logo

trugen jacn
24 Haziran 2014

GAZETECİLERİN ORTA GÖRÜŞÜ : DOĞU TÜRKİSTAN’DA ETNİK ÇİNLİLER KAYIRILIYOR ,MÜSLÜMAN UYGURLAR SÜREKLİ DIŞLANIYOR.

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

Son aylarda Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’da günden güne artan protesto ve karşı koyma eylemleri, meydana gelen şiddet olayları ile son intihar saldırıları, uluslar arası toplumun ve kamu oyunun dikkatinin bir kez daha bu Ülke’ye ve bölgeye çevrilmesine yol açmıştır.
Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’a ulusal ve uluslar arası medya’nın girmesine ve haber almasına imkan vermeyen ve sürekli engellenen olumsuz tutumuna rağmen, uluslar arası medya tüm imkanlarını kullanarak ve açıklardan yararlanarak bir şekilde bölgeye girmeyi başarmış ve bu ziyaretlerden bölge üzerinden elde ettiği çok önemli bilgilere ve sonuçlara ulaşmışlardır.
Çin, bölge’yi adeta Çelik Bir Perde içine kapatarak dünya ile temasını önlemekte ve katı ve kaba bir sansür uygulayarak bölgeden bilgi akışını devamlı kesmektedir. Uluslar arası basın’ın bölgeye bölgeyi ziyaret taleplerini de sürekli reddediyor.Ancak,ABD.merkezli uluslar arası büyük haber ajanslarının ve yayın kuruluşlarının Pekin’de sürekli kalarak çalışan muhabirleri intihar saldırılarından sanra Urumçi’ye gitmeyi ve bölgeyi ziyaret etmeyi başarmıştır.
ABD.merkezli Birleşik Basın Ajansı(UPİ)’nin Pekin muhabiri Louise Watt ile WOA(ABD’nın sesi) yayın kuruluşunun Pekin muhabiri Di Di Tang bölge’ye girmeyi başarmışlardır.
Bunlar bölge’deki gözlem ve intibalarını ve bizzat bölge sakinlerinden görüşerek elde ettikleri bilgileri yayınladıkları yazılarında dile getirmişler ve kamu oyu ile paşlaşmışlardır.

     Washington merkezli Hür Asya Radyosu muhabiri Mihriban’ın geçenlerde bu ziyaret hatıralarından yararlanarak hazırladığı ve adı geçen Radyonun internet sitesinde yer alan yazısınıdan yararlanarak hazırladığımız bu haber – yorumu siz değerli okuyucularımız ile paylaşıyoruz.

