Son Dakika
Türk Milleti olarak tarihte ecdatlarımızdan itibaren hiç bir milletin yapmadığı ve yapamadığı şafkat ve merhameti din,ırk ve renk farkı gözetmeksizin devletimizden yardım dileyen ve sığınan bütün mazlum ve mağdurlara ayırım yapmadan ve ilahi adelet ölçüleri içerisinde adil ve eşit şekilde göstermiştir. Bu mağdur ve mazlumlara yaptığımız şafkat ve merhametimiz sebebiyle korunmuş bir millet olduıumuzu düşünyorum. Böyle olmasa idi, yerli hainler içten, günümüzde olduğu gibi azılı düşmanlar birleşerek, dıştan asırlardan beri üzerimize saldırdığı halde, yine de dimdik ayakta durabiliyor, gelişebiliyor ve büyüyebiliyoruz.!
Bu ülkeye ve bu ülke topraklarında yaşayan Müslüman Türk Milletine sadece aşık olunmaz. Uğrunda her türlü fedakarlık yapılabilir.
HATTA UĞURUNDA ÖLÜNÜR BİLE !
Hergün toprağa düşen Mübarek Şehitlerimiz, bu sevdanın itibarlı anıtları değil midir?
Muhsin İlyas SUBAŞI
İspanya, bundan beş asır önce Yahudileri kendi ülkesinin dışına atmıştı. Onlara Osmanlı Devleti kucak açarak getirip ülkemize yerleştirmiştir.!
Rusya, 250 yıl öncesinde işgal ettiği Kırım Topraklarından Kırımlı Tatar Kardeşlerimizi,bir buçuk asır önce Kafkasya’daki Çerkezleri ve diğer müslümanları yurdundan yuvasından etmişti. Osmanlı getirip bunları topraklarımıza yerleştirerek, yurt vermiş, yuva vermiş, iş ve aş vermiş ve kendimizden bir parça haline getirerek bağrına basmıştır.
Humeyni’nin iktidara gelişiyle, İran’ın ülkesinden dışarı ettiği, kendilerine göre; ” Rejim Muhalifleri’ olarak gördükleri insanları, yine Türkiye kabullenmiştu. Bu insanlar ülkemizde aylarca ve yıllarca misafir edilerek başka ülkelerine geçişine ev sahipliği yapmış ve yapmaya da devam etmektedir.
Balkanlardan; Bulgaristan’dan,Kosova’dan,Makedonya başta Balkan coğrafyasında, Romanya’dan, Arnavutluk’tan ve Yunanistan’dan gelen yüz binlerce muhacirimizi bağrımıza basmış, ekmeğimizi ve toprağımızı onlarla bölüşmüşüzdür.
Irak’ta Saddam’ın zulmünden kaçan Kürtlere kapılarımızı açmışız ve onları aylarca ve yıllarca ülkemizde barındırarak misafir etmişiz.
Şimdi ise, Suriye’nin eli kanlı Diktatörü Esad rejiminden kaçan 3 milyon insan hemen bütün şehirlerimize yayılmış durumda. Onlara sadece sınırlarımızı açmakla yetinmedik, evlerimizi, sofralarımızı da açtık.
Afganistan’dan, Doğu Türkistan’dan gelen soydaşlarımız var.Onları de uzaklarda kalan öz kardeşlerimiiz olarak bağrımıza bastık. onlara ev ve iş verdik ve vermeye de devam ediyoruz.
Biz, böyle bir merhamet şemsiyesi açarken, insan hakları savunucusu geçinen iki yüzlü, riyakar Batı, Suriyeli göçmenleri kabul etmemek için aylardır, seviyesizce ayak diretiyor.Bu sığınmacılardan kaçak olarak Avrupa ülkelerine gitmek isteyenler de denizlerde ölüyorlar veya kaybolup gidiyorlar…
Bu ülkenin gizli gücü, görünmeyen bu yüzündedir!
Sanırım bu yüzden Allah tarafından korunmuş bir milletiz. Değilse, yerli hainler içten, azılı düşmanlar birleşerek dıştan asırlardır üzerimize saldırdığı halde, ayakta durabiliyor, gelişebiliyor ve büyüyebiliyoruz.!
Bu ülkeye sadece aşık olunmaz, uğrunda ölünür bile.
Şehitlerimiz, bu sevdanın itibarlı anıtları değil midir?
BENZER HABERLER