MHP ANTALYA 21.DÖNEM MİLLETVEKİLİ NESRİN ÜNAL : UYGUR TÜRKLERİ DE UNUTULMAMALI !

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

Çin işgal yönetiminin   Doğu Türkistan’daki baskı, zulüm,asimilasyon dini ve etnik soykırım uygulamalarına karşı   bir tepki  MHP,eski Antalya Milletvekili  Sayın  Dr.Nesrin Ünal’dan geldi.   Kapatıldığı  Çin Nazi kamplarında  Mayıs ayının başlarında hayatını kaybeden Uygur Türkü Tıp doktoru,bilim insanı  ve aynı zamanda Urumçi Tıp Üniversitesi Rektörü  Prof.Dr,Halmurat Gafur için sosyal medya hesabında bir mesaj yayınladı.  Dr.Ünal   mesajinda  soydaşı ve  aynı zamanda antalya rus escort Meslekdaşı  olan Dr.  Gafur ‘un kendisine yapılan işkencelere dayanalayark hayatını keybettiğini bildirdi ve merhuma  Allah’tan   rahmet ve mağfiret dileğinde bulundu.Ayrıca,Dr.Nesrin Ünal Uygur Türklerinin de diğer Kardeşlerimiz gibi hatırlanması alanya bayan escort ve unutulmaması gerektiğini açıklamıştır.

Antalya eski MHP Milletvekili Dr.Nesrin Ünal’ın mesaji şöyle ;

 Nesrin Ünal

17 Mayıs, 22:51 · 

  ”  Doğu Türkistan’da Urumçi Tıp Üniversitesi Rektörü ünlü Tıp adamı ve bilim insanı Prof.Dr.Halmurat Gafur tutulduğu Çin Toplama Kampında kendisine yapılan insanlık dışı işkencelere dayanamayarak vefat etmiştir. Ruhu şad olsun.

UYGUR TÜRKLERİ İÇİN MİLLİ YAS İLAN EDİLMEMİŞTİ.

Nesrin Ünal Twitter’da hatırlattı…

İsrail’in mazlüm Filistinli Kardeşlerimizin barışçıl direniş ve gösterilerini bahane ederek onlara ateş açması sonucu   60  Filistin’i Müslüman’ı katletmesi üzerine   Türkiye’de 3 günlük yas ilan edilmişti. Sayın Nesrin Ünal Çin’in 05 Temmuz 2009 Urumçi Katliamını hatırlattı ve kişisel Twitter hesabından görüşlerini    şu cümleler ile   paylaştı,

”  Uygur Türklerine de katliam yapılmıştı. Hem de daha vahşisi… ancak yas ilan edilmemişti. Gazze için Milli Yası anlarım ama Katliamlar yanında Genetiği ile de oynanan UYGUR TÜRKLERİ İÇİN KILINIZI BİLE KIPIRDATMAMANIZI ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKERİM.

YASI ,ACIYI BİLE ÇİFTE STANDART HALİNE GETİRDİNİZ.

MHP.Eski Milletvekili Nesrin Ünal’ın Twitter hesabında  gündeme getirdiği  Urumçi katliamı  ile paylaşımını haberleştiren Refikimiz Haberalp.com.tr. ‘da şöyle  açıklıyor ;

Çin’in 05 Temmuz 2009 Urumçi Katliamında Neler Olmuştu ?

Uygur Türklerine yapılan neydi ?

“Çin güvenlik güçleriyle Uygurlar arasında başkent Urumçi’de patlak veren çatışmalarda, 156 kişi öldü, 828 kişi yaralandı. Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’de bugün de şiddet olayları devam ediyor. Çinliler Urumçi’de Uygurların iş yerlerine saldırıyor.

Ellerinde sopalarla protesto gösterisi yapmak isteyen Çinlilere karşı polis göz yaşartıcı bomba kullandı. Resmi Şinhua haber ajansı, bazı apartmanlarda sakinlerin taş ve sopalarla olası bir saldırıya karşı hazırlık yaptıklarını duyurdu.

Kadınlara sarkıntılık tetikledi

Olayların fitilini, bir oyuncak fabrikasında zorla çalışmaya götürülen Uygur kadınlara sarkıntılık yapılması ve bazı kaynaklara göre iki Uygurun ölmesi ateşledi. Uygurların protesto gösterilerine güvenlik güçleri sert karşılık verdi.

SİNCAN Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’de önceki akşam başlayan Pekin yönetimine yönelik protesto gösterileri, güvenlik güçlerinin sert müdahalesi üzerine ayaklanmaya dönüştü. Bölgeden gelen haberlere göre, şiddet olaylarında 156 kişi öldü, 828 kişi de yaralandı. Çin resmi haber ajansı Kaşgar’da da birkaç yüz göstericinin dağıtıldığını belirtti. Ayrıca Aksu ve Yılı şehirlerinde de hareketlenmelerin başladığı bildiriliyor. Ölü sayısının artmasından, olayların yayılmasından korkuluyor.

