ZEYTİNBURNU’NDA TERÖR KORKUSU ; HOŞGÖRÜ KABUSA DÖNDÜ

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

Türkiye’nin nüfus yapısı konusunda en kozmopolit merkezlerinden biri olarak öne çıkan İstanbul’un  Zeytinburnu İlçesi’nda korku ve endişe hakim. Türk Dünyası’ndan pek çok ülke ve özerk cumhuriyetin yanısıra kardeş  ve akraba halk ve topluluklarına onlarca etnik gurup,yıllardan beri bu ilçede kardeşçe ve barış içerisinde yaşıyorlar.Ayrıca, çoğunluğu Suriyelı olmak üzere Arap ülkeleri ve Afrika’dan 100 binden fazla kişiyi yıllardır bir arada tutan ilçe, yılbaşı gecesi Ortaköy’deki Reina baskını ile büyük sarsıntı geçirdiği bildiriliyor.

Zeytinburnu Belediyesi ilçede tüm il ve ilçelerin yöresel zenginliğini her fırsatta öne çıkarıyor

Türkiye’den Kastamonu, Konya Bozkır, Sivas, Tekirdağ, Kırklareli, Malatya, Batman, Siirt, Van ve Tunceli’lerin yoğun olarak meskun olduğu, Balkanlar, Kazakistan, Kırgızistan, Doğu Türkistan, Afganistan başta olmak üzere Irak ve Suriye’den yüzbinlerce göçmenin yıllardır barış içinde birlikte yaşadığı Zeytinburnu en zorlu günlerini yaşıyor. PKK’lı teröristlerin yıllardır bir türlü yıkamadığı kardeşlik bağları, DAEŞ’li teröristin şoke eden saldırısıyla derin sarsıntı geçiriyor.

Yeni yıl kutlamaları sırasında Reina’ya düzenlenen vahşi saldırıyı gerçekleştiren teröristin Zeytinburnu’ndan çıkması ilçe sakinlerini dehşete düşürdü. PKK’lı teröristlerin bile girmekten çekindiği Zeytinburnu’nda DAEŞ’li bir katliam zanlısının girmesine kızan ilçe sakinleri hoşgörü ortamının ağır yara aldığı görüşünde.

İlçe’de yaşayan Doğu Türkistanlı Uygur Türkleri  çok üzüntülü Ve Kaygılılar

İlçe geneliyle özdeşleşen Doğu Türkistanlı Vatandaşlar ise, saldırganın Uygur Türkü kökenli olduğu iddialarından derin  bin üzüntü ve kaygı duyduklarını ifade ediyorlar. Uygur Türkleri ile terörist faaileyetlerin aynı anda yanyana getirilmesinin kasıtlı olduğunu söyleyen Doğu Türkistan sivil toplum örgütü temsilcileri “Şimdiye kadar medya kurumları Uygur kardeşlerimizi  “Şinjiang  özerk bölgesi,  Sincanglı” olarak anarken, saldırıdan çok kısa bir süre sanra  kurgulanmışcasına hemen  ”  Doğu Türkistan- Uygur Türkü veya Doğu Türkistan Uyruklu Uygur Türkleri ” tanımlamasına geçtiklerini  bunun ise,tamamen kasıtlı olarak teleffüz edildiğine inandıklarını düşündüklerini ifade ediyorlar.  Uygur Türkleri’nin terörle özdeşleştirmesi  girişimini  büyük bir iftira ve hakaret olarak görüyoruz. Son aylarda Çinli teröristlerin Suriye’de Esad ordusunun yanında Doğu Türkistanlı avlamaya geldiği yönünde basında  haberler çıktığını hatırılatarak ” saldırıdan hemen sonrası   çıkan haberlerle bu tür başlıkları manidar buluyoruz” diyerek dert yanıyorlar.
Zeytinburnu’nda pek çok kültürel etkinlikte yıllardır yer alan Uygur, Kazak, Kırgız, Özbek ve Afganistan  Türkleri de saldırganın izlediği rotanın ve kimliğinin kasıtlı olduğu görüşündeler.

