KANAL A TV. CANLI YAYININDA DOĞU TÜRKİSTAN SORUNU BİR KEZ DAHA GÜNDEME GETİRİLDİ.

Uygur haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Ankara merkezli olarak Türkiye ve dünya‘ya yayın yapan Türkiye’nin etkili ve büyük ulusal Tv.kanallarından Kanal A ‘da Doğu Türkistan meselesi bütün boyutları ile tartışılarak bir kez daha gündeme getirildi.
28 Ekim 2015 Çarşamba günü saat 19’da canlı olarak yayınlanan Moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar ve Tv. Programcısı Celal Kazdağlı’nın yaptığı  programa Dünya Uygur Kurultayı Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı ve Ankara Ün.Öğretim üyesi Doç.Dr.Erkin Emet, Türkiye’nin önde gelen fikir ve düşünce adamlarından şair-yazar ve Tv.programcısı sadık Yalsızuçanlar ile Kanal A Tv. Haber  Müdürü ve program yöneticisi Fahrettin Damga katıldı.
Gözden Kaçanlar adı ile yayınlanan program’da Çin işgalı altındaki Doğu Türkistan’daki son durum,Çinli işgalcıların son uygulamaları ile Uygurların Vicdanı olarak tanınan Müebbed hapse mahkum Özgürlük Savaşçısı Dr.İlham Tohtı ile onun bir süre önce Türkçe olarak yayınlanan “Gayem ve Yolum” adlı kitabı ve geçen hafta Dünya Uygur Kurultayı – Vekaletsiz Milletler Teşkeli işbirliği ile ortaklaşa Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nun ev sahipliğinde yapılan _U……….. konferansı   ayrıntılı  olarak ele alınıp tartışıldı.

Kanal A. Yayın Koordinatörü ve program yöneticisi Fahrettin Damga programı tadim konuşmasında, Çin yönetiminin Müslüman toplumlara işine geldiği şekilde,hukuksuz ve adaletsız olarak çifte standartlı bir politika uyguladığını belirterek şöyle konuştu,” Çin yönetimi ülke genelinde Çinli Müslümanların dini inaçlarına müdahalede bulunmuyor.Hiç bir kısıtlama,engel ve yasaklama koymuyor.Buna akarşılık Müslüman Uygur Türklerine tam tersi bir siyaset uyguluyor.Bu ise,uluslara arsı hak ve hukuk ile Çin’in kendi çıkardığı anayasa ve sözde Özerk bölge kanunlarına da tamamen aykırı bir tutumdur.Aynı ülke’de farklı etnik guruplara farklı muamele edilmesi kabul edilemez bir hukuk skandalıdır.Çin yönetiminin  Müslüman Uygur Türklerine uyguladığı bu din temelli politikası,  tamamen anayasal bir suç anlamına gelmektedir. Çin yönetimi bu duruma en kısa zamanda son vermelidir.” Dedi.
Şair-yazar ve Program yapımıcısı Sadık Yalsızuçanlar ise geçen hafta Dünya Uygur Kurultayı tarafından Brüksel’de AP.’da yapılan konferansa katılarak bir konuşma yaptığını ve Doğu Türkistan’daki dramatik durumu gündeme getirdiği belirtti.Türkiye’nin Doğu Türkistan davasına sahip çıkması gerektiğini söyleyen Yalsızuçanlar İsa Yusuf Alptekin’in vefatından sonra Doğu Türkistan davasının mevzi kaybettiğini ve zamanın siyası şartlarından dolayı de zayıfladığını söyledi. Doğu Türkistan davasının merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal zamanında Türkiye’nin gündemine geldiğini daha sonraki dönemlerde ve özellikle son aylarda gündemeden düştüğünü belirterek şöyle dedi,” Doğu Türkistan davası İslam dünyasını ve Türk aleminin ve Türkiye’mizin öncelikli meselesidir.Özellikle bu konu TBMM.’de gündeme getirmelidir.Özellik TBMM.İnsan haklarını İnceleme Komisyonun öncelikle ele almalı ve gerekirse,Doğu Türkistan’a heyet yollayarak hak ve hukuk durumunu ve ihlaleri  yerinde görmelidir.Ayrıca STK.ların da konuyu gündeme getirmelerini  ve sürekli üzerinde durmalarını da çok önemsiyorum.”şeklinde konuştu.

Sadık Yalsızuçanlar, ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Uygurların vicdanı ve özgürlük Savaşçısı Dr.İlham Tohtı’nın  bir süre önce  yayınlanan “ Yolum ve Gayem” adlı kıtabını programda seyircilere göstererek tanıttı ve şunları ifade etti,” Dr.Tohtı fikirleri ve kalemi ile  yanı barışçıl yollarla Uygur Türklerinin hak ve hukukunun uygulamada da verilmesini talep etmiştir.Hiç bir şiddet temelli bir eylemde bulunmamamıştır.Protesto eylemine dahi katılmamıştır.Buna rağmen bölücülük ile suçlanarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştır.Kendisi aynı zamanda bir hukuk ve ekonomi konularda bir bilim adamıdır.Kendisi tutuklanmadan önce “Beni intihar etti,deseler inanmayınız.!” Şeklinde vasiyet gibi bir not bırakmıştır.Bu notun kendisi bile Çin’deki durumun vehametinin derecesinin ne kadar kötü olduğu hakkında bizlere fikir vermektedir.Dr.Tohtı suçsuzdur ve derhal serbest bırakılmalıdır.”dedi.
Programın diğer konuğu Doç.Dr.Erkin Emet ise görüşlerini şöyle ifade etti,” Dünya Uygur Kurultayı olarak Doğu Türkistan davasını ABD.ve özellikle AB.ülkelerinde anlatmaya çok önem vermektedir.Avrupa’da 2008 Pekin Olimpiyataları ile ile ilgili2. kez 2012 Kaşgarın tarihi mimarı yapısının korunması 2013 ‘da Doğu Türkistan’daki idam cezaları ve 2015 ekim ayında ise,……….. bu konferansı tertip etmiş bulunuyor.Bu konferanslarda bir çok önemli ve hayatı kararlar kabul ediliyor ancak,bu kararların uygulanması çok uzun vadeli ve çok zor olmaktadır. Ancak,bu toplantıların meyvaları uzun vadede alınabiliyor. Bu konferasların en önemli yanı ise, Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri sorununun gündeme gelmesi ve kamu oyu oluşturmasıdır. Eskiden Uygur Türklerini ve Doğu Türkistan hakkında hiçbir bilgisi olmayan dünya ve Uluslar arası toplum artık Uygur meselesini eskiye göre daha iyi anlamış ve bilgi sahibi olmuş duruda. Bu durumun çok önemli olduğunu düşünüyorum.” Şeklinde konuştu.
Canlı olarak ve tam herkesin izlemeye uygun olduğu saatte yayınlanan program kamu oyunda büyük etki yarattığı tahmin ediliyor.