Son Dakika
Kazim GÜLTEPE
Dr.Baymirza Hayit, Tarih ve İlmi manada Türkistan’ı dünya ya tanıtan bilim insanıdır. Çocukluğundan ölümüne kadar yaşadıklarını inceleyenler göreceklerdir ki ”Ancak Masallarda Olur” böyle şeyler demekten kendilerini almayacaklardır.
17 Aralık 1917,de Türkistan topraklarında dünyaya gözlerini açan bu büyük mücahit 31 Ekim 2006,da Köln /Almanya,da hayata gözlerini yumdu. Ardında birçok dile çevrilmiş çok değerli eserler bıraktı.Baymirza Hayit’i anlatan birçok kitap ve makaleler de mevcudttur. Birileşik ve büyük Türkistan idealı ve bağımsızlığı için yaptığı çalışmalarından dolayı Sovyet Rusya İmparatorluğu onıu bir numaralı Halk düşmanı ilan etmiştir.
1933 yılı gencecik bir Sovyet Subayı olarak Alman cephesine gönderilen Baymirza Hayit için hayatının dönüm noktasıdır.Çünkü bu yıllar insan kasabı Stalin’in Türkistan genelinde,geride kalan son Türkbirlikçi kişileri ve odakları ortadan kaldırmak için “Büyük Temizlik” adı altında acımasız devlet terrörü ve Rus vahşetinin uygulandığı yıllardır. Nitekim halk düşmanlığı suçlamasıyla, geride kalmış bütün aydınlar temizlenmiştir. Baymirza Hayit, 1939’da yüksek dereceyle Taşkent Üniversitesini bitirdiğinde,hemen ardında askere çağrılacaktır.Cepheye gitmeden önce ısrarla ailesini görmek için Memeleketine gider.Burada annesinin ısrarıyla Tohtahan adında bir kızla evlenen Hayit eşini bir daha göremez. Bu ilk eşinden dünya’ya gelen oğlunu tam 52 yıl saonra görebileceği bir yolculığa çıkacaktı.Okul tatillerinde askeri eğitim aldığından,sovyet sistemine göre Kızıl Orduya teğmen rütbesiyle katılarak Polonya cephesinde savaşa katılır.1941’de Almanlara esir düşer,Alman kamplarında son derece zor şartlar altında yaşam mücadelesi verirken.Türkistan’ın büyük Türkbirlikçilerinden olan ve 1920 lerde Rusya’dan kaçıp Paris’e yerleşen Mustafa Çokay’ın yardımıyla esir kamplardan kurtulur.Almanların Ruslara karşı kurmuş olduğu TÜRKİSTAN LEJYONU’nda görev alan Hayit,Almanların savaşı kaybetmesiyle ve müttefik kuvvetlerin Stalinle anlaşmalarından dolayı bir kaç kere daha ölümden kıl payı kurtularak Almanya’ya yerleşir. 1947’de Münster/Westfalen Üniversitesi Felsefe Fakültesine yazılan Hayit hayatını vakfettiği Sovyet araştırmaları ve Sovyetler Birliği içindeki Türk halklarının Tarihi,dini,sosyal,kültürel ve Siyasi meseleleri üzerine çalışmaya başlamıştır.1950’de hazırlamış olduğu TÜRKİSTAN ”HOKAND VE ALAŞ URDU” Milli Hükümetleri teziyle Felsefe Doktoru ünvanını kazanır.
Hayatını Türklüğe ve Türkistan davasına adayan Hayit değişik ülkelerdeki çeşitli Üniversitelerde dersler,seminerlerve konferanslar verir.
Türkiye’de bir çok eseri Türkçeye çevrilerek yayınlanmıştır.
Dr. Baymirza Hayit Sovyet =Russya İmparatorluğunun yıkılması ve ana yurdu Türkistan’in boy adları ile olsa müstakil devletler olarak bağımsızlıklarını kazanmaları onda inanılmaz bir sevinç ve heyecan yaratmıştı. Doğup büyüdüğü ana yurdu Özbekistan’a gidecekti.Bütün işlemler tamamlanmıştı,Özbekistan’da üç ay kalabileceği yolunda vize ve yazılı güvencede verilmişti. Bize bizzat anlattığı şu cümleler çon çarpıcı ve çok de önemlidir ; ‘ ‘VATAN VE ONUN BAĞIMSIZLIĞI İÇİN ÇALIŞMAK BAZILARIMIZ İÇİN FARZ,BAZILARI İÇİN TAŞIDIĞI ANLAM İSE, ŞEMSİYE ALTINDA YAPILAN TİCARET VE MAKAMLARDIR”
Dr.Baymirza Hayit ülkesinden ayrılmasının ardından, tam 52 yıl,6 ay,11 gün sonra vatanına ve köyüne dönebilmiştir. 12 Temmuz 1992.Hava alanında hayatında ilk kez göreceği oğlu, birçok seçkin yazar,şair,tarihçi ve bürokrat ve akrabalrı tarafından büyük bir heyecanla ve sevgiyle karşılanmıştır. Uçaktan iner inmez ilk işi vatan toprağını öpmek olmuştur.Doğup büyüdüğü evinde sabahlara kadar sohbetler sevgi gösterileri devam etmiştir.Hatta Özbekistan diktatörü İslam Kerimov’la bile randevusu vardır,Taşkente gelmiştir.Başkanlık Sarayı’ndan bir görevli gelerek kendisine devlet başkanının kendisi ile görüşecek vaktı olmadığını bilidirir ve görüşme randevusunun iptal edildiğini söyler.Dr.Baymirza Hayit, görevliye Olsun, önemi yok zaten randevu talebi Sayın İslam Kerimov’dan gelmişti.” diyerek karşılık verir. Daha sonra dış işleri bakanı gelir,derhal Özbekistan!ı terk etmeniz isteniyor der.Sebep olarak da sizinle ikinci dünya harbinde savaşan eski askerlerin kendisini protesto edeceklerini gösterir. Evet Sovyet=Rusya devleti yok olmuş mustakil Özbekistan devleti kurulmuştur. Ancak bu devlet ve diğerlerinin başında yine eski komünistler Moskof’un yetiştirdiği ”Mankurtlar” işbaşındır. 12 Temmuz’da başlayan vatan özlemiyle dolu yolculuk 25 Temmuzda zoraki bitirilmişti. Baymirza Hayit Bey’in o andaki ruh halini Tanri hiçbir vatan severe nasip etmesin. Amin.
Kendisinin Ülkesinden sınır dışı edilmesi olay üzerine Ünlü Özbek Ozanı Dedehan Hasan İsyan’ın yazmış olduğu uzun şiiri’nden sadece bir dörtlük ile yazımızı bitirmeke istiyorum.
”Nahât,sizdek nârnı itler ket dese
Bilealmadın günahınız ne idi ?
Nahât çınarlarnı kumurska yese
Bilealmadım günahınız ne idi ?
Onu ve yaptığı tarihi hizmetlerini asla unutmayacağız.
Ruhu şad ve mekanı cennette olsun.
Etiketler: Dünya » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Kültür Sanat » RöportajlarBENZER HABERLER