Zeytinburnu’nda ‘Milli Birlik ve Beraberliğin”   en güçlü temsilcileri olduğunu belirten Türk Dünyası göçmenleri teröristin özellikle bu birliği dinamitlemek için bölgeye gönderildiği görüşünde.

ZEYTİNBURNU ADETA KÜÇÜK BİR TÜRK DÜNYASI
Terörün etnik kimliği olamayacağını belirten bölge sakinleri “Biz burada balkanlardan, doğu ve güney doğu illerinden, Suriye ve Irak’tan, İran’dan göçüp gelen kardeşlerimizle barış ve huzurun yıllardır adeta en güzel özeti olduk. Bu hain saldırıyı yapanlara aramızda içimizde yer yok, güvenlik güçlerimiz bu olayı en kısa zamanda aydınlatmalıdır” diyerek duygularını dile getirdi. Reina canisinin Uygur, Özbek, Kazak ya da Kırgız değil bir DEAŞ’li terörist olduğunun altını çizen vatandaşlar yıllardır öz vatanlarından binlerce kilometre uzakta bağımsızlık mücadelesi veren Doğu Türkistanlı’ların son olayla terörle yanyana gösterilmesinin açık bir provakasyon olduğuna işaret ediyorlar.

Göktürk : Doğu Türkistanlılar Çok Sıkıntılı ve Endişeli 

Doğu Türkistan Vakfı eski Genel Başkanı Hamit Göktürk bu konuda yürütülen kampanyalara dikkat çekerek şunları söylüyor: “Katliam olayının meyedana gelmesinden sonra geçen  3  gündür diasporada ve özellikle İstanbul’da yaşayan Uygur Türkleri olarak çok sıkıntılı ve endişeli bir  durumdayız.Bazı medya organları normal zamanlarda Doğu Türkistan’dan Sincang olarak Çince bahsederken, ne hikmetse Ortaköy terör saldırısı ve katliamından hemen sonra ısrarla “Doğu Türkistan Uyruklu Uygur Türkleri ” ifadesini kullandığını  hayretli görüyoruz.

Bu tamamen art niyetli bir suçlayıcı tanımlama, belki de İşgalcı Çin’in etkisi veya yönlendirmesi olduğunu düşünülebilir. İşgalcı Çin’in amacı ve hedefi de aynı değil mi idi ? Doğu Türkistanlı Uygurları tamamen Terörcü-Terörist olarak damgalamak.Bu durum, bu sinsi algı operasyonunun yeni versiyonudur ve Uygur Türklerini toptan suçlamaktır. Bizler aklımızı,Allah’ın verdiği ferasetimizi kullanarak ve akıllıca hareket edersek Çin’in bu algı operasyonunu bertaraf edebiliriz.Aynen Abdulkadir Yapçan olayında olduğu gibi.Türk adaleti Çin’in düzmece delillerini hiç itibara almadı ve kendisini beraat ettirmiştir.”şeklinde konuştu.

İLÇE GENELİNDE HUZURSUZLUK HAKİM

Reina’ya yönelik saldırıyı düzenleyen caninin ilçeden çıktığının haber alınmasının ardından ünlü 58. Bulvar ve Olivium AVM’de alışveriş bıçak gibi kesildi. Semt pazarlarında bile günlük alışverişe çıkan vatandaşların büyük bölümü evlerine çekilmeyi tercih etti. Bölgede oturan vatandaşlar Olivium AVM’nin tarihinde ilk kez bu kadar sakin günler geçirdiğini söylüyor.
Mahalle Muhtarları ise güvenlik güçlerinin son dönemde aldıkları güvenlik  önlemlerinin  geciktiğini  düşündüklerini belirterek bölgede kiraların yüksek olmasına rağmen bir odalı küçük iş yerlerinde bile 20 kişilik göçmen  aile ve gruplarının kaldığını belirtiyor.

Kaynak :  http://www.iyigunler.net/gundem/zeytinburnu-nda-teror-korkusu-hosgoru-kabusa-dondu-h297004.html