       UPİ ajanısının Pekin muhabiri Luise Watt “ Urumçi’deki İntihar Saldırıları ,Etnik Farklılıkları Ortaya Çıkardı” adlı makalesinde , “ Çin’in propagandaya yönelik söylemlerinde sürekli olarak Bölge’deki bütün etnik Milletlerin(Uygurlar ve göçmen etnik Çinlilerin) bir birleri ile iyi geçindikleri ve kardeşçe yaşadıkları iddiasını doğrulayacak hiçbir kanıt göremedik. 20 Mayıs intihar saldırısından sonra Urumçi’nin yerli Uygurlar ve etnik göçmen Çinlilerden yaklaşık 20 kişi ile sohbet ettik. Onlar,konuşmalarında etnik 2 millet arasındaki mevcut karmakarışık durumu yanı kendi aralarındaki anlaşmazlıklar,bir birlerinden çekinme, şüphe ile yaklaşma vebenzeri psikolojik durumlarını bize açıkça ifade ettiler.
Görüştüğümüz bir Uygur Kadın,kendisinin İlk Okul’a giden kızının Çinli öğrenci Arkadaşları’nca Müslüman ve Uygur olduğu için sürekli aşağılandığını belirterek şunları anlattı,” Biz Uygurlar burada kendi toprağımızda yaşıyoruz. Ancak,biz kendimizi burada yabancı olarak hissediyoruz.”
Urumçi’de evinin önünde görüşme talebimizi kabul eden etnik göçmen Çinli bir çift şunları anlattı,” Uygur komşuları ile hiçbir ilişkilerinin bulunmadığını ve onlarını de anlamadıklarını belirterek,”biz onların dilini bilmiyoruz. Bu nedenle onlarla gidip gelmemiz de yoktur.Onlara yabancı desek yeridir.Çünkü,onların davranışları Çinlilere değil,yabancılara benzemektedir.” Açıklamasında bulundu.
Kendisinin uzun yıllar Urumçi’de yaşadığını anlatan bir yabancı Uzman görüşlerini şöyle dile getirdi : ”5 Temmuz 2009 olaylarından sonra ,Urumçi’deki etnik göçmen Çinliler şehrin kuzey bölgesine topluca göçerek burada yaşamaya başladılar.Bu bölgede Çinliler için yeni binaların inşa edildi. Müslüman Uygurlar ise,daha çok şehrin güney bölgesine toplanmış vaziyetteler.” Şeklinde konuştu.
Yazı’da Çin yönetiminin teşvik ve telkinleri sonucu, Urumçi’de etnik Çinlilerde şekillenen Uygurlar’dan korkma ve onlara şüphe ile bakma ve güvensizlik duygusunu bir Çinli dükkan sahibinin ağzından şöyle naklediyor ; “ Eğer dükkan’a bir Uygur müşteri girerse,ciddi bir durum alırız ve dikkatlı bir şekilde onu peşinden takip ederiz.Çünkü, bu Uygur müşteri’nin dükkana patlayıcı maddeler veya bomba koyabileceğinden endişe ediyoruz. Çünkü, Hükümet bizi sürekli uyarıyor ve bizim Uygurlardan sürekli ihtiyat etmemiz gerektiğini telkin ediyor.”
ABD.merkezli UPİ haber Ajansının Urumçi muhabirine konuşan Yang isimli bir Çinli Taksi şoförü şunları ifade ediyor : “ Biz göçmen Çinliler Uygur’ları anlamıyoruz.Biz Çinliler Uygurlar ile iyi ilişkiler kuramadık.Ben şunu kuvvetli olarak hissediyorum ; Bölgede yaşayan hemen hemen tüm Uygurların beyninde ve kalbinde bir tek arzu ve istek vardır ; O da BAĞIMSIZLIK’tır. ! ”
Amerikan’nın sesi Muhabiri’nın kaleme aldığı “Xinjiang Ziyareti Anı”larında şu görüşlere yer verilmekte : “ Ben Urumçi,Korla ve Piçan bölgelerine ziyaretlerde bulundum.Bölgenin yerli sakinleri Müslüman Uygurlar ile sonradan buraya göç ettirilip yerleştirilen etnik Çinli göçmenler ile görüştüm ve günlük yaşantılarını yakından gözlemledim. Bu iki etnik Millet her yönü ile bir birlerinden tamamen farklı bir yapıya sahipler. Bunların kültür ve medeniyeti,dili,dini geleneksel örf ve adetleri ile Çin yönetiminin bu bölgede yürüttüğü milli politikanın farkla iki millete olan etkisini yakından inceledim.Çin hükümetinin sürekli propaganda yaptığı “ Sözde Batı Bölgesinin Ekonomik Olarak Kalkındırılması” projeleri ile bölgeye yaptığı yatırım imkanlarından yalnızca etnik Çinli göçmenlerin yararlandırıldıklarını tesbit ettim. Bu bölgenin yerli ve tarihi sakinleri olan Müslüman Uygurların eskisinden daha kötü bir halde,fakirlik ve imkansızlıklar içinde ve çok düşük kalitede bir yaşam sürdüklerini müşahede ettim.Bu adaletsiz,eşit olmayan ve hakkaniyetten uzak bu durumdan bölgede görüştüğüm ve sohbet ettiğim bütün Müslüman Uygurlar ilk etapta şikayet ediyorlar ve dile getiriyorlardı. ”

Kaynak  :  http://www.rfa.org/uyghur/xewerler/kishilik-hoquq/amerika-urumqi-05312014004842.html

Etiketler: » »
Share
1430 Kez Görüntülendi.