logo

trugen jacn
24 Mart 2016

MÜSLÜMAN TÜRKLERDE KUR’AN-İ KERİM TERCÜME ÇALIŞMALARI

Türkler,müslüman olduktan  hemen sonra, Kutsal Kitabımız Kur’an-i Kerim’i daha  iyi anlayabilmek için büyük bir  ihlas ve iman ile Kur’an-İ kerim’i tercüme faaliyetine girişmişlerdir. Türklerin islamiyeti kabul ettiği ilk asırlardan beri  yapılan çok sayıda Türkçe mealli Kur’an  tercümeleri bulunmaktadır. Hâlen de yapılmaya devam etmektedir.  

Tarih’te Türkler tarafından yapılan  Kur’an-i Kerim’in Türkçe  mealli  ilk tercüme çalışmaları  , Doğu Türkistan’da muhtemelen 10.yüzyıl’da Müslüman Uygur Türkleri tarafından yapılmıştır.

Fikri DEMİROK (Emekli Öğretmen)

Türkler İslamla şereflenmesinden hemen sonra, Kutsal Kitabımız Kur’an-i Kerim’i daha  iyi anlayabilmek için  ana  dilleri olan Türkçe mealli  tercüme çalışmalarına hemen başlamışlardır.  ilk asırlardan itibaren çok sayıda Türkçe mealli  tercümeler yapılmıştır. Hâlen de yapılmaya devam etmektedir.

Kur’an-i Kerim’in Türkçe mealli  ilk tercüme çalışmaları, İslam dinini ilk kez devlet dini olarak kabul  eden İlk Müslüman Türk devleti olarak tarihe geçen Karahanlılar   zamanında  başlamıştır. Bu devirde İslamiyeti kabul eden Türkler  Arapça bilmedikleri için , Yüce kitabımız Kur’an-i Kerim’de  kendilerine  neler vahiy edildiğini anlama merakı ve arzusundan dolayi  hemen tercüme çalışmalarına başlamışlardır. İlk kez  Kur’an-i Kerim’in Türkçe  mealli  tercümesi, Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türkleri tarafından gerçekleştirilmiştir.  İlk  tercüme çalışmaları  Kuran-ı Kerim’in satır aralarına kırmızı mürekkeple Türkçe çevrisi yazılması şeklinde  yapılmıştır.  İlk Türkçe mealli  yapılan bu Kur’an-i Kerim tercümesinin  bu ilk nüshasının   tıpkı baskısı   Kültür Bakanlığımızca yapılmış  olup, bu ilk  nüshanın  yazılış tarihi  yaklaşık bin yıl  ( muhtemelen 10.yüzyıl ) öncesine ait olduğu tahmin edilmektedir.
Kur’an-i Kerim Sürelerin  daha genişçe açıklanmasına tefsir adı veriliyor ki, bu konuda da yetkili âlimler, bin kusur   yıldan beri bu konuda çalışmakta ve gayret sarfetmektedirler. Türkler yaşadıkları Türkistan coğrafyasında  İslamiyeti ilk kabul ettiklerinde,Türk toplum Arapça bilmediği için, acaba bu yüce kitapta bizlere neler  söylenmiş ve emredilmiştir ? yolundaki derih ihlas ve iman,biraz da merak ve öğrenme arzusu tefsir çalışmalarının  başlamasına yol açmıştır.

