Son Dakika
Milliyetçi Hareket Partisi Manisa İl Başkanlığı Doğu Türkistan’ı işgal eden Çin yönetiminin talebi ve ebaskısı ile Mısır’da yasal olarak öğrenim gören öğrencilerin tutuklanması ve Çin’in DOğu Türkistan’daki insanlık dışı uygulamalarına tepki amaçlı bir bildiri yayınlamıştır. Bildiriyi aşağıda bilgilerine sunuyoruz.
MHP.Manisa İl Başkanlığı’nın Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri duyarlılığı için minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.( UYHAM)
Çin ve Mısır Devletleri tarafından Uygur Türkleri ne uygulanan zulüm kabul edilemez!
Dünya’nın hemen her yerinde Müslüman toplumlara karşı farklı milletler tarafından uygulanan çeşitli baskı ve şiddetlere şahitlik etmekteyiz. Bu baskı ve şiddetler arasında en güncel olanlardan birisi, İsrail tarafından Mescid-i Aksa’da tatbik edilmeye çalışılan insanlık dışı uygulamalardır.
İsrail Devleti tarafından gerçekleştirilen bu menfur eylemler katiyyen kabul edilemez niteliktedir. Bu noktada Türk Devleti ve Yetkilileri tarafından uluslararası platformlarda itiraz ve eleştiriler etkin bir şekilde ortaya konulmaktadır.
Ancak,Filistin halkının çektiği bu sıkıntılara yönelik farkındalık sağlanmakta olsa da, Uygur Türkleri’nin maruz kaldığı güncel şiddet ve zulümlere yeteri kadar dikkat edilmediğine acı bir şekilde tanık olmaktayız.
Sınırlı bir şekilde medyaya yansıyan ve bizzat olaylara tanıklık eden Uygur Türklerinden edinilen bilgiler ışığında, 2017’nin Temmuz ayı başlarından itibaren pek çok Uygur Türkü, Mısır Güvenlik Güçleri tarafından gözaltına alınmış ve akabinde tutuklanmıştır.
Tutuklanan Uygur Türkleri’nin, çoğunlukla üniversitelerde eğitim almak amacıyla Mısır’a gidenler olduğu görülmektedir.
Uygur Türkleri, Türk Irkının Oğuz/Karluk grubu içerisinde yer almakta olup,Oğuz boyu içinde yer alan Türkiye Türkleri ile tarihi, dini,dil ve sosyolojik olarak ciddi bir birliktelik ve bağlantıya sahiptirler.
Tarihin hemen her safhasında Uygur Türkleri ve Türkiye Türkleri birbirlerine destek olmuşlar, aynı dertler ile kederlenmişler, aynı kıvanç ve mutluluklara birlikte sevinmişlerdir.
Türkiye Türkleri,Orta Asya’dan ayrıldıktan sonra farklı kavim ve milletler ile mücadele ve etkileşim içerisine girer iken,Uygur Türkleri, kendi coğrafyalarında bulunan Çin Devletinin sürekli baskı, zulüm ve istilalarına uğramışlardır. Ancak Çin tarafından uygulanan baskı ve zulüm, Uygur Türkleri’nin milli ve dini şuurlarını daha da pekiştirmiş; sarsılmaz bir irade ve mukavemet gücünün oluşmasına neden olmuştur.
Yüzyıllardır Çin tarafından uygulanan zulüm ve baskıya, Müslüman kimliği ile öne çıkan ve İslam Dünyasında ilim merkezi olma iddiasını güden Mısır devletinin ortak olması, akıl ve mantıkla izah edilemeyecek derecede şaşırtıcıdır.
Doğu Türkistan’da eğitim hakları kısıtlanan Uygur Türkleri, ilim öğrenmek için diğer Müslüman ülkelerine gitmekte ve geleceklerini ve temel insani haklarını elde etme ve diğer Kardeşleri gibi hür ve bağımsız arzu ve isteklerini güçlendirmek adına fikri ve ilmi meziyetlerini artırmak istemektedirler.
Keza Çin devleti tarafından tatbik edilen ve İslam dininin eğitimini hedef alan menfur uygulamalar ortadadır.
Çin devleti, yalnızca Doğu Türkistan’da bulunan Uygur Türkleri’ne değil, ayrıca ilim ve din öğrenmek için TÜrkiye.,Mısır başta bir çok ülkeye giden Uygur Türkleri’ni de hedef almaktadır. Bu doğrultuda Çin devleti, pek çok usul ve yöntem kullanarak ve ülkelere baskı yaparak ve dayatarak diğer ülkelerde bulunan Uygur Türklerinin kendisine teslim edilmesini istemektedir.
2015 yılında Tayland örneğinde görüldüğü gibi ,daha önce Çin tarafından Uygur Türklerinin diğer ülkelerde tutuklatıldığı ve kendisine teslim edilmelerinin sağlandığı görülmektedir. Söz konusu Uygur Türklerinin başına gelenlerin ise baskı,zulüm ve insanlık dışı Çin işkenceleri ve hatta yargısız infazla katletme gibi, hukuk dışı uygulamalar olduğunu görmekteyiz.
Mısır devleti tarafından gerçekleştirilen tutuklama eylemlerinin, buradaki Uygur Türklerinin Çin devletine teslim edilme amacını taşıdığı ise aşikârdır.
Tüm bu ahval ve şerait ortada iken, Müslüman kimliğine sahip Mısır devleti tarafından Uygur Türkleri’ne reva görülen uygulamalar ve keyfi tutuklamalar hiç bir şekilde kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi insani de hiç değildir.Ayrıca , Müslümanlığa da asla yakışmamaktadır.
Bu noktada Türkiye Türklerinin vazifesi, Uygur Türkleri’ne uygulanan baskı ve zulme seyirci kalmamaktır. Ancak ne yazık ki basınımız ve sivil toplum kuruluşlarımız, çok küçük istisnalar haricinde bu durumlara kör ve sağır kalmayı sürdürmektedir.
Türk Devleti ve Milleti olarak soydaş ve dindaşlarımızın maruz kaldıkları bu şiddete, uluslararası platformlarda gündeme getirmek ve bu insanlık dışı uygulamalara karşı çıkmak ve Dünya kamuoyunda farkındalık yaratıcı tedbirler almak ve bu tedbirleri artırmak zorundayız.
Ayrıca bin bir güçlükle kendilerini Türkiye sınırlarına atabilen Uygur Türklerine sağlanmakta olan her türlü yasal imkanlar ile maddi ve manevi desteğimizin daha etkin ve güçlü bir şekilde verilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Selam olsun Mustafa Kemal Atatürk’e
Selam olsun İsmail Gaspralı’lara
Selam olsun Yusuf Akçura’lara,
Selam olsun Alparslan Türkeş’lere
Selam Olsun Hüseyin Nihal Atsızlara
Selam Olsun Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin’lere
Kamu oyunun bilgisine saygı ile duyurulur.
MHP Manisa İl Başkanlığı
Kaynak : MHP.Manisa İl Başkanlığı Kurumsal Facebook(Sosyal medya) Hesabı
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » Kültür Sanat » Röportajlar » SiyasetBENZER HABERLER