NOBEL ÖDÜLLÜ TÜRK, Prof.Dr.AZİZ SANCAR HAKKINDA AİLE DOSTU Dr.TUĞLUK İLE SÖYLEŞİ (I.BÖLÜM)

Kanser tedavisi yöntemleri ile insan DNA ‘sı üzerinde yaptığı bilimsel araştırmalar ve yeni buluşları sebebiyle ABD’de yaşayan Türk bilim adamı Prof.Dr.Aziz Sancar’a Norveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından 2015 yılı Kimya dalında Nobel ödülüne layık görülmesi, Türkiyemizde ve Türk dünyasında büyük heyecan yarattı ve sevinçle karşılandı. 
Prof.Sancar’ın kendi resmi üzerine Free East Turkestan= Doğu Türkistan’a özgürlük tişörtü ile çekilen resimlerinin basında ve sosyal medyada yer alması dikkatları  bir kez daha Uygur Türkleri üzerinde toplamıştır.Ayrıca,Yeğeni Hakan Sancar’ın Trt.Avaz radyosuna verdiği kısa demecinde Amcasının Uygur Türklerini çok sevdiğini ve onlara her zaman ilgi duyduğu ve yardımcı olduğu  haberi bizi son derece mutlu etti.

Nobel  ödülünün  Prof.Sancar’a verilmesine en çok memnuniyet duyanlar ise, muhacerette ve özellikle ABD.’de yaşayan Uygur Türkleri olmuştur.Prof.Dr.Aziz Sancar Hocamızın Nobel ödülü alması ve kendisinin Uygur Türklerine olan  engin sevgisi ve ilgisi  bizler için çok değerli ve önemli idi.Bu nedenle  Hocamızın Uygur Türkleri ile olan ilişkileri ve  ilgili çalışmalarına  ait bilgilere daha detaylı  şekilde ulaşmalı ve bunu Doğu Türkistan davası açısından  değerlendirmeli idik. Bunun için   bugünlerde ziyaret amacı ile ABD.’den ülkemize gelen Uygur bilim adamı ve aydınlarımızdan Dr.Reşat Abbas’a konuyu aktardım ve bu konuda bildiklerini  bizimle paylaşmasını  rica ettim.Dr.Abbas Bey Nobel ödülü kazanan Dr.Sancar’ı bildiğini ancak kendisi ile şahsen tanışmadığıı belirtti ve ekledi ; Dr.Sancar ile aynı şehirde yaşayan Dr.Tuğluk Abdurrezzak kendisi ile aile dostu ve çok yakınlar.Eşi Dr.Leyla Davut Hanım da Dr.Sancar’ın yanında uzun yıllar çalıştı. O daha iyi ve detaylı bilgiler veriir.” dedi. Bunun üzerine TRT Türkiye’nin sesi radyosunda çalışan Mirkamil Kaşgarlı’ya telefon ettim,Benim teknik imkanlarım yok.(Ses Kaydedici vebenzeri cihazlar) Radyonun bu konuda imkanları geniş .Ben telefonunu vereyim.bir söyleşi yapın ve birlikte Türkçe ve Uygur Türkçesi olarak yayınlayalım dedim.Kabul etti ve hemen aynı gün Dr.Tuğluk Abdurrezzak bey ile 30 dakika süren bir söyleşi gerçekleştirdiğini,bunu yazıya dökküp Trt.initernet sayfasında uygurca yayınladıktan sonra bana gönderebileceğini belirtti. 09 Ekim 2015 günü raportaj Uygur Türkçesi ile yayınlandı.Ben de derhal Türkiye Türkçesine aktararak haber sitemizde yayınlamış bulunuyoruz. 
Bu raportajin yapılmasında bize yardımcı olan Dr.Reşat Abbas Bey’e ,bu söyleşiyi  veren sayın Dr.Tuğluk Abdurrezzak Beye bu bilgileri paylaştıkları için çok teşekkür ederiz.
Ayrıca,bu söyleşiyi gerçekleştirip o geceyi uyumayıp konuşmaları yazıya döken fedakar, gayretli ve vatan-Millet aşkı ile dopdolu vefakar Kardeşimiz Mirkamil Kaşgarlı’ye de   teşekkür ediyoruz.
.Uygur Türklerinini çok yakın dostu,hamisi ve koruyucu olduğu bilinen Prof.Sancar Hocamıza tebriklerimizi sunuyoruz. Kendisine sağlık,esenlik ve başarılarının sürekli olmasını niyaz ediyoruz.

Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

M.Kaşgarlı :  Sizin Dr.Sancar Hoamızın yakın aile dostunuz olduğu biliniyor.Kendisi ile nasıl tanıştınız ?B:u konuda bilgi verirmisiniz ?
Dr.Tuğluk A.rezzak : Ben Prof.Dr.Aziz Sancar Ustadımız ile 1990 yılında J.Hill Üniversitesinde matematik biliimi dalında Doktora öğrenimimi sürdürürken tesadüfen tanıştım.O zamanalar J.Hill Üniveresitesi’nde öğrenim gören tek Uygur bendim.Bir gün kendisi ile bir Halı mağazasında karşılaştım ve çehresi benim dikkatımı çekti.Yanına giderek selam verdim ve kendimi tanıttım. Kendisinin Uygur Türkü olup olmadığını sordum.Sancar Hoca.,gülümseyerek “ Doğru tahmin ettin.Ben % 20 Uygurum” diye cevapladı.Kendisi ile bizim tanışıklığımız ve dostluğumuz böyle başlamış oldu.O,kendisbinin Uygur Türkçesi öğrenmek isteğini söyledi.Ben de bunu memnuniyetle yapabileceğimizi ifade ettim.Ben Sancar Hocama Uygur Türkçesi dersi överdim.O da bana Türkiye Türkçesi öğretti.Böylece benim Hocam ,Akam(Ağabeyim) ve yakın dostlardan  olduk.1991’de eşim Urumci’de tıp fakültesini tamamlayarak tıp doktoru oldu ve yanıma geldi. Prof.Sancar Aka,eşim Dr.Lale Davut’un uzmanlık ve bilimsel araştırma hocası oldu.Yaklaşık 10 yıl Sancar Akamın yanında öğrenim gördü ve bir yandan da çalıştı.

M.Kaşgarlı :  Prof.Dr.Sancar Hocamızın Yeğeni Hakan Sancar, yaptığı kısa açıklamasında, bize amcasının ABD’de Uygur Türklerinin faaliyetlerine aktif olarak katıldığını söylemişti.Siz onun yakın dostu olarak bu konuda bildiklerinizi aktarabilirmisiniz ?
Dr.Tuğluk A.rezzak : Prof.Dr.Sancar Akam, yaratılışı olarak mütevazi, fazla konuşmaktan kaçınan ve çok dile  ve gündeme gelmekten pek hoşlanmayan sade  bir yapıya sahiptir.Zamanını boş geçirmez.Fazla eğlence ve gezmeleri de yoktur.Onun esas işi,bilimsel araştırımalar yapmak,mesleğinde bildiklerini öğrencilerine iyi bir şekilde aktarmak ve öğretmektir. Hatta ABD’de kaldığı 40 yıl içinde bir kez dahi otomobil kullanmamıştır. Bu nedenle sosyal aktivitelere fazla katılmaz.Ancak, Uygur Türklerinin faaliyetlerini hiç kaçırmaz. Ne kadar önemli işi olursa olsun,onun çaresini  bulur ve işini bırakıp bu etkinliklere katılırdı.Bunu kutsal bir görev olarak bilirdi. İmkanı olduğu halde Uygurların faaliyetlerine katılmayan Türk kardeşlerimizi ,gerçek bir Türk ferdine yakışmayan bir tavır ve vicdanı olarak bir ihanet ve hıyanet olarak telakkı ederdi.Bu sebeple Uygur Türklerinin faaliyetlerine mutulaka iştirak ederdi.Ayrıca bu tarihlerde ABD’de öğrenim gören Uygur Türkü öğrencilerin 10 yıl öncesi kurduğumuz “Tengritağ Öğrenciler Birliği “adında bir Dereneğimiz de vardı.Prof.Sancar Hocamız bizim bu derneğimize üye oldu.Derneğimizin faaliyetlerine büyük katkılar yapmıştı.Onun Uygur Türklerinin faaliyetlerine,protesto eylemleri ile yürüyüşlerinde mutlaka giydiği meşhur “Free East Turkestan = Doğu Türkistan’a Hürriyet “ basılı tişörtünü benim büyük kızım tasarlamıştı.

