Son Dakika
Malezya’da yayınlanan Malaysiakini gazetesi yayınladığı bir haberde Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da Müslüman halka karşı baskı ve zulüm uygulamalarını gündeme taşıdı.İslam Ülkelerinin bu duruma kayıtsız kalmasını eleştirerek; “İslam İşbirliği Örgütü’nün Uygurlara Karşı Çin yönetiminin kollektif Bastırma Uygulamalarına Karşı Tepki göstermesi” gerektiğini yazdı.
Çin tarihin bilinen en büyük kitlesel Soykırım kampanyalarından birini Doğu Türkistan’da yürütüyor .
Gazeteciler, akademisyenler ve aktivistler ve diğer hemen hemen herkes gözaltına alınmakta,işkence ve sistematik siyasi baskılan, etnik ve dini aşağılamalar yapılmaktadır. Bu kamplarda meydana gelen toplu ölümler de dahil olmak üzere bin insanlık dışı uygulamalar Doğu Türkistan’daki (Sincan olarak bilinen) insan hakları ihlallerinin kapsamını ortaya koymaktadır.
Birleşmiş Milletler, ABD ve Avrupa Birliği ve diğer uluslar arası kuruluşlar Çin’i bu baskılara son vermeye çağırdılar. ABD Senatörü Marco Rubio ve Kongre Üyesi Chris Smith, Sincan Komünist Partisi Sekreteri Chen Quanguo’ya, Global Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası hükümleri uyarınca yaptırımlar uygulanması çağrısında bulundu.
Ancak, Doğu Türkistan Müslümanların karşı karşıya bulunduğu bu insani krize karşı Müslüman olan ülkelerde hükümet ve sivil toplum büyük ölçüde sessiz kalmaktadır. Diğerlerinin yanı sıra Mısır, Türkiye, Suudi Arabistan, Malezya, Pakistan ve Endonezya, Doğu Türkistan’daki Müslümanların dini ve etnik kimliklerinin sistematik olarak yok edilmesi uygulamalarına karşı sessiz kalmaktadır.
Bu hükümetlerin bazılarından kendi insanlarına karşı işlenen insan hakları ihlalleri göz önüne alındığından olsa gerek, onun için sukut içinde sessizve beklemektedir. Yine bu bazı İslam ülkeleri yönetimleri de, Rohingya Müslümanlarının korkunç durumu için yüksek sesle zaman zaman konuşurlar. Çin’in Uygurlara karşı uyguladığı baskı,zulüm ve insan hakları ihlallerine karşı takınılan bu çifte standartlı tutum Çin’i Müslüman Uygurlara karşı baskı ve zulmünün dozajını arttırması için cesaretlendirmiştir ve Çin’in zamanla bu ülkelerin bu konuda kendilerine destek olacaklarına inandırmasına yol açmaktadır.
Kendisini “Müslüman dünyasının kolektif sesi” olarak tanımlayan İslam İşbirliği Örgütü’nün (İİÖ) sessizliği özellikle hayal kırıklığı yaratıyor. Gerçekçi.,dürüst ve açık olalım. Çin’in Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği uygulamalar , Çinli yetkililerinin iddia ettiği gibi, İslam aşırılığını kontrol etmekle hiçbir ilgisi yoktur. Aksine Müslümanlara karşı topyekün ve açık bir savaştır.
İslam İşbirliği Örgütü(İİÖ) geçmişte bir kez de olsa Çin’de yaşayan müslüman Uygurların ihlal edilen haklarını korumak ihtiyacı duydu ve bunu açıklamıştır. Çin’in Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de 2009’daki şiddet olayları sonrası İİÖ, Çin’den bölgedeki gerginliğin bazı temel nedenleriyle yüzleşmesini isteyen diplomatik bir açıklama yapmıştır.
O zamandan beri, İslam İşbirliği Örgütü (İİÖ) Xi Jinping’in ortaya attığı küresel Çin projeleri olan Bir Kuşak-Bir yol Girişimi’nin ekonomik fırsatların teşviklerinden yararlanmak amacı ile baskı zulüm ve soykırıma sessiz kalmakta ve tepki göstermemektedir.Bu durum ise.asla insanı,vicdanı ve ahlakı bir durum değildir.
ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ TOPLAMA(NAZİ)KAMPLARINA AİT SON GÖRÜNTÜLER
KAYNAK : https://www.islahhaber.net/islam-isbirligi-orgutu-uygurlarin-kollektif-bastirilmasina-tepki-gostermeli-225795.html
Etiketler: Çin » Din » Dünya » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Haber » Makale Analiz » Röportajlar » SiyasetBENZER HABERLER