Son Dakika
Doç.Dr.Erkin EMET
Mehmet Ali Tevfik Efendi, Doğu Türkistan yakın zaman tarihinde yaşamış, meşhur eğitimci yetenekli teşkilatçı, ceditçi, şair ve Uygur aydınıdır. Şair 1901 yılı Doğu Türkistan’da bulunan Artış şehrinin Buyamet ilçesinde, Tohtı hacı ve Fatma hanımın çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Tevfik Efendi dünyaya gözlerini açtığı yıllar, her yeri zulüm kaplamış, halkın bilgisizlik ve cahillik altında inlediği devirdir.Babası Tohti haci oğlunu önce köyde bulunan fen okuluna verir,sonra bu okul kapatılınca, oğlu ile beraber DoğuTürkistan’ın kuzeyinde bulunan Börtala, Çöçek ve Gulca şehirlerinde tüccarlık ile uğraşırlar. Bu süreçte Tevfik değişik kişiler,aydınlar ve toplum önderleri ile tanışma fırsat olur. Genç Tevfiğin,zeki, çalışkan, teşkilatçı ve hitabet yeteneği herkesin dikkatini üzerine çeker. Toplumu cehaletten uyandırmak ve milleti aydınlatmak için çalışmalar yürütür. 1924 yılında,D.Türkistan ceditçilik hareketinin lideri Abdul Kadır Damollah suikast ile öldürülür.Tevfik bu olaydan derin etkilenir ve ünlü “ Üzüntü Aleminde” adında şiirini yazar.
Okudu geçti başkalar bizden, ey kardeşlerim,
Görünce onların çalışma hırsını, kaynar vicdanlar.
Kartal gibi parladı gökte diğer milletler,
Kaldık onlardan çok arkada, düşün ey ümmetler!
Yazmış olduğu şiirler toplum tarafından çok sevilir ve tüm Doğu Türkistan’a dağılır.Bundan dolayı yerel hükumet, Tevfiği tehlikeli biri olarak algılar ve Tevfiğin hayatı tehlike altındadır. Bit Türk aydının tavsiye ve yardımı ile 1926 yılında, önce Taşkent’e gelir ve eğitme başlar. Ancak koşullar çok zoru olduğundan, 1928 yılı yine bir yardımsever Türk yardımı ile Kırım üzerinde İstanbul’a gelir. 1929-1932 yıllarında Türkiye’de eğitim alır ve bir ilk okulda öğretmenlik yapar (okuduğu ve çalıştığı okullar ile ilgili ciddi araştırmalar yapılmaktadır). O süreçte Doğu Türkistan’da halk ayaklanması olur ve bazı ilerlemeler elde edilir. Tevfik duygularını şöyle ifade eder.
Duyduk ey ana diyar senden sesleri,
Patlamış zalimlere kaşın volkanlar.
Parçalaşa kulluk kölelik zincirini,
Hucum et, çekilmek yok, ey kahraman insanlar!
Yetkin eğitim kimliği kazanan, Türkiye ve yurt dışında vermiş olduğu hayat mücadelesi ile edinmiş olduğu bilgi birikimi ile olgunlaşmış Tevfik efendi, bu süreçte halkının yanında olamak için, hayat tehlikesine rağmen ana vatana geri döner.Yetenekli teşkilatçı, ikna edici hitabeti ve konuşması, yorulmadan koşuşturma ve çalışması ile, 6 ay gibi kısa bir zaman diliminde, tüm Artış ilçesinde eğitim reformu ve milleti aydınlatma hizmetinde baya yol kat eder, anne babalar eğitim komitesi, İlçe eğitim ve yürütme komitesi gibi teşkilatları kurar. Vatana döndükten sonra Tevfik ve arkadaşları
ile halleder ve tedbirli kullanır kaynakları. Eğitim hizmetleri için çıf yönlü çalışmalar yürütür. Bir taraftan Artuç ilçesinde bulunan 24 ilde örgün eğitim veren okulların açılması için çalışmalar yürütürken, yene bir taraftan okullarda ders anlatacak öğretmenlerin yetiştirilmesi “öğretmenler kursu açar” ve 60 öğretmen ilik
etapta kursa alınır. Öğretmen adaylarına, dil, edebiyat, tarih, coğrafya, matematik,müzik, şarkı, spor gibi eğitimleri tek başına anlatır. Ders hazırlama, formasyon, kişiselgelişim, teşkilatçılık ve yönetmenlik çeşitli konularda seminer verir. Tevfik efendi
gündüzleri ders anlatırken, okul kuruluşları ve maddi destek ile ilgili çalışmaları geceleri yürütür. Öğretmen adayları kursları tamamlayınca, öğretmen formları ile“Öğretmen” marşını söyleyerek tüm ilçeyi gezerler ve öğrenci toplama hizmeti yapalar.
