Son Dakika
Çin, topraklarında 138 farklı maden(element) bulunan Uygur Özerk bölgesinde yer altı zenginliklerini sömürmek için asimilasyon politikaları uyguluyor. Bir yandan bölgedeki Çinli nüfus yoğunluğunu artırmaya çalışan Pekin, diğer taraftan Uygur Türkleri’ne yıldırma politikalarını artırıyor.
KUZEY HABER AJANSİ
Tarihi Türkistan coğrafyasının bugün Çin sınırları içinde kalan Doğu bölümü Sincan Uygur Özerk bölgesi olarak biliniyor. Çin’in kuzeybatısındaki özerk bölgenin yüzölçümü yaklaşık 1 milyon 600 bin kilometre kare. Başka bir ifadeyle Türkiye’nin yüzölçümünün neredeyse iki katı.
Geniş bir coğrafyaya yayılan bölge bugün Rusya, Moğolistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Afganistan, Pakistan ve Hindistan ile komşu durumda. 21,5 milyon nüfuslu özerk bölgede çoğunluğu Uygur Türkleri oluşturuyor. Uygur Türklerinin nüfusa oranı yüzde 45. İkincisi sırada ise ortakoy escort bayan otele gelen escort bayan merter escort bayan yüzde 41’lik bir oranla Han Çinlileri geliyor.
Pekin yönetiminin “Hanlılaştırma” politikası yüzünden bölgenin demografik yapısı son 50 yıl içinde dramatik bir şekilde değişti. Bölgede aynı zamanda Kazak, Kırgız ve Moğol Kökenli gruplar da yaşıyor. Bu etnik gruplara ait 5 ayrı özerk yapı daha bulunuyor.
Tarihin çeşitli dönemlerinde bağımsız olan Doğu Türkistan, özellikle 19 ve 20. yüzyıllarda Çin ile Rusya’nın hâkimiyet mücadelesine tanık oldu. 1878’de Çin tarafından işgal edilen bölge, “Yeni Topraklar” anlamına gelen “Sincan” ismiyle doğrudan imparatorluğa bağlandı.
Son olarak 1944 yılında ilan edilen “Doğu Türkistan Cumhuriyeti”, 5 yıl sonra komünist idareye bağlı Çin halk kurtuluş ordusunun bölgeye girmesiyle son buldu. O dönem baskılardan kaçan binlerce Uygur Türk’ü Himalayaları aşarak doğduğu toprakları terk etti. Bu insanların önemli bir bölümü bugün halen Türkiye’de yaşamını sürdürüyor.
Bugünkü Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi. Türk tarihinin önemli kültür merkezlerinden Kaşgar da özerk bölgenin sınırları içerisinde. Kent, Kaşgarlı Mahmut ve Yusuf Has Hacib’in türbelerine ve sahipliği yapıyor. Bölge başta petrol ve kömür olmak üzere önemli yeraltı kaynaklarına sahip. Bölgedeki kaynaklar enerji sıkıntısı çeken Çin için büyük önem taşıyor.
Ancak bölgenin kaynaklarının bölgeye aktarılmaması tepkilere yol açıyor. Uygur Türklerinin en önemli sorunları işsizlik ve Uygurca eğitime getirilen sınırlamalar. Başkent Urumçi 5 Temmuz 2009’da Uygur Türklerinin barışçıl gösterilerine sahne olmuş ancak Han Çinlilerin müdahalesi sonucu çıkan olaylarda çok sayıda kişi hayatını kaybetmişti. Olayların ardından fatura yine Uygur Türklerine kesilirken, yüzlerce kişi gözaltına alındı, 9 Uygur Türkü idam cezasına çarptırıldı.
Öte yandan son dönemde de Uygur Özerk bölgesinde tansiyon düşmüyor. Son olarak Mayıs ayında, Urumçi’de meydana gelen bombalı saldırıda 39 kişi hayatını kaybetti. Saldırıyı hangi grup ya da grupların düzenlediği meçhul.
Bölgedeki militan gruplarının nasıl organize oldukları ya da yabancı örgütlerle bağlantıları olup olmadığı net olarak bilinmiyor. İnsan hakları gruplarının bu konudaki yorumu ise; zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklara sahip bölgedeki huzursuzluğa, ekonomik eşitsizlik ve Uygurların kültürel ve dinsel baskıya maruz kalmalarının neden olduğu yönünde.
Gerekçesi ne olursa olsun Urumçi’deki saldırı, Çin güvenlik birimlerinin güvenlik ihmalini de otaya koydu. Çünkü bu saldırıdan yaklaşık bir ay önce de hedefte Urumçi’deki ana tren istasyonu vardı. Bu saldırılar sonrasında harekete geçen Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı, güvenlik güçlerinin ülke genelinde bir yıl boyunca “terörle mücadele operasyonları” yapacağını açıkladı.
Bakanlık stratejisi çerçevesinde ülke genelinde güvenlik güçlerinin şüpheli durum ve şiddet unsurlarıyla alakalı bilgileri bir havuzda toplayacağı ifade edildi. Farklı eyaletlerdeki güvenlik güçlerinin demiryolları ve havalimanları gibi ulaşım ağlarında işbirliğini güçlendireceği, kalabalık bölgelerde silahlı devriyelerin ve güvenlik kontrollerinin artacağı kaydedildi.
