Son Dakika
Son günlerde işgalci Çin’in Doğu Türkistan’daki baskı zulümleri ile asmilasyon ve soykırım uygulamaları ile insanlık dışı cinayetlerini görmemezlikten gelerek bu insanlığa karşı işlenmiş cinayetleri övmekten çekinmeyen Doğu Türkistan milli bağımsızlık ve hak arama mücadelesini tam bir Çin ağzı ile “Bölücü ve Ayrımcı Hareketler ” olarak nitelemekten çekinmeyen Türkiye’deki bazı marjinal Çin yanlısı ve Çin’den beslenmez yayın organlarının bu aşağılık tutumlarına İstanbul merkezli Turan Araştırmaları Derneği bir bildiri yayınlayarak tepki göstermiş ve bu tutumu kınamış ve lanetlemiştir. Sayın Turan Derneği’ne bu duyarlılığından dolayı teşekkür eder,diğer STK.larımızın de bu haksız ve Çin yanlısı marjinal guruplara karşı gereken tepkileri göstermelerini bekliyoruz. (Uygur Haber ve Araştırma Merkezi -UYHAM)
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başta Rusya, İran ve Çin olmak üzere asya ülkeleri ile gelişen münasebetlerini olumlu bulmak ve bunun uzun zamandır ihmal edilen Doğu-Batı dengesine avdet olarak değerlendirmekle birlikte Devlet katında yürütülen bu siyasetin özellikle Çin’in Uygur Türklüğü’ne, Rusya’nın Tatar Türklüğü’ne karşı devam ettirdiği gerek yerel hukukuna gerekse evrensel hukuk normlarına aykırı insan hakları ihlallerini görmezlikten gelmemiz anlamına gelemeyeceğini ifade etmek isteriz.
Türkiye’de Maocu olmakla meşhur ve maruf marjinal sol siyasal hareketin mensuplarının, Doğu Türkistan’ın istiklâl ümidinin remzi, ay yıldızlı gök bayrağı “ayrılıkçı bayrak” diye nitelemesi ve bu uğurda verilen mücadeleye topyekün husumet yöneltmesi açık bir hezeyan ve cüretkarlıktır. Bu aymazlığı ve hadsizliği kararlılıkla lanetliyoruz.
Doğu Türkistan, Türkistan’ın Çin tarafından işgal edilen kısmıdır. Doğu Türkistan tarih boyunca Çin toprağı olmamıştır. Milattan bu yana Doğu Türkistan, 1800 yılı aşkın bir süre Çin’den bağımsız olarak varlığını sürdürmüştür. 1949 yılında dahi Doğu Türkistan nüfusunun yüzde 93’ü Uygur iken bugün yerli nüfusu zorla yerinden etme ve onların yerine Han Çinlilerini yerleştirilmesi sonucunda Urumçi’de nüfusunun neredeyse yüzde 45’i Çinlidir. Uygur halkı teşebbüs hürriyetinde dil ve inanç hürriyetine kadar bu ve benzeri zülümleri sistematik olarak yaşamak en temel hak olan yaşama hakkı dahi güvencesiz bulunmaktadır.
Hiçbir şartta terörü metod olarak kabul etmeyen ve bu konudaki kayıt ve şartını her vesile ile ifade eden derneğimiz -hukuki ve meşru sınırlar içerisinde- her zaman ve zeminde mazlum Uygur Türklüğünün yanındadır.
Batı Türkistan’ın işgali nasıl sona erdiyse bir gün mutlaka bu işgal de sona erecektir. Buna yürekte inanıyoruz.
Av.Hasan Basri PEHLİVAN
Turan Araştırmaları Derneği
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Eğitim » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Haber » Kültür Sanat » Röportajlar » SiyasetBENZER HABERLER