Biz öğretmenler yurdumuzda okul açacağız,
Halkımıza parlak nurlar yayacağız.
Nice yıllar zulüm altında seran olduk, horlandık,
İlim irfan yoluna o kadar intizar olduk.
Bu teşvik, tanıtım ve bilgilendirme çalışmaları ile, örgün eğitim hizmetleri geniş tabanın desteğine erişir ve 24 okula kayıt olan öğrenci saysı 10 binden geçer. Büyü yaşta olanalar ise, akşamları büyükler için açılan kurslara kayıt olurlar. Tevfik efendi,
okulları yolla koyduktan sonra, yöre halkı ile daha yakın olmak ve onların daha çok desteğini almak için, çifçilere destek hizmetleri verir. Köy yol kenarlarına 100 binlerce fidan dikeler. Tevfik efendinin toplum içinde çok önünde olması, bazı kişileri rahatsız ederler ve eğitim hizmetlerine engelleme yaparlar, okullara zarar verirler hatta Tevfik efendinin hayatına tehdit ederler, iftira atarlar. Tevfik halkı daha yeni.Bilgilendirmek ve desteğini almak için, 100 seçkin öğrenciden oluşan “İzci” grubuoluşturur ve “İzcilar” marşı söyleyerek, Artış, Opal, Peyzivat, Yeni Hisar, Taşmilik,
Kaşgar gibi il ve ilçeleri yaya olarak dolaşırlar. İl ve İlçelere girince, askeri düzende yürürler, marşları söyler ve herkesi duygulandırırlar. Yerel halklar saygılar ile karşıla
İzcileri.
Biz, izcileriz ellerimiz çelik,
Gözlerimiz nurlu, kalbimiz sağlam,
Halk için yürürüz ileri,
Düşmana karşı sağlam intikam,
Öğren, çalış genç izci çocuk,
Vatan için kaynar vicdan.
Kaldık uzun vakit zalim elinde,
Çalışamadık halkın yolunda.
İzciler yürüyüşünün son adresi Kaşgar ili komutanlığı oluyor. Komutanın randevu vermemesine rağmen, Tevfik efendi İzciler ile komutanlığa gidiyor ve yaptığı çalışmaları anlatır, Öğretmen ve İzci marşlarını seslendirir. Komutanlık biranda canlanır ve komutanda çok duygulanır. Eğitim hizmetlerini sürüdürmek için ve yerel
engelleri kaldırmak için yazılı talimat verir. Bunun dışında Tevfik efendi için iki silahlı koruma tahsis eder. Tevfi efendi böylece yerel hükumetin resmi desteğini almış oluyor. Tevfik efendi Artış iline dönünce, bölgenin en büyük camisine tüm halkı davet, eğitim ile ilgili komutanının yazmış olduğu yazısını okur. Yazı okunurken yerel halk sevinçten göz yaşları dökerler.Sonra Tevfik efendi halka şöyle seslenir: “ Çok şeyler yaşadım, vatanıma hizmet etmek için eğitim aldım ve vatana geri döndüm. Halkımı esaret zincirinden kurtarmak için,öğretmenliği en ulu ve değerli, eğitim yolunu en doğru yol olarak seçtim. Bir gün beni beş kuruşlu bir kurşun ile infaz ederler, ancak vatan için, eğitim için sıcak kanımı vermekten asla vazgeçmem … ”Toplantı sonrası, Eğitim hizmetleri yeni boyut kazanır ve daha hızlanır. Tevfiğin geliştirdiği eğitim programları, öğretim yöntemleri Doğu Türkistan’ın diğer bölgelerinde dağılır ve ortak eğitim programına dönüşür. Tevfiğin yazdığı marşlar,geliştirdiği şarkılar, öğrencilere verdiği spor, askeri eğitim gibi çalışmalar tüm okullarda yaygınlaşır. 