Caddeler ceset dolu

Olayların fitilini, Guang Dong eyaletinin Şao Guan kentindeki oyuncak fabrikasında zorla çalışmaya götürülen Uygurlar arasındaki kadınlara yönelik sarkıntılıklar ve Çinli saldırılarında bazı kaynaklara göre iki Uygurun ölmesini, Pekin yönetiminin ciddi biçimde soruşturmaması ateşledi. Önceki akşam Urumçi’de protesto gösterisi yapan kalabalık, hükümetten ölümle sonuçlanan taciz olaylarını soruşturmasını istedi.

Ancak polis kalabalığı dağıtmak amacıyla sert müdahalelerde bulununca, göstericilerin sayısı giderek arttı. Çinli yetkililere göre, sopa, bıçak ve taşlarla güvenlik güçlerine saldırmaya başlayan göstericiler, 261 aracı kundakladı. Göstericiler, dükkan ve evlere de hasar verdi. Bunun üzerine silaha başvuran güvenlik güçleri, kalabalığın üzerine hedef gözetmeksizin ateş açarak, katliam yaptı. Araçların ateşe verilmesi, evlere ve dükkanlara saldırılması ve silahların patlaması üzerine, ortalık savaş alanına döndü. Kanlar içindeki ceset ve yaralılar caddelere, alanlara yayıldı. (Alıntı)”

Milletvekili Sayın Dr.Ünal’ın Bu  Açıtlamaları  Uygur Türkleri İçin Büyük Teselli olmuştur.

2017 yılından itibaren Pekin’in Urumçi’ye atadığı Tibet’teki acımasız ve vahşi uygulamaları ile Tibet Canisi olarak ünlenen ÇKP Bölge Sekreteri Çin Irkçisi Çin Çuvenggou’nun  Doğu Türkistan’da  Hitler  Almanyası’nın Nazi  soykırım uygulamalarından daha  beter  icraatları  her gün biraz daha şiddetini arttırarak devam etmektedir.Bağımsız  medya ve araştırmacılarının  tahminlerine göre şu anda Doğu Türkistan’da Çin’in Kapalı Eğitim merkezleri  olarak tanımladığı Çin Nazi Kamplarında en az bir milyon Doğu Türkistanlı Müslüman Türk  sorgusuz, sualsız.,yargısız ve hukuk dışı olarak tutuklu durumdadır. Bu Çin Nazi Kamplarında yetersiz beslenme,hijyensiz  ve uygun olmayan  yaşam şartları ,sürekli fiziki ve psikolojik baskılar,  hastalıklar ve en önemlisi açlık nedeniyle tutuklular ölmeye başlamıştır.Ölenlerin cenazeleri  ailelerine verilmemekte,otopsi yapılmadan  ve gece saatlerinde  gizlice Polis nezaretinde defnedilmektedir.Burada kalanlara  inançları  gereği haram olan domuz eti ve bu hayvanın sakadatları dahi  pişirelerek yemeye zorlanmaktadır. Ayrıca,milli kimliklerini inkar ve   dini inançlarını terk etmeleri  de zorla istenmektedir. Bütün bu baskı,zulüm,insanlık dışı cinayet ve soykırım uygulamaların karşısında Siyasi Partilerimiz  STK.ları  ve özellikle  görevlerinin insan hak ve hukukunu izlemek ve korumak    iddiasında bulunan kurum ve kuruluşların   kayıtsızlığı ve  anlaşılmaz sessizliği sessizliği devam ediyor. Filistin,Rohingya ve  diğer bir  çok İslam coğrafyalarında baskı ve zulüm altında acı çeken Müslüman Kardeşlerimiz   için gösterilen ilginin aksine bu coğrafyalardan daha beter baskı,zulüm ve soykırım uygulamaları karşısında sessiz kalınmasına bir türlü anlam verilemiyor. İnsani,vicdanı ve dini yönden hiç bir izahı olmayan bu adalet normlarına  tamamen aykırı  bu   utanç verici tutum   Türkiye başta dünyanın dört bir tarafında muhaceret hayatı yaşayan ve Türkiye’mizi ilham ve ümit kaynağı olarak gören Doğu Türkistanlılar tarafından üzüntü ve  istirap ile karşılanmaktadır. MHP. 21.dönem Antalya  Milletvekili Sayın Dr.Nesrin Ünal Hanımefendi’nin bu cesur  çıkışı  istırap  içinde ve  kalpleri yaralı Doğu Türkistanlılarca minnet ve şükranla karşılanmıştır.