Son Dakika
Hamit Göktürk
Ben merhum Sultan Galieyev’i Rahmetli Aclan Sayılgan’ın 1970’lı yılların sonunda yayınlanan bir kitabında ilk kez duymuş ve onun kısacık ömrüne sığdırdığı devasa mücadelesini okumuş ve çok etkilenmiştim. Daha sonraki yıllarda Türkistan uzmanı Sayın Ali Bademci ve önde gelen yazarlarımızdan Halit Kakınç ve diğerleri de Sultan Galiyev konusunda kitaplar yazarak yayınladılar. TRT.yapımcılarından Sayın Zafer Karatay kendisinin hayatını anlatan bir belgesel yaparak TRT.ekranlarında yayınladı. Bu şekilde günümüz insanları bu örnek ve idealist dava adamını daha iyi ve yakından tanımış oldu.
Mirsultan Galiyev 20.yüzyılın başlarında Kazan Türklerinin yetiştirdiği çok önemli düşünce adamı ve aynı zamanda cesur ve kahraman bir hak ve hukuk savaşçısı ve idealist bir eylem adamı olarak tarihe geçmiştir. Çok kısa denilebilecek ömründe büyük ve önemli işlere imza atmıştır. Çarlık Rusyası’nda Çar rejimi Monşevikler tarafından yıkılmış ve ülkenin geleceği üzerine Monşevikler, Bolşevikler ve Çar taraftarları arasında kıyasıya bir iktidar mücadelesi başlamıştır. Sultan Galiyev iktidar mücadelesinin akibetini zamanın şartlarında çok iyi tahmin edebilmiştir.O,aynı zamanda uzağı görebilen çok zeki bir Tatar-Türk aydınıdır de. Galiyev 1920’lı yıllardaki Rusya sosyal ve politik ortamında Lenin-Stalih ikilisinden Liderliğindeki Bolşevik Partisinden yana olmayı tercih etmiştir. Türk Kazan,İdil-Ural başta Türkistan ülkesinde ve Rusya’da yaşayan Müslüman Türklerin geleceğini Bolşevikler ile işbirliği yapılmasında görmüştür. Bolşeviklerin ezilmiş ve horlanmış Rus olmayan Milletlere verdiği vaatlara inanmıştır. Zaten devrin şartlarında Türklerin başka bir şansları da bulunmamakta idi. Galiyev diğer Türk aydınları gibi,Bolşeviklere inanmayabilirdi.Onları gibi ülkesini terk edebilir ve onlar gibi yurt dışında siyasi mücadelesini sürdürebilirdi.Ancak,o bu kolay yolu seçmedi. ” Yanarsam da öz Vatanımda ve onun sıcak koynunda ve halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için öz yurdumda Yanayım ve kül olayım.” dedi. Ancak, aldatma,yalancılık ,göz boyama ve ve sinsilik temelleri üzerine kurulan komünist sistemin bu Sovyet Kodamanları ; Lenin,Stalin ve diğerleri ona ihanet etti .Genç yaşında onu tutuklayarak Sibirya’daki ölüm kamplarına kapattı. Daha sonraki yıllarda da onu ve tüm ailesini ve yakınlarını Kulag zindanlarda baskı,zulüm ve işkencelerle katletti.
Dr.İlham Tohi : 21.Yüzyılda Doğu Türkistan’da Bir Sultan Galiyev
20.yüzyılda Türk Kazan Halkının yetiştirdiği idealist ve büyük insan ve dava adımı Sultan Galiyev ile 21.yüzyılda Doğu Türkistan’da yaşamış aynı zamanda bir bilim adamı de olan Dr.İlham Tohtı arasında yol ve yöntemleri arasında büyük benzerlikler bulunmaktadır.