10 binlerce öğrenci içinden, yaşları büyük ve başarılı olan 40 öğrenci seçilir ve Lise okulları için öğretmen olarak yetiştirilir. Bu öğrencilere vatan terbiyesi, tarih, kişisel gelişim, eğitim yöntemleri gibi konularda yoğun olarak dersler işlenmiştir. Bu iki sınıf öğrencilerine, “Tevfik İzcileri” adı verilmiştir.Bunlar dışında,kadınlar için “Bayanlar sınıfı” açılmıştır ve okullar için bayan öğretmenler yetiştirilmiştir. Bayan öğretmenler için, “hanım” tabiri kullanırken, erkek öğretmenler için “efendi” tabiri kullanılmıştır. 1935-1937 yılı sürecinde, Artış köylerinde halkın(öğleden sonra kurslara giden yaşı büyük olanlar dahil)yüzde 70% okumu yazma becerisi kazanmıştır. 4 Mayıs 1937 tarihinde, yaşanan siyasi kargışımda, komutan görevinden alınıyor. Tevfik ve eğitime gönül destek veren 300 civarında aydın hapse gönderiliyor ve işkence yapılıyor. Şair Tevfik, hapis duvarlarına şu şiirleri yazıyor.
Senelerce bulundum gurbet ellerinde,
Görmemiştim hiç bu kadar ağır zulümleri.
Döndüm, hizmet için ana vatana,
Ödül olarak aldım bu zulüm külfetleri.Tevfik efendi, yaşadığı bu haksızlık ve adaletsizliğe ve yönetime olana tepkisini duvarlara şöyle yazıyor:
Bülbüller tutkunlandı, vatanı kirletti kargılar,
Kim ise vatan sever, asıl bir gün dar ağacına,
Bu kara yıllardan bulamadım adalet,
Adalet ararsam, hapse gönderdi siyaset….30 Mayıs 1937 sabahlayın, Tevfik ve 300 civarında Uygur aydını, yerel askerlerce hapiste kurşuna dizilir, sonra cesetler ateşe verildikten sonra hapishane terk edilir.Cesetler tanınmayacak şekilde yanmıştır. Ancak, Tevfik efendinin cesedi, yarı yanmış deri ayak kabına bakılarak tespit edilir ve gizlece defin edilir.
1990- yıllardan sonra, Tevfik ile ilgili özel çalışmalar ve araştırmalar yapılmıştır ve mezarını olduğu yere, 5 Mayıs 2005 tarihinde hatıra sarayı yapılmıştır. Mehmet Ali Tevfik efendi, yakın zaman Doğu Türkistan tahinde, milleti cehaletin kurtarmak vatan özgürlüğü için yapmış olduğu mücadelesi, eğitim reformu ve toplumsal çalışmaları ile çok önemli konuma sahiptir. Ancak politik nedenler ile yakın zamanlara kadar hep göz ardı edilmiştir. Ancak 1990 yıllarından sonra Tevfik ile ilgili özel makale, kitaplar yayınlanmıştır ve televizyon programları işlenmiştir. Okullarda bile edebiyat dersliklerine Tevfik ile ilgili hikayeler ve hayatı ile ilgili geçmişler yer almaktadır. Tevfiğin yazmış olduğu şiirler, rubailer özel kitap olup yayınlanmıştır ve eserleri ile ilgili özel çalışma ve araştırmalar yürütülmektedir. Tevfik Doğu Türkistan toplumunda, artık eğitimi temsil etmektedir ve Tevfik adına eğitim kuruluşları ve burslar tesis edilerek ve heykeli dikilerek adı yaşatılmaya çalışılmaktadır.
Uygur milli edebiyatının bu iki değerli şairi Abdulhalik Uygur ve Mehmet Ali Tevfik’ı doğumlarının 115.yılında rahmetle anıyoruz,Çalışmaları ve yazdığı Şiirleriyle Doğu Türkistan milli uyanışına büyük katkıları olmuştur.
BENZER HABERLER