“ MİLLİ BİRLİK VE KARDEŞLİK ŞUURU” TOPLANTISI’NDA DOĞU TÜRKİSTAN SORUNU DA GÜNDEME GETİRİLDİ.

Uygur Haber Ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

İstanbul Merkezli Aktif İş Kadınları Derneği tarafından “Şehitlerimize İthafen Milli Birlik ve Kardeşlik “ konulu toplantıda Doğu Türkistan sorunu da gündeme getirildi.
05 Ekim 2015 Pazertesi günü saat 13,3- 18,oo saatleri arasında Fatih ilçesinde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Ali Emiri Efendi Kültür Merkezinde yapılan toplantıya Sağlık eski bakanı Bülent Akarcalı, Eski Parlamenter Emre Kocaoğlu ve Abdurrahman Kurt İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Ali Müfit Gürtuna, Saadet Partısı Genel İdare kurulu üyesi Sadrettin Karaduman Dünya Ehli Beyit Vakfı başkanı Fermanı Altun, Bahçeşehir Ün.Öğretim üyesi ile Türkiye Şehit Aileleri Federasyonu Genel Başkanı Hamit Köse, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen ile Uyghur Haber ve Araştırma Merkezi Sorumlusu Hamit Göktürk, Suriye Türkmenleriz Sözcüsü Tarık Sulo Cevizci ile Gazeteciler yazarlar ve Sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile çok sayıda Şehit Aileleri ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
İstiklal marşı ve saygı duruşundan sonra kısa bir film gösterisinin ardından Aktif İş Kadınları Derneği(AKİKAD) genel başkanı Dr.Gülten Erdem Ünlü toplantının açış konuşmasını yaptı. Dr.Ünlü yaptığı konuşma’da “Ülkemizin etrafını ateş çemberinin sardığı bu zor dönemede yapılabilecek en etkili tavrın “Mililetçe bir birimize Kenetlenme olduğunu “ belirtti .Milli ibirlik ve kardeşlik şurunun güçlendirilmesine vurgu yaparak,”ülkemizin birlik ve beraberliğine kasteden faaliyetlere verilebicek en güzel cevabın kardeş olduğumuzu unutmamak” olduğunu söyledi ve katılımcılara teşekkür etti. Protokol konuşmalarından sonra Toplantı’nın Panel kısmına geçildi.
1.Oturumun başkanlığını Mısır Türkiye İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield yaptı.Panelistler ; Emre Kocaoğlu,Abdurrahman Kurt,Fermanı Altun,Ziya sözen ve İlhamı ışık söz alarak görüşlerini açıkladılar.

2.Oturum ise, ekonomist ve Tv.Program Sunucusu Serpin Alparslan’ın Moderatörlüğünde yapıldı. Panelistler : Doç.Dr.Mehmet Çelik,Şevket Apuhan,Şencan Bayramoğlu ,Hamit Göktürk, Sadrettin Karaduman ve Tarık Sulo Cevizci idi.
Panel’de konuşan Uygur Haber ve Araştırma Merkezi Sorumulusu ve Uyghudnet.org.yayın sorumlusu Hamit Göktürk şunları  ifade etti ;

TÜRKİYE,TÜRK İSLAM DÜNYASININ KALBİ VE GÜÇ KAYNAĞI VE SIĞINAĞIDIR

Bizi bu toplantı’ya davet ederek Doğu Türkistan sorununu gündeme getirmemize fırsat veren AKKİAD Derneği’ne ve onun sayın Genel Başkanına teşekkür ediyorum. Türkiye’miz zor bir dönemden geçiyor.Türkiye sadece Türkiye Türklerinin değil,bütün Türk dünyasının ve islam alemininin kalbi, ilham, güç kaynağı aynı zamanda bir sığınağıdır.Her ne kadar devlet büyüklerimiz bayram Mesajları yayınlarlarken,bütün Türk-İslam  şehirlerini sayarken, her nedense Kaşgar’ı Urumçi’yi unutuyorlar. Ancak,Doğu Türkistan Türklerinin gündelik yaşantısında, gündeminde dualarında daima Türkiye vardır. Azizane Kaşgar,Şehidane Hoten,Pirane Yarkent, Kahramanlar diyarı Urumçi Aksu,Gulca, Kuçar, Altay,Çöçek ve Tarbağatay ve Türk-İslam dünyasının Doğu sınırındaki Gaziyane Kumul’da yaşayan Kardeşlerimizin Türkiye’ye siz değerli Kardeşlerine ve soydaşlarına kalbi duaları, selamları ve içten bağlılıkları  vardır. Doğu Türkistan’in  önemini 1930’lu yıllarda Pakistan devletinin manevi kurucusu büyük islam düşünürü Allame Dr.Muhammed İkbal