Son Dakika
Mehmet Emin HAZRET
Çin komünist yönetimi ülkede günden güne artmakta olan siyasi,toplumsal ve sosyal gerginlikleri tüm diktatör sistemelerin yaptığının tıpkısını yaparak “Dış Tehdit Algısı ” icat ederek azaltmaya ve bu gerginliklerden kurutulmaya çalışmaktadır. Ekonomik krizden bir türlü çıkamayan Rusya ve devlet başkanı Putin’in agresif dış politikasının, Rus iç kamuoyunu kontrol etmede çok etkili olduğu ve büyük avantajlar sağladığını gören Çin devlet başkanı Şi, Putin’in dış politikasını Çin’de aynen uygulamak sureti ile, Çin milliyetçiliği popülürizmi ile, Çin komünist parti iktidarının ömrünü uzatmak ve iç muhalefeti rahatça temizlemek programını uygulamaya çalışmaktadır.
Ayrıca, Çin yönetimi, 15 Temmuz FETÖ hainlerinin darbe girişimi ve sonrasında Müttefiklerinin kendisine ihanet ederek yalnız bırakmasını fırsata çevirmek isteyen bazı girişimlerde bulunmaktadır. Çin, Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri konusunda yıllardır ileri sürdükleri iddialarını bir kez daha ısıtarak gündeme getirmiştir. ÇKP.Yönetimi bu fırsatperestlığınde büyük ve tarihi bir yanılgı içerisindedir.Türkiye değil,Soydaş,Dindaş ve Kardeşlerini ; kendilerine sığınan her hangi bir insanı düşmanlarına asla teslim etmez ve etmemiştir. Türk Devletinin tarihinde böyle bir aşağılık bir uygulama asla varit değildir. Müslüman Türklerde diğer Milletlerdeki gibi, kendilerine sığınan Mazlumları Düşmanlarına ve onların Katillerine teslim etme geleneği ve zilleti asla yoktur ve olamaz da. Asil Türk Milleti böyle bir alçaklık ve zilleti asla kabul etmez ve bundan sonra da asla kabul etmeyecektir.
Japonya ve Filipinler
1 ekim 2016 günü Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümünün sabahında Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun Kara,Hava ve Deniz kuvvetlerine mensup on binlerce asker savaş gemileri ile, Japonya egemenliği altına bulunan Sankaku (Çince, Diyao yü dao ) adasına büyük bir çıkartma operasyonu gerçekleştirdiler. Adaya çıkan askerler Çin bayrağını salladılar. Çin’in 2 uçak gemisi ve onlarca savaş gemisi, adaya çıkarma yapan askerleri korumak için Japon kara sularına girdi. Japonya’ya ait Sankaku adası Çin ile Japonya arasında yıllardan beri gerginliğe sebep olmaktadır. Ancak, Çin son zamanlarda bu ve benzeri iki ülke arasında çatışmalara sebep olabilecek kışkırıtıcı ve tehlikeli eylemlere baş vurmaktan çekinmemektedir . ÇKP.yönetiminin emrindeki Çin medyası ise adaya çıkarma yapan muzaffer ordusunun kahramanlık öykülerini büyük popagandalarla reklamını yapmakla meşguller. Bu suretle ÇKP.’nin silah zoru ile Çin’e hakım olduğu bu günü bu şekilde yeni başarı haberleri ile kutluyor ve Şövenis duygularla bilenmiş Çin toplumunu daha de tahrik etmiş oldular.
Japonya, bu işgal olayını Çin’e nota vermekle geçiştirmeye çalıştı ve askeri her hangi bir karşılık vermedi.Ancak, Japon deniz kuvvetleri ve ABD’nin Pasifik okyanusundaki savaş filosunu de yanına alarak doğu Çin denizine girdi ve Çin deniz kuvvetleri ile karşı karşıya geldi. Halbuki, Çin, güney Çin denizinde askeri gerginlikler yarattığı son iki yıl içerisinde, doğu Çin denizinde Japonlar ile olan gerginliği yumuşatmaya çalışmıştı. Çin bu kez durduk yerde hiç bir sebep göstermeden binlerce Çin askeri Sankaku adasına çıkarma yaparak baskın yapmasının sebebi nedir? Bu baskının arkasında neler vardır ? Neden bu kadar tehlikeli bir girişime imza attı ve savaş riskini göze alıyor? ÇKP. Merkezi yönetimi 40 yıldan beri yakından izlediği, ” Barış içinde beraber Yaşama ve Kalkınma ” olarak tanımladığı yumuşak dış politikasını terk ederek, Putin varı sert dış politikaya geçme kararı almıştır ?
