Son Dakika
Müslüman Arap asıllı İngiliz Gazeteci ve bu ülke’de yaşayan Müslümanların “Beş Farz “ adlı haber sitesinin Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı ,El-Cezire Tv. başta olmak üzere bir çok uluslar arası medya kuruluşunun İngiltere Temsilcisi olan Delli Hüseyin,günümüzde Müslüman Uygurların maruz bulundukları haksızlık ve adaletsizliklere sessiz kalmak,İslam inancımıza tamamen aykırıdır.Bu sebeple Uygur Kardeşlerimizin çektiği baskı ve zulme sukut etmememiz gerekir. dedi.
Müslüman Gazeteci ve aktivisit bu sözleri İngiltere’nin en önde gelen Üniversitelerinden biri olan Londra Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmasında dile getirdiği açıklandı.
Hür Asya radyosunun bildirdiğine göre Londra Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler ve Siyaset Enstitüsün’nde her hafta geleneksel olarak her hafta düzenlenen düzenlenen ve 14 Aralık 2017’de ” Doğu Türkistan Müslümanları” konulu toplantı’da konuşan Müslüman Arap asıllı İngiliz Vatandaşı Delli Hüseyin, burada yaptığı konuşmada Doğu Türkistan’ın kısaca tarihini tanıttı ve günümüzde durumu hakkında ayrıntılı bilgiler verdi. Konferans öncesi Uygur Aktivist Abdulgani Sabit’in hazırladığı Doğu Türkistan’ı tanıtıcı kısa bir film gösterimi de yapıldı. Öğretim üyeleri,Araştırmacılar ve Öğrencilerin ilgi ile takip ettiği bu toplantı’da Delli Hüseyin Uygurların geçmişini 3 ana başlık halinde dile getirerek şöyle konuştu.
Uygurların Durumu Rohingya,Filistin ve Diğer mazlum Müslümanlardan Daha Kötüdür.
Bugün işgalı altında bulunan ve Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi olarak tanımladığı bu ülkenin tarihi ve asıl adı Doğu Türkistan(dır. Bu ülke’de yaşayan en az 20 milyon Türk asıllı Müslüman halk günümüzde dünyada en ağır baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarına maruz kalmaktadırlar.Bu Kardeşlerimizin durumu günümüzde dünyanın gündeminde olan Irak, Suriye, Afganistan,Filistin ve Rohingya Müslümanlarının durumundan daha kötüdür. 10.asırda İslam ile meşerref olan Doğu Türkistan Müslümanları kutsal İslam dinine ve onun akidelerine içten ve sıkı sıkıya bağlı bir yaşam şekillendirmişlerdir. İslam kültür ve medeniyetine büyük,derin ve kalıcı katkılar vermişlerdir. Ancak Çin Komünistleri bu ülkeyi işgal ettikten sonra Uygur Müslümanlarının dini vecibelerini engelleyerek yasaklamıştır. Siyasi,kültürel ve sosyal hak ve hukuklarını ise tamamen gasb etmiştir. Bugün dünya’da temel insan hak ve hukukun en ağır derecede ihlal edildiği çoğrafya Doğu Türkistan’dır.
Bu Ülke’de Yakın Tarihte 2 Bağımsız Devlet kurulmuştur.
Bu tarihi Müslüman Ülke’de 20.yüzyılda ilki 1933’de Kaşgar’da Doğu Türkistanİslam Cumhuriyeti,diğeri ise 1944’de Gulva’da Doğu Türkistan Cumhuriyeti adı ile 2 kez bağımsız devletlerini kurmayı başarmışlardır. Kutsal İslam dini ve onun değerleri bu Milli devletlerinin hakim olduğu devirde olağanüstü derecede gelişmiş ve İslami ve milli değerler Müslümanların yaşamına ve ülkeye yeniden hakim olmuştur. Daha sonraları ise.Komşuları Sovyetler Birliği ve diğer küresel güçlerin Çin’e verdikleri destek sayesinda bu bağımsız devletleri inkıraza uğratılmıştır.
Çin, Doğu Türkistan’da Müslümanlara Baskı.,Zulüm,Dini ve kültürel Soykırım Uygulamaktadır
Çin Komünist Yönetimi 1949 yılında ülkeyi hakim olduktan sonra bu ateist ve komünist rejimin baskı ve şiddete dayanan uygulamalarını gün geçtikçe arttırdığını günümüzde ise bu baskı,ve zulmünü son dönemlerde Müslümanları toptan dönüştürme, assimile ederek toptan yok etme amacına dönüştürmüştür.
Çin’in Doğu Türkistan’da Uyguladığı baskı,zulüm ve Soykorom Uygulamalarını şu başlıklar altında açıklayabiliriz ;
Uygurların Durumu Üzülmek ve Dua Etmekle Yetinilecek Bir Olay Asla Değildir.
Londra Üniversitesin’de Doğu Türkistan konulu konferansı veren Müslüman asıllı İngiliz vatandaşı Delli Hüseyin konferansının sonunda Uygur Müslümanlarının real durumunun bir hikaye anlamak,teassüf etmek ve üzülmek veya bir dua etmekle yetinilmeyecek kadar önemli ve acil olduğunu belirterek sözlerini şöyle sonlandırdı ; “ Biz günümüzde Uygur Müslüman Kardeşlerimizin durumuna bakarak onlardan ve tarihten ibret almamız ve dersler çıkarmamız gerekir. Uygurların sadece islami yaşamak istedikleri için Çin’in bu baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarına maruz kaldıklarının bilincinde olmamız gerekir. Kutsal İslam akidemizin temeli adalet üzerinedir. Uygurların sadece islami yaşamak istedikleri için Çin’in bu baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarına maruz kaldıklarının bilincinde olmamız gerekir. Kutsal İslam akidemiz hakkaniyet ve adalet üzerine inşa edilmiştir. Müslüman Uygurların karşı karşıya bulundukları haksızlık, adaletsizlik ,baskı ve zulümleri görmemek ve sessiz kalmak aslında İslam inancına tamamen aykırıdır.Uygur Müslümanların çektiği baskı,zulüm ve asimilasyon uygulamalarına karşı sessiz kalınmaması gerekir.” şeklinde konuştu.
BENZER HABERLER