Resmi Xinhua (Şinhua ) ajansına göre, Hotan, Kaşgar ve aksu şehirlerinde mayıs ayında yapılan terörle mücadele operasyonlarında terörist eylemlere karıştıkları iddiasıyla 200’den fazla kişi gözaltına alındı. 23 örgütün çökertildiği, 200’den fazla patlayıcı düzeneğinin de ele geçirildiği ifade edildi.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur özerk bölgesinde terörle mücadele bahanesiyle son derece sert önlemlere başvuruyor. Bu önlemlerin birçoğu, bölgede yaşayan Uygur nüfusa gözdağı verme amacını taşıyor. Bunun son örneği, ülkenin kuzeybatısındaki Uygur Özerk Bölgesi’nin ili şehrinde 55 kişinin bir stadyumda 7 bin kişinin önünde toplu olarak yargılanmasıydı.
Sanıklara atfedilen suçlar; adam öldürme, ayrılıkçılık ve terör örgütü üyeliğiydi. Toplu yargılama sonrasında 3 kişiye idam cezası verilirken, kaç kişinin hapis cezası aldığı açıklanmadı. İdam cezasına çarptırılan zanlıların, geçen yıl eyaletin Yining kentinde, “ellerindeki bıçaklarla aralarında 3 yaşındaki bir kız çocuğunun da bulunduğu aynı aileden dört kişiyi öldürdüğü” öne sürüldü. Mahkemenin ayrıca 65 kişi hakkında çeşitli suçlardan yakalama kararı verdiği belirtildi.
Tanrı dağlarının eteğindeki Kaşgar, tarihi dokusu. Mimarisi. Geleneksel pazarları. Ve sokak berberleriyle sanki zamanın durduğu bir kent. Yusuf Has Hacib ve Kaşgarlı Mahmut gibi Türk tarihinin önemli isimlerinin türbelerine de ev sahipliği yapan şehir, bugün Çin’e bağlı Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin sınırları içinde.
Kent 2003 yılının şubat ayında meydana gelen depremde büyük zarar görmüş, Kaşgar ve çevresinde binlerce insan evsiz kalmıştı. Bölgenin deprem kuşağında olması, Çin yönetimini harekete geçirdi. 2010 yılının ağustos ayında 8 bakanlık ortaklaşa bir renovasyon planı hazırladı. Plana göre 5 milyon metrekarelik bir alanda, 28 ayrı mahallede, 49 bin 83 ev yıkılacak ve yeniden inşa edilecekti.
220 BİN UYGUR KENTTEN GÖÇ ETTİRİLDİ
Çalışmaların 5 yıl içinde tamamlanması planlandı. Bu süreç içerisinde Kaşgar sokaklarında yıkım ekipleri ve buldozerler eksik olmadı. 65 bin ev yıkıldı ve 220 bin Uygur yerlerinden göç ettirildi. Uygulanan kentsel dönüşüm projesi, Uygur Türklerine ait tarihi dokunun yok edildiği yönündeki eleştirilerine neden oldu.
Çinli yetkililer ise dönüşümün tarihi dokuya sadık kalınarak yapıldığını savunuyor. Yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalanlar ise bu projenin Pekin Yönetimi’nin yeni aldatmacası olduğu görüşünde. Kaşgarlılar Çin’in sadece kentin tarihi dokusunu değil, demografik yapısını da değiştirdiğini vurguluyor.
Eski Doğu Türkistan Vafkı Başkanı Hamit Göktürk, Çin’in Uygur Türklerine yönelik baskılarını TRT Türk’e değerlendirdi. Çin’in uygulara etnik ayrımcılık yaptığını savunan Göktürk’e göre, bu politikanın nedeni, bölgedeki yer altı zenginlikleri.
Göktürk’e göre Çin yalnız bugün değil daha önce de bölgede ayrımcılık yapıyordu. Pekin, ABD’de 11 Eylül İkiz Kuleler saldırısından kadar, kendilerine karşı gelen Uygurlara milli bölücü, Pantürkist, Pan İslamist yaftasını yapıştırıyordu. 11 Eylül’den sonra ABD’nin küresel terörizmle mücadele bahanesiyle başlattığı küresel operasyonların ardından Çin de bir gecede Uygur Türklerine yönelttiği bu tanımlamaları Radikal İslamcı, cihatçı diye değiştirdi.
Göktürk, şunları söyledi, “Çin, Sovyetler Birliği ayaktayken bu kadar baskı yapamıyordu, Çünkü Rus korkusu vardı. Şimdi Rus tehlikesi izole olunca Çin, Doğu Türkistan’dakilere her türlü zulüm, işkence, etnik ayrımcılık etnik soykırımı uyguluyor.
ÇİN TOPYEKÜN SAVAŞ AÇMIŞ DURUMDA
Doğu Türkistan’da bugün Çin, teröristlere karşı değil, topyekûn Uygurlara savaş açmış durumda. Bugün 22 Mayıs’ta Urumçi’deki intihar saldırılarından sonra Türk Kültür ve medeniyetin en iyi korunduğu Hoten bölgesinde Hindistan sınırına yakın olan güney bölgesinde bir operasyon başlattı ve büyük bir abluka var burada. Pekin’den getirilen büyük bir orduyla büyük bir katliam yaşanıyor burada.”
Bölgenin geleceğiyle ilgili en tehlikeli durum da Çin’den kitle halinde getirilip Doğu Türkistan’a yerleştirilen Çinli göçmenler meselesi olduğunu kaydeden Göktürk, “Bugün Doğu Türkistan’da dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz rezervi bulundu. Bugün doğu Türkistan’da keşfedilen kömür madeni bütün Çin’i 5 bin yıl temin edecek kadar büyük bir rezerve sahip. Şimdi bu rezervleri açarken, doğal kaynakları işletirken Çinlilerin göçü bölgenin geleceğine yönelik bu kaygıya vesile oluyor” diye konuştu.
Kaynak : http://www.sondevir.com/analizler/186224/cin-uygurlarin-madenlerine-goz-dikti-video.html
Etiketler: Çin » Genel » Görüş Yorum » Haber
BENZER HABERLER