Çin, bu dış politikayı uygulamak için bir elinde sopa, bir elinde havuç yola çıkmıştır. Ezeli düşmanı Japonya’nın savaşı göze alamayacağını, ayrıca müttefiki ABD’nin doğu Çin denizinde iki ülke arasında çıkması mühtemel savaşa dahil olamayacağı varsayımı ile hareket eden Çin, bir elindeki sopayı Japonya’ya, diğer elindeki havucu ise, 13,5 milyar dolar rüşvet karşılığı Filipinlere göstererek ve ona teslim ederek her iki taraftan de ilk anda başarılı sonuçlar elde ettiğini düşünmektedir.
Suudi Arabistan
Diğer yandan Çin elindeki sopanın etkisini göstermek için Ortadoğu’da güya kendince güçsüz ve muhtaç saydığı Türkiye başta İslam dünyasına karşı de denemek girişimlerinde bulunmaktadır. Çin elindeki bu sopayı bir tehdit ve şantaj olarak ilk kez geçtiğimiz Ramazan ayında Suudi yönetimine göstermiş oldu. Suudi Arabistan’a Umre yapmak amacı ile gelen ancak,diğer bir çok Müslüman Ülkelerden gelen Umrecilerin başvurduğu bir yola başvuran Uygur Hacı adaylarını tutukladı ve hayatındaki tek arzu ve ukdeleri olan Hac için kutsal Kabe’de ibadet ederek kendilerini gizleyen Uygur Hacı adaylarının gözünün yaşına ve feryat ve figanlarına kulak asmadan Cidde alanına getirerek Çin’e teslim etti. Bu Uygur Hacı adaylarının kandırılması ve Mina’da toplanarak tutuklanmasını sağlayarak bu işi organize eden elebaşı Cidde’deki Çin Başkonsolosu Çin’in yardakçı ve kölesi Çin kafalı sözde Uygur Başkonsolos’un tertibi ve yönlendirmesi ile gerçekleşmiştir. Suudi Polisi Çin Başkonsolosunun ispiyonlaması ve yönlendirimesi ile hacca bir kaç gün kala bunların ahu feryaktlarına aldırmadan (İsrail bordormanı altında inleyen Filistinli Müslüman Arapları duymadığı ve aldırmadığı gibi ) Cidde Hava alanında Çin’in getirdiği uçaklara zorla bindirerek Urumçi’ye göndermiştir. Çin bu zavallı ve yaşlı Hacı adaylarını günlerce sorgulanarak işkencelere tabi tutmuş ve ağır para cezalarına çarptırmışlardır. 40 senedir Çinin böyle taleplerine pek kulak asmayan Suudi hükümeti, bu defa Uygur hacıları yakalayıp tutuklamış ve hepsini toplu halde uçağa yükleyip Çine teslim etmiştir.
Mısır
Suudilerin Uygur Hacılar konusunda kendilerine boyun eğmesinden cesaretlenen Çinli diplomatlar, bu kez geçtiğimiz hafta Mısırda din öğrenimi görmekte olan birkaç bin Uygur öğrenci içinde “bölücülük” eğilimi olduğunu ileri sürerek öğrencilerin listesini Mısır hükümetine vererek, onların tutuklanıp Çine teslim edilmesi veya ülke dışına çıkarılması için baskı yapmaya başlamıştır. Mısır’ın darbe ile iş başına gelen yönetimi , Çin’ın bu taleplerini itirazsız uygulamaya koymuş ve ülkelerine El Ezhar İslam Üniversitesi başta yüksek öğrenim için gelen bin civarındaki Uygur öğrenecilerin oturma izinlerini iptal etmiş ve yeni gelenlere öğrenim izni vermeyerek ülke’den kovmaya çalışmaktadır.
