Son Dakika
Prof. Dr. İlber ORTAYLI
Erhan AYDIN, Erciyes Üniversitesi’nde eğitim gören Türkologlardan. Yüksek lisansını Ankara Üniversitesi’nde yapmıştır. TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı) tarafından Moğolistan’da yürütülen Türk anıtları projesinin epigrafik değerlendirmesi ekibinde bulundu. Köktürk yazıtları uzmanı, malum Moğolistan coğrafyasında bir zamanlar Türkler ve Moğollar iç içe yaşarlardı. Etraftaki doğayı, botaniği, evcil hayvan kullanımını özellikle atçılığı birlikte bilen iki kavim.
TÜRKİYE İLGİLENMİYOR
Fakat arada dil ve âdetler bakımından önemli farklar var. Bu dün de vardı, bugün de görülüyor. Moğollar galiba daha iyi zamana ve zemine göre yaşam biçimlerini değiştirebiliyorlar. Özellikle Rusya kültürünü daha çabuk benimsediler. Türkler ise bu bölgeyi büyük ölçüde terk ettiler ve Uygurların yaşadığı Doğu Türkistan’a çekildiler. Ortaçağlarda önce Budizm, Nasturilik ama asıl önemlisi ilk Müslüman devletler olarak İslam kültürü çevresine adım attıklarından dolayı bir farklılaşma var. Erhan Aydın 2010 yılında doçent olduktan sonra 2013-2014 yıllarında Pekin’de bulunan Merkezi Milletler Üniversitesi’nde (Minzu University of China) konuk öğretim üyesi olarak çalıştı. Burada Uygur Türk’ü olan Mihriban Hanım’la evlendi. Eşi Çin uyrukludur, evlikleri Çin’de olmuş. Beş yıldır karı-koca olarak Türkiye’de yaşıyorlar. Çin devleti, bir ziyaret için Urumçi’ye, ailesinin yanına giden Mihriban Hanım’ın pasaportunu iptal ederek dış gezi hakkını kaldırdı.
Türkiye maalesef dünyanın bu çevresiyle ve buradaki en eski Türk devletlerinin mirasıyla ve Türkistanlılarla yeterince ilgilenmiyor.
Yakın zamanda bazı Uygurlar da sınır dışı edilmişti. Bunun nedeni de ayrıntılı olarak açıklanmadı, kamuoyu tatmin edilmedi. Kalabalık bir ülkenin bu gibi baskılarına göz yumulmaması gerekiyor. Üzerinde duruyoruz, çünkü Erhan Aydın’ın siyasetle ve dış Türkler politikasıyla ilgisi olduğunu duymadım.
SÜRÜKLEYİCİ BİR KALEM
‘Taşa Kazınan Tarih’te Köktürk ve Uygur yazıtları ayrı bir gözle inceleniyor. Daha W. Radloff’tan ve V. Thomsen’den beri farklı okumalar ve değerlendirmeler yapılıyor. Köktürk yazıtlarının kültür tarihimiz ve devlet tarihimiz acısından çok uyarıcı olduğu açık. Hatta yakın zamanlarda merhum profesör Sencer Divitçioğlu bile sosyolojik ve iktisadi açıdan bu metinler ve devlet teşkilatıyla çok yakından ilgilenmişti. Talat Tekin gibi Türkologlarımız da bu konuyla yakından ilgileniyordu. ‘Taşa Kazınan Tarih-Türklerin İlk Yazılı Belgeleri’, sıkıcı üslupla yazılmış bir uzman kitabı değil, aksine sürükleyici bir kalem tarafından hazırlandığını belirletmek durumdayız. Türk tarihinin kendi dili ve yazısıyla ifade edildiği bu dönem ve bölge henüz bizim bilgimizin dışında kalıyor. Bu bakımından alanında önemli bir boşluğu dolduracağı aşikâr olan kitaba ilgi gösterilmesini tavsiye ederim.
Kaynak : http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ilber-ortayli/150-yil-40971989
Etiketler: Çin » Dünya » Genel » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » RöportajlarBENZER HABERLER