Gerek Türkistan Türkleri gerekse Mısır’da kurulan Tulunoğlu, Akşitler ve Memlükler döneminden itibaren, Türklerin yüce kitabımızın  manalarını anlayabilmeleri için  mealler, tefsirler ve  Kur’an-i Kerimin anlatılmasına yönelik çeşitli eserlerin yazılması   tarih boyunca  yapılagelmiştir. Eski Türkçenin dilbilgisi ve kelime hazinesi  tefsir çalışmalarında alabildiğince kullanılmış ve bu tefsir ve meal çalışmaları sayesinde   Türk dili ve grameri  de çok yönlü olarak  araştırılmış ve Türkçenin kelime haznesi  bu vesile ile daha da zengin hale gelmiştir.  Bu konuda merhum Ord. Prof Zeki Velidi Togan’ın bir  eseri  de bulunmaktadır.
Osmanlı devletimizin resmi dili Türkçe olduğu için 600 yıl boyunca büyük âlimlerin yazdığı eserlerin sayısı oldukça fazladır. Bunlardan İsmail Hakkı Bursevi’nin Ruh-ul Beyan adlı tefsiri çok önemli bir tefsir olarak tarihe geçmiştir ve hala da çok sevilerek  ve çok de  beğenilmektedir.Aradan yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen, Türk-İslam aleminde aranan ve çok muteber  bir tefsir olarak bilinmekte ve  okunmaya devam edilmektedir.
Dünya Müslümanalarının Halifesi ve aynı zamanda Osmanlı Sultanı ve Sultan II. Abdülhamid Han Hazretleri  zamanında eski ve kıymetli  eserlerin matbaa’da tekrar basılarak  çoğaltılmasına önem verilmiş ve   bu konuda yoğun  çalışmalar yapıldığı   bilinmektedir.


Bu arada Çankırı İli’mizdeki  Dr. Rıfkı Kâmil Urga Araştırma Merkezi’nde Hacı Evliyazadelere ait  olan yazma bir Kur’an tercümesi mevcuttur. Bu kitap 15. yüz yıl  Türkçesiyle yazılmıştır. Ayetlerin  satırları arasına Türkçe ve Farsça tercümeleri yer almaktadır. Çok Kalın hacimli, deri ciltli ve kısmen tezhipli olan bu kutsal kitabın başka bir benzeri daha yoktur. Hacı Evliyazade Zühtü Kıpçak Çankırı Büyük Camisi’nde uzun yıllar imam- hatiplik yapmıştı. Bu kıyametli mübarek kitap,bizlere onun yadigarı olarak intikal etmiştir.  Türkçe mealinin  Kim  ve kimler tarafından yapıldığı  ise, bilinmemektedir.
Elimde bir başka Kur’an Tercümesi bulunuyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında 1926 yılında eski alfabemizle İstanbul’da basılmış olup. Bir komisyon tarafından tercüme edilip devrin uzmanı olan İsmail Hakkı İzmirli’ye sunulduğu ve bu zatın  tercümeleri gözden geçirerek  kontrol ettiği belirtilmiştir. İslam Kütüphanesi şirketi sahibi İbrahim Hilmi Bey tarafından yayınlanan ve  936 sayfadan oluşan bu Tefsir, sağlam bir ciltlemeyle okuyucuya sunulmuştur.
Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM tarafından çıkarılan bir yasayla Akseki’li Mehmet Hamdi Yazır’a yaptırılan “Hak Dini Kur’an Dili” tefsiri  ise, tam bir şaheserdi.

Aynı yıllarda Konyalı Vehbi Efendi’ye yaptırılan halk için kolay anlaşılacak tefsir kitaplıklarımızda yerini almıştır.
Şu anda gerek Diyanet işleri Başkanlığımız, gerekse özel yayın evleri meal ve tefsir  neşir faaliyetlerini  devamlı olarak sürdürüyorlar.
Yüce Kitabımız Kur’an-i Kerim’in  hizmetkârı olan  bu hocalarımız ve  bilginlerimizi Hak Taala rahmet ve mağfiret  eylesin.Amin.
Mukaddes kitabımıza bu kadar çok hürmet eden ve muazzez bilen aziz milletimize elbetteki kâfirler, münafıklar ve islamın hasımları elbette düşman olacaklar ve hiç bir zaman da fesat ve saldırılarını durdurmayacaklardır.

Bütün bunlara rağmen,Millet olarak ferasatlı,  sabırlı ve metanetli olmamız gerekiyor. Allah Taala Ülkemizi,  Milletimizi,İslam alemini ve barış yanlısı bütün insanlığı dergahi izzetinde  korusun ve muhafaza buyursun. Amin.

Kaynak : http://www.dogruyolgazetesi.com/yazarlar/fikri-demirok-emekli-ogretmen/kur-an-tercumeleri/538/

Etiketler: » » » » » »
Share
1423 Kez Görüntülendi.