logo

trugen jacn

DOĞU TÜRKİSTAN ! AH DOĞU TÜRKİSTAN !…..

m-i-s-basi

Muhsin İlyas SUBAŞI(Şair-Yazar ve Gazeteci-Kayseri)

Benim soydaşım, benim dindaşım dünyanın neresinde olursa olsun, ümitsizlik ve korku içerisindeyse, yatağımda rahat yatmam mümkün mü? Belki şair olmanın hassasiyeti bu! Belki de öncelikle insan olmanın gereği. Hatta daha önemlisi, bin yıllık bağımsızlığın bir baskınla gasp edilişinin ferdayı! Kendi topraklarında esaret hayatı yaşayan Doğu Türkistan için1970’lerden ve daha öncesinden buyana sızlanmışımdır. Hani Necip Fazıl der ya: “Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya”, diye. O bunu Ana Yurdumuzun insanı için söylemiş, ben bu defa Ata Yurdumuz için söylüyorum.
Bugün, 1.828 bin Km² topraklara ve 35 milyon nüfusu sahip vatanımızı işgal altında tutanların ihtirasları bir başka ülkenin ricasıyla kaldırılacak cinsten gözükmüyor. Öyle olsaydı, bugüne kadar verilen mücadeleden bir sonuç alınabilirdi.
Biz ne yazık ki, Doğu Türkistan’ın bağımsızlık hareketine ömrünü ve varlığını adamış İsa Yusuf Alptekin’e sadece kapılarımızı açmakla yetindik. Onun hayatta olduğu dönemde, Mao’nun despotizmi altında ezilen Doğu Türkistan’ın meselelerini dünyaya anlatacak bir ortamı sağlayamadık. Şimdi Rabia Kadir hanımefendi öne çıktı, onu ülkemize bile kabul edemiyoruz. Amerika’nın bize düşman bir figürü nasıl kullanıyorsa, biz de Rabia Kadir’i burada bulundurmalı ve onun mücadelesinin önünü açmalıyız.
Şimdi Türkiye belki de iyi ediyor, Rusya, Çin, İran, Kazakistan ve Kırgızistan’ın dâhil olacağı Şangay Ortaklığına doğru gidiyor. Batı ya da Amerika buna çelme takmaz ise, Türkiye nihayet ait oluğu yerde duracaktır. Bu, yöneliş iyi bir şeydir! Ancak, Çin’le ilişkilerimizde eğer Türkistan’ın geleceğini feda edecek bu duyarsızlık olursa, o zaman, bu yeni oluşum bize daha büyük felaketler getirebilir. Çünkü Çin’in bir karış toprağını, bir mübarek canını, Çin’in bize sunacağı milyarlar değerindeki ekonomik imkâna feda etmemeliyiz. Eğer biz Bilge Kağanın uyarısından ilham alacaksak, on asırdır gizli emperyalist emellerini nüfus ve toprağının genişliğinden besleyerek kullanan bu ülkeyle çok dikkatli bir şekilde ortaklık kurmalıyız.
Ancak ümitsiz değiliz; dış dünyaya yönelik siyasi konuşmalarında, ülke içindeki mesajlarında “Türk” kelimesini kullanmasa da, Türk Dünyası’nın Lideri konumuna gelen Cumhurbaşkanının bu iş için de adımlar atacağı umudunu taşıyoruz.
Benim kişisel bir şansım oldu; Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin ülkemize gelip yerleştirildikleri Kayseri’de kendileriyle sürekli irtibat halinde bulundum. Çoğunun evinde ağırlandım. Çoğuyla günlerce beraber oturup kalktım. En küçük çocuğundan en yaşlısına kadar hemen hepsinin yüreğinde Doğu Türkistan’ın kanayan bir damlası vardır. Oradaki akrabalarının hüznü, burada onlara rahat bir lokma yedirmemiştir. Buna rağmen ümitsiz olmadılar. Doğu Türkistan için en fazla şiir yazan şair olabildiysem, onların ıstıraplı günlerinin benim ruhumda yaptığı depremden olmuştur. Şimdi onlardan çok kısa alıntılarla sözümü bağımsızlıklarını onlarla birlikte görebilmemiz duasıyla noktalamak istiyorum:
AL- GÖKBAYRAK

“Zambiya’da çocuklar yoksul doğar “
Türkistan’da babasız büyür.
Yokluk ve savaş kaderidir de Afrikalının,
Bugün dünyada hangi çocuk özgür?”
(Hisar Dergisi: Kasım 1979

“Bu ufka giden yolda,
Biz koruyamadık kendimizi.
O gök tarlasından bir daha geliniz üstümüze,
Bir kanadınızı Filistin’e uzatın,
Birini Türkistan’a!..” (Sedir Dergisi: Nisan 1980)

“Her düşen can yükseltir bağımsızlık bayrağını,
Teninden bezi dokunur,
Kanından rengi oluşur.
Açılır Doğu Türkistan’dan yeni bir cephe,
Gönül sipahileri bu imanda buluşur…”
(Küçük Dergi: Haziran 1980)

“Bir Habeşli, bir Eritreli, bir Türkistanlı anası,
Öpmedikçe yanaklarından,
Uzatılsa yılla süslenmiş bir buket,
Ne anlamı var?
Seni sana uzak yapan yalnızlığını,
Güller çözer mi?” (Bu Yüreğin Ülkesinde: 1981)

“Kerküklüm, Azerbaycanlım,
Türkistanlım, nur imanlım,
Sizi yerken bin bir çalım,
Ben burada nasıl güleyim?”
(Töre Dergisi: Ağustos 1983

“Ben bulutlara söylerim türkülerimi,
Alıp götürsün diye uzaklara,
Hüznümü Türkistan ufukları solusun,
Kalmasın içimde bu gizli yara.”
(Türk Kültürü Dergisi: Haziran 1988)

“Kaşgar Diline , Buhara Toprağına  hasret,
Semerkant benim kadar yalnız ve kimsesiz.
Döner döner Urallara bakarım,
Benden öteye bin nazar yürür!” (Bir Sır Gibi: 1991)

“Ezilmiş duyguların isyanı başka olur,
Alır atalarının yeleli atlarını;
Kuşanır imanını, halktan Hakka yol bulur,
Kurtulur Türkistan’ın kuşatılmış yarını!”
(Gül Seferi: 2013)

Etiketler: » » » » » » » » » » »
Share
1224 Kez Görüntülendi.