Türkiye
Çin elde ettiği bu başarılarından ve siyasi hesaplarındaki gidişattan çok memnun olmuş olacak ki , bu kez şantaj ve tehdit oklarını Türkiye’ye yöneltmiştir. Çin, bu defa aklına Türkiye’yi koymuştur. 15 Temmuz TETÖ Hainlerinin darbe girişiminden sonra, dost ve müttefik bildiği ülkelerden gördüğü vefasızlıklardan dolayı bazı sıkıntılara girdiğini düşündüğü Türkiye’mizi Doğu Türkistan ve bu ülke’de yaşayan Uygur Türkleri üzerinden sıkıştırmaya kalkışmaktadır. Türkiye’nin bu sıkıntılı durumunu istismar ve kendi çıkarı için kullanmak isteyen Çin, bu fili durumu Uygur Türkleri ve Doğu Türkistan konusunda Türkiye’yi köşeye sıkıştırmanın bulunmaz fırsatı olarak görmüştür. Çin yönetimi,T.C vatanadaşı olan veya Türkiye’de sığınmacı olarak yaşayan bir çok Uygur Türkünün “ Çin’in Toprak Bütünlüğü İçiin zararlı ve bölücü Unusurlar ” olduğu iddiası ile Türk hükümetine bu Uygurlar hakkında uydurma suçlar iftira ve yalanlarla dolu suç dosyaları teslim etmiştir. Daha emaresi okunmayan milyarlık Çin yatırımlarının hayata geçirilmesi ve bu suretle Çin sermayesinin Türkiye’ye gelmesinin ön şartı olarak Türkiye’de yaşayan “Bölücü Uygur”ların Çine teslim edilmesini istemiştir. Türkiye Cumhuriyeti şerefli bir mazi’ye, köklü bir demokrasi ve hukuk devleti olduğundan,kendilerinden talep edilen Öz kardeşleri Uygur Türklerini Çine teslimi kabul etmemektedir. Ancak, Türkiye’de 15 seneden beri ikamet etmekte olan Uygur Cemaati ileri gelenlerinden Abdulkadir Yapçan, Çin’in baskısı ile yaklaşık 2 aydan beri tutuklu bulunmaktadır.
Kazakistan
Çin bu tür sert diplomatik şantaj,tehdit ve çıkışlarını Türkistan Cumhuriyetlerinde de denemektedir. Kazakistan’da Almata Çin Başkonsolosluğunu kapattığını açıklayan Çin, Kazak vatandaşlarına Çin vizesi vermeyi durdurmuştur. Kazakların Çin vizesi alabilmesi için, Kazakistan hükümeti, Çin vatandaşlarına saygı göstermesi, Kazakistan’a gelmek isteyen Çinlilere engelsiz vize vermesini şart koşmaktadır.Hatta, Kazakistan’daki Çin büyükelçisi “Çin’in bir nükleer güç ve Birleşmiş milletlerin 5 daimi üyesinden biri olduğu” hayasızca ve diplomatik nezaket kurullarını çiğneyerek külhanbeyi tavırları ile Kazak Türklerini tehdit etmiş ve öfkesini kusmuştur.
Kırgizistan
30 Ağustos 2016 tarihinde Kırgızistan başkenti Bişkekte Çin büyük elçiliğine yapılan saldırını bahane eden Çin Büyükelçiliği, Kırgız vatandaşlarına Çin vizesi vermemektedir. Çin’de burslu okumakta olan ve yazlık tatilde evine dönen 300 den fazla Kırgız öğrenci Orta Asya’daki ülkelerde bulunan hiçbir Çin temsilciliğinden vize alamadığı için yeni öğrenim yılında okuluna devam edememişlerdir. Kırgız hükümetinin öğrencilerin mağduriyetini gidermek için Çin devleti ile yaptığı tüm görüşme ve çabaları da sonuçsuz kalmaktadır.
