ile bu ülkedeki gelişmeler konusunda  bilgi  kirliliği ve sulandırılmasından  kaynaklanan  bir çok sorunlar ve  kafa karışıklıkları var. Konunun içinde olan  birisi olarak bu kirlilikleri ile kafa karışıklıklarını  tesbit etmeye ve gidermenin yollarını  anlatmaya çalışacağım.

  1. Ç Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında  “bir milyondan fazla ya da iki milyona yakın”  şeklinde tahmin ettiğimiz  bu  muazzam sayı  Çin devletinin bu kampları bizzat görmek ve araştırma yapmak için  BM.dahil resmi  veya STK.bazında hiç bir kuruluş temsilcisinin  ülkeyi ziyaret etmelerine izin vermemesinden  dolayıdır. 1-2 milyon  arasında  yuvarlayarak ifade ettiğimiz bu korkunç  sayıdaki Türklerin   bu kamplarda   olduğunu inkar etmiyor.
  2. Çin yönetimi bu Toplama kamplarının varlığını   ve tutulan insanları İnkar etse bile  bu kampların sayısını  yüzlerle ifade ediyor. Ayrıca  ülkemizce ve hatta dünya çapında  tanınan bir çok  ünlü bilim,din,kültür,  politika, sanat ve kültür insanı Uygur Türkünden aylardır haber alınamaması bu inkarın ne kadar gerçek dışı ve  saçma  olduğunu kanıtlamaktadır.
  3. Anne,baba,kardeş, amca,dayı  ve diğer bir çok yakınlarının  Çin’in bu kamplara hapsetmiş olduğunu   onlara daha fazla zarar gelmemesi için dillendirmeyen,gizleyen ve bu yüzden   sesini duyamayan, arasa ulaşamayan, Türk milleti ve devletinin engin gönlüne sığınmış yüzlerce Uygur öğrenci içimizde yaşamaktadır. Yöremizde, bu Nazi Kamplarının varlığının  en somut belgesi  Doğu Türkistanlı bu öğrencilerdir.  Ayrıca, bu öğrencilerinin ülkelerine geri dönmeleri için aileleri üzerinden kendisilerine baskı,tehdit ve şantaj yapmaları de bir gerçektir. Doğu TÜrkistan’daki Çin Nazi Kamplarının varlığına  hala inanmayan varsa özelden  bana yazarlarsa ben bu kişileri bu öğrencilerle bizzat  görüştürebilirim.
  4. ABD.,AB başta  Doğu Türkistan’daki Çin baskı zulmü ile Çin Nazı Kamplarını dillendiren ve kamu oyuna taşıyarak Çin’i sıkıştıran ülkelerin Çin yönetimine   karşı çıkarları Doğu Türkistan davası ile birebir örtüştüğü bir vakıadır. Bu ülkelerin Uygur davasını dile getirmesi  ve desteklemesi ile örtüşüyor  olması  bunun yalan ve gerçek olmadığını göstermez. Ayrıca,bunun somut kanıtları veya  çıktıları da yoktur, Uygur Türkleri kendi davalarını yürütürken,Çin’in soykırım uygulamalarını dillendirirken, onları  ABD.&ye yamayarak iftıra atmak veya bu ülke  ile işbirliği yapan veya  lehine çalışan kişiler olarak göstermek tam bir  ahlaksızlıktır. Uygurlar şu an bağımsızlık veya  otonom veya siyasi hakları için değil veya  sosyal kültürel ana dil, din özgürlüğü için değil Tanrının tüm canlılara bahşettiği yaşama hakkı için bir  silahlı değil  barışçıl ve  sözlü ifade etme  bağlamında  fikri mücadele vermektedir. Kimler veya  hangi ülkeler hangi  gerekçeyle bu mücadelenin haksızlığını iddia edebilir  ?
  5. Radikal veya aşırı uç örgütlerine Uygurların katılımasını eleştirmek ayrı konudur.  Marjinal bazı Uygur gurupların bu durumunu öne sürerek ve gerekçe göstererek Çin’in milyonlarla ifade edilen  suçsuz insanı kamplarda tutmak ve insanları işkencelerden geçirmesini  haklı ve makul görmek  asla insanı ve adil bir tutum değildir. Bu iki konuyu bir birlerine karıştırmak kabul edilemez.  Ayrıca CİA  başta olmak üzere tüm emperyal güçler tarafından domine edilmeye çalışılan  Irak ve  Suriye’deki bu Terör örgütlerine Türkiye’den, İngiltere’den, Almanya’dan hatta  etnik Çinli  Militanların dahi katıldıkları bir gerçektir.  Çin yönetiminin bu terör örgütlerine katılan marjinal sayıdaki bir kaç Uygur Türkünü bahane ederek  işgali altında bulundurdukları Doğu Türkistan’da  milyonlarca insanı  kamplara kapatması asla kabul edilemez ve bu durum bu insanlara baskı ve işkence yapılması için asla gerekçe olamaz !  Üniversal hukuk sisteminde Suç ve ceza kişiseldir.
  6. Bazı “karanlık” yayınların yalanlarına kapılıp soydaşı, dindaşı olduğumuz en azından türdeşimiz yani insan olan bu kardeşlerimiz suçlanmamalı ve onlara  haksızlık  yapılmamalıdır. Doğu Türkistan’daki insanı soruna ve bu insanların davasına   bir katkınız  olamıyarsa da bu ve benzeri  Çin’in ortaya attığı ve yaydığı  yalan yanlış haberlere  inanarak kafaları bulandırmayın. Zulmü yok saymayın, alkışlamayın, sessiz kalmayın. Bizler insanız ve her zaman  onurlu birer  İnsan  olarak kalalım.
  7. Şu buzlar içinde donmuş Uygur balasının fotoğrafı üzerinden bile bilgi kirliliği yapıp, insanlara yas tutturmadınız. O fotoğrafa inanmasanız bile milyon tane anne babanın kampta olduğu ülkede yavrular ne yapmakta, haberi olan var mı ?
  8. Araştırma konusu Uygur ya da Doğu Türkistan olup, Çin ile ilişkilerinin bozulmasından, vize alamamaktan ye da bir şekilde oraya gidememekten korkan bilim ve sanat insanlarına da  asla ve kat’a anlayış gösteremiyorum  ve onların  bu konudaki iyi niyetlerinden şüphe ruyuyorum maalesef. Bu belki  bana göre duygusal bir hüküm. Bu kapı, bir Uygur araştırmacısı olarak artık bana da kapandı. İsimlerini burada ifşa etmek istemediğim bir İngiliz bir de Amerika’lı Uygur müziği araştırmacı dostlarım, bu zulme sessiz kalamadıkları için yıllarca alan araştırması yaptıkları Uygur yurduna artık gidememektedirler. Ben  onlarla bu konuyu konuştuğumuzda hiç bir pişmanlık  duymadıklarını bana s ifade ettiler.
  9. Aziz Türk Milletini, özellikle aydınlarımızı,bilim insanlarımızı velhasıl tüm Türk Vatandaşlarını kendilerine en çok yakışan  ve genlerinde mevcut olan bir tutuma, yanı adalete,şafkata merhamete ve  empati yapmalarına   Türdeşleri ,Kardeşleri ve  soydaşları olan Doğu Türkistan Türklerini  en azından gönül birliği noktasında anlamalarına  davet ediyorum.
Etiketler: » » » » » » » »
Share
560 Kez Görüntülendi.