M.Kaşgarlı : Prof.Dr.Aziz Sancar Hocamızın Uygur Türkü öğrencilere çok yardımlar yaptığı yolunda bilgiler aldık.Hocamız kimlere ve enasıl yardımcı oldu ?
Dr.Tuğluk A.rezzak : Prof.Sancar Hocamız çok mütevazi bir kişiliğe sahiptir. Başkalarının kendisine “Dr. Veya Prof.” Diye hitap etmesinden de pek hazzetemez ve hoşlanmaz.Bana da kendisine adı ile hitap etmemi tembihlemişti.Bu nedenele biz Uygur Türkleri kendisine Uygurca olarak “Aziz Aka = Ağabey” diye hitap ediyor ve buna da alışmıştık.Bu nedenle bundan sonraki sözlerime de kendisine hitap ettiğim şekilde “Aziz Akam” diye sürdüreceğim. Gerçekten  günümüzde  Aziz Akamız gibi duyarlı ve yardımsever insanlar çok nadir olarak bulunuyor,Özellikle kendi ülkesinde ezilen ve zülme uğrayan Uygur Türklerine hiçbir şeyini esirgemezdi.Onun en fazla yardımına erişen Uygur başta ben ve ailemdir.Eşim Dr.Lale Hanım’a 10 yıldan fazla bir süre ile rehber_Hocalık yaptı.ABD.’nın şartlarında bir Profesör’un bir öğrenci’yi hele bu öğrencı  tıp öğrencisi ise, 10 yıl eğitim vermesi kolay bir iş değildir.Bunun için bir çok maddi bedeller ödemek gerekiyor. Bizden başka diğer Uygur Kardeşimiz Mücahit Tursun’a da 2 yıl süre ile yardım etti.Murat Kadir kardeşimizi de çok destekledi.Ona maddi olarak katkı veremese de fikir vererek doğru yönlendirdi.Okula yerleşmesine çok yardımcı oldu.Şimdi de dahi,Ülkemiziden gelen bir çok Uygur Türkü kardeşlerimizin öğretim kurumlarına yerleşmelerine rehberlik hizmeti vermekte ve onları doğru yönlendirmeye gayret etmektedir.Aziz Akam, eşi sayın Prof.Dr.Güven Sancar Hanımefendi ile ortaklaşa “Aziz and Güven Sancar Fondation = Aziz ve Güven Sancak Vakfı” adı ile bir vakıf kurdu.
Bu vakıf aynı zamanda “Turk House = Türk Evi” olarak da anılır.Bu Vakıf Türkiye’den gelen Türk Kardeşlerimiz,Uygur Türkleri başta bütün Türk asıllı öğrencilere imkanları nisbetinde yardım ediyordu.Aziz Akamız çok dindar ve inançlı bir kişi olduğu için bölgede yaşayan Türklerin çocukları için  Pazar günleri Kur’an Kerim Kursları açtı.Onlara dini bilgiler verdi.Onların derslerine yardım ediyordu. Benim iki kızıma da Aziz Akam bizzat kendisi Kur’ani Kerim öğretti.Bir diğer Uygur Kardeşimizin evladı yine Aziz Akamdan bizzat Kur’an kerim okumasını öğrendi.Bu bölge’de yaşayan yaklaşık 10 kadar çeşitli boylara mensup Türk Çocuklarına her Pazar günü o kadar ciddi iş timposuna rağmer,işini bırakıyor ve  Kuran ve dini bilgiler  dersleri veriyordu.Bizim aile başka bir şehire göç ettik. Talebesi olan büyük Kızımın Üniversite  bitirme törenine uçakla gelerek katıldı ve kızımı kutladı.Bu tavrından dolayı bizler son derece duygulandık ve çok mutlu olduk. (Söyleşi’nin 1. Bölümünün sonu.)