Tibet
Çin, dışta Türk ve Müslüman ellerindeki sert çıkışlarını devam ettirirken, içeride ise Doğu Türkistan ve Tibet’e yönelik baskının dozunu bilinçli olarak artırmaktadır. Tibet’te Budist tapınakların içerisine Çin komünist liderlerin resimlerini asmaya mecburiyetini getirmesi. Dalaylamanın resmleri ve dini kitapların yakılması, Tibetlilerin kendini yakarak protesto etme eylemlerini artırmaktadır. Şimdiye kadar 160 civarında Tibetli kendini yakarak Çin’in bu uygulamalarını protesto etmiştir.
Doğu Türkistan
Doğu Türkistan’da dini eğitim, dini ibadetler, giyim kuşam, sakal … gibi bir çok kültürel gelenekleri radikal dini eğilim olarak tanımlanmaktadır.Bunlar için , kanun çıkartmak sureti ile yasaklamalar getiren Çin yönetimi, bu defa ailede çocuklarına namaz suresi öğreten velileri de hukuki cezaya tabı tutulacağı konusunda genelge çıkarmıştır. köyden köye, kasabadan kasabaya, şehirden şehre geçmek her kes için özel izne tabı tutulmaktadır. Son bir haftadır tüm pasaportlar toplanmakta, pasaportunu getirmeyenler cezalandırılacağı konusunda medya kanalı propaganda ve uyarılar yapılmaktadır. Bu işlemlere bu defa Doğu Türkistan’da yaşayan göçmen Çinlilerde tabı tutulduğu için Çinliler isyan etmektedir. Doğu Türkistan’da yaşayan Zhang Haytao (张海涛) adındaki Çinli bir insan hakları savunucusu “Çin hükümeti Doğu Türkistan’daki göçmen Çinlilerin selameti için Uygurların üzerindeki dayanılmaz baskıyı hafifletmeli.” diye yazdığı için “devleti devirmeye teşebbüs” ten 19 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Oturduğu evine Çin el koyduğu için eşi ise kucağındaki bebeği ile birlikte sokağa atılmıştır. Bebeği ile birilikte sokakta kalan Çinli kadına acıyarak ona yardım eden birkaç Uygur komşusu “Teröre yardım ve yataklık” suçundan tutuklanmıştır.
ÇKP. Yönetimindeki Çin’in Çıkmazları
Pekin yönetimi ise, ÇKP. ülkede iktidardan giderse Doğu Türkistan ve Tibet, Tayvan, Hongkong bağımsızlık ilan edeceği, Çin’in parçalanacağı konusunda Çin toplumuna korku salmaktadır ve bu korkuyu yaratmak için en fazla Müslüman Uygur Türkleri üzerindeki zulmü artırmaktadır.
İdeolojisi tamamen çökmüş, ekonomisi büyük buhrana doğru sürüklenmekte olan, gelir dağılımındaki çarpıklık, yolsuzluk, rüşvet Çin devlet yönetiminin bünyesini sarmış, sosyal patlama önlenemez hale gelen Çin’de yönetimin siyasi reform yapmama, iktidarı elden bırakmama konusunda baş vurduğu tüm kaba kuvvet, şiddet kullanmaktan çekinmemesi, Çin muhaliflerin halkı silahlanmaya ve silahlı ayaklanmaya açıkça çağırmasına ve Çin halkının örgütlemesine neden olmaktadır. Çin komünist parti iktidarının ömrü sona doğru yönelmiştir. Ancak, ÇKP.iktidarının ömrünü uzatmak için en son hamle ile dünyayı savaşına, kaosa, ve sonu Çin için felaket olacak sosyal ve ekonomik krize sürükleyebilir.
SONUÇ
Türkiye Cumhuriyeti devletimiz,yöneticilerimiz,Aydınlarımız ve Türk kamuoyunun Çin’in komşuları ve Türk – İslam dünyası üzerindeki baskı,tehdit,dayatma ve ve şantajlarının arkasındaki nedenleri bilmek durumunda ve zorunda olduğunu düşündüğüm için bu yazıyı kaleme alarak sizlerle paylaşmış bulunmaktayım.Bilgilerinize saygılarımla sunuyorum.
Kaynaklar :
Etiketler: Çin » Din » Dünya » E-Kitap » Edebiyat » Eğitim » Ekonomi » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Kültür Sanat » Ordular ve Silahlar » Siyaset
BENZER HABERLER