Doç.Dr.İlham Tohtı de 2014 yılının Ocak ayında Çin tarafından tutuklanınca onunla ilgili olarak yazdığım bir yazının başlığını “Çin,21.Yüzyılın Sultan Galiyev’ı İlham Tohtı’yı Tutukladı.” olarak atmıştım.(dünyabülteni.net)
Kendi ülkesi ve toplumlarına ve Türk dünyasında derin ve silinmez izler bırakan bu iki fedakar,vefa abidesi ve aynı zamanda idealist olan bu mücadele adamlarının hayat hikayeleri ve mücadele yöntemleri bir birlerine çok benzemektedir.
Dr.İlham Tohti de ülkesine hakim olan güçle diyalog kurmak suretiyle kendi anayasası ve sözde özerk bölge yasasına göre tanıdığını iddia ettikleri temel insan haklarının Doğu Türkistan’da sonradan getirilerek yerleştirilen etnik Çinli göçmenlere tanındığı gibi verilmesini talep etmiş ve mücadelesini bu yönde yoğunlaştırmıştır.Bu mücadelesinde Çinli aydın ve entellktüellerden bir haylı taraftar bulduğu de söylenebilir.
Dr.İlham Tohti de geçmişte Çin’de, Pekin’de, Ülkeler ve uluslar arası toplum nezdinde çok büyük üne ve ve popüler bir kişiliğe sahipti.Dünya medyası her gün Pekin’de ondan bir kaç cümlecik bir açıklama veya söz alabilmek için peşinden koşuyordu. Dünya çapında tanınmış dostları ve hamileri vardı.Çok da iyi para kazanabiliyordu. Bir kaç dil biliyordu ve bir ekonomist ve bilim adamı olarak bir çok uluslar arası şirkete danışmanlık yapıyordu. Bir kaç kez de yurt dışı seyahatlarında bulundu. Gittiği ülkelerdeki dostları onun geri dönmemesini çünkü Çin’in ileride kendisini tutuklayabileceğinden endişe ettiklerini söylediler. Ancak,o bu kolay yolu seçmedi. ” Ben dışarıda sergerdan bir hayat süremem. Vatanımın ve Milletimin aşk ateşi beni dışarıda daha çok yakar ve ruhumu kül eder.Ne olursa olsun ülkemde , milletimin yanında ve onlarla birlikte yanmayı tercih ederim. Benim takdirim onlar ile bir ve aynidir ve bundan sonra da bir olmalıdır.” sözleri ile karşılık vermiştir.
Dr.Tohtı de çok iyi biliyordu ki,bir gün mutlaka Çin kendisini tutuklayacak ve hapiste çürütecektir. Ancak,idealistler kendilerini inandıkları bir fikir ve ideal uğruna feda edebilen insanlardır.Onun için her kes idealist olamıyor.İdealistler ve fikir adamları mensubu olduğu Milletlere Allah tarafından çok az sayıda gönderilebiliyor ve lütfediliyor her haldı. Aynen Dr.Mesut Sabri Boykuzu, şehit Sabit Abdulbakı Damollam, Mehmet Ali Tevfik Efendi, Kurban Koday ve Abdulaziz Cengiz Han Damollam ve diğer Uygur Türkü idealist devlet,fikir ve dava adamları gibi.
Günümüzde Doğu Türkistan Türkleri tarihinin en karanlık devrini yaşamaktadır. Müslüman Türkler olmak veya Olmamak tercihi ile karşı karşıya bırakılmıştır. Bu karanlık günlerde Doğu Türkistan’da Çinli işgalcılara karşı cesur ve kahramanca direnen fedakar halkımız güçlerini ve dayanma güçlerini başta Dr.İlham Tohti olmak üzere yukarıda isimlerini saydığım idealist mücadele ve devlet adamlarından aldıklarını düşünüyorum.
Bu her iki idealist ve Mücadele insanının ortak özelliğini şu tek cümlede özetleyebiliriz ” Vatan İçin Vatan’dan Ayrılmadılar. ! “
Allah Cümle şehitlerimizi rahmet ve mağfiret eylesin.Amin.
Uygurların vicdanı Dr.İlham Tohti’ye de Cin zindanlarında dayanma gücü nasip eylesin.Amin.
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Edebiyat » Genel » Gündem » İlham Tohti » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » SiyasetBENZER HABERLER