logo

trugen jacn
29 Nisan 2016

D.TÜRKİSTAN KAHRAMANI OSMAN BATUR’U ŞAHADETİNİN 65.YILINDA RAHMET İLE ANIYORUZ

image00131.jpg

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

 

                                                 OSMAN BATUR’UN HAYATI

Asıl adı Osman İslâmoğlu idi. Batur, O’na milletinin verdiği bir unvan, bir sıfattır. Kahraman ve cesur anlamındadır. O, bu unvan ve sıfatla özdeşleşmiş, böylece anılmaya hak kazanmıştır.Altay vilâyetindeki Köktogay bölgesinin Öndirqara mevkiinde 1899 yılında doğdu. Orta halli bir çiftçi ailesinin oğluydu. Dedesi din adamı idi. Osman Beğ, 40 yaşına kadar doğduğu bölgede tarımla uğraşarak geçimini sağladı. 1940 yılında Çin zulmü dayanılmaz boyutlara ulaşmıştı. Camilere tecavüz eden, Kur’an-ı Kerim’i yakan Çinlileri protesto eden Türkler, ‘isyancı’ oldukları bahanesiyle tutuklandı. Resmî makamlar, Türk’lerin ellerindeki silâhları toplamaya başladılar.Babası ve ailesinden bâzı kişiler, silâhlarını Çin askerlerine teslim ettiler. Osman Beğ, – Bu gün silâhımızı alanlar, yarın canımızı da alırlar. Ben silâhımı Çinlilere vermem. İstiyorlarsa ve güçleri yetiyorsa, gelip alsınlar !” Dedi ve tek başına dağa çıktı. Savaştan başka kurtuluş yolu olmadığına inanıyordu. Başlattığı mücadele aynı gün destek gördü. Arkasından ilk gidenler arkadaşı Süleyman ve büyük oğlu Şerdiman oldu. Silâhını Çinlilere teslim eden babası İslâm Bey, oğlu için hayır duâlarını ve başarı dileklerini dile getirdi. Oğlunu koruması için Cenab-ı Allah’a duâ etti. Annesi Ayça Hanım: “- Ben oğlumu bu günler için doğurdum. Çinliler asırlardır koyun boğazlar gibi biz Türk’leri öldürüyorlar. Bizim canımız, bizden önce ölenlerin canından daha kıymetli değildir. Bizden sonrakilerin yaşaması için oğlum, ben diğer çocuklarım ölmeye hazırız !” Diyordu. Kısa zaman içerisinde, etrafında gözü pek insanlardan bir mücâhit ordusu oluştu. Zelebay Telci, Nurgocay Batur, Kâseyin Batır, Canım Han Hacı, Süleyman Batır, Musa Mergen Aktepe, Sulibay, Ökürbay , Nogaybay, Ahid Hacı, Halil Teyci, Karakul Zalin… bu mücâhidlerden birkaçıdır. O artık, soydaşlarının Osman Batur’u idi. ve silâh arkadaşlarının mücâdelesi, 1941 yılı Ekiminden 1943 yılı Temmuzuna kadar gerilla savaşı şeklinde devam etti. 22 Temmuz 1943’te Altaylar, Çinlilerden tamamen temizlenmişti. Altay Türkleri artık bağımsızdı.

image00219.jpg

Bunun üzerine Altay bölgesinde yaşayan Kazak Türkleri kendisini Osman Batur adı ile Lider olarak seçtiler.  1944 – 1945 yıllarında, Tanrı Dağları’nın kuzeyindeki Doğu Türkistan Kazak Türkleri’nin yaşadığı bölgeleri de Çin İstilâsından kurtardı. 1945 yılının Ekim ayından  Gulca merkezli Doğu Türkiistan Cumuhuriyeti Hükümeti tarafından Altay Valiliğine atandı. Bu görevi 1947 yılının Şubatına kadar sürdürdü. üç vilâyetten oluşan Doğu  O’nu, Şubat 1947’da mevcut siyasi durumu değerlendirdi ve Doğu Türkistan siyasi tarihinde 11 bitim olarak adlandırılan bir anlaşma ile Urumçi’de turulan Eyalet Hükümeti (Ölkelik Hükümeti)’nde Hükümet üyesi olarak görev aldı. Eylül Aynı zamanda, Altay Vâliliği görevini de devam ettiriyordu. Bütün bu görevleri sırasında Çinliler ile silâhlı mücâdeleden bir an bile geri kalmadı.  Osman Batur, Çin işkencelerine başkaldıran efsânevî bir kahramandır. Başarılı oldu. Kısa da olsa, bir dönem için milletini Çin’in baskı ve zulmünden  kurtardı.

Osman Batur, İdam Sehpasında Haykırdı… “- Ben can verebilirim. Ama, Milletim  dünya durdukça mücâdeleye devam edecektir.”

Çinliler, Altay Türkleri’nin millî kahramanı Osman Batur’u işkencelerden sonra şehit etmekle ancak, bir büyük kahramanın aziz bedenini ortadan kaldırabilmişlerdi. Bağımsızlık düşüncesini, Türk’lerin bağımsızlık için mücâdele azmini yok edemediler. Edebileceklerini zannedip işkence ve zulümlerini sürdürdüler.Osman Batur’un tek erkek kardeşi Delihan İslâmoğlu, istiklâl için giriştiği savaşta esir alınarak şehid edildi. Osman Batur’un ikinci hanımı, üç oğlu ve beş kızı da esir alındı. 18 yaşındaki kızı Kabiyra ile 14 yaşındaki oğlu Baybolla, anneleri Mamey’in gözleri önünde doğranarak şehid edildi. 11 yaşındaki oğlu Kariy ve 9 yaşındaki kızı Sapiyan, 20 metre derinliğindeki kuyuya diri diri atıldı. Evlâtlarına yapılan bu zulüm, işkence ve katliam neticesinde Mamey Hatun, aklını kaybetti ve onu da Çinliler olay yerinin yakınındaki nehrin azgın sularına attılar.

İŞGALCI ÇİNLİLERİN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ ZULÜMLERİNE AİT RESİMLER

image0056.jpg

image0065.jpg

image0074.jpgKAYNAK : http://www.yenidenergenekon.com/9-osman-batur/#sthash.VLOkWVp4.dpu

Etiketler: » » » » » »
Share
4802 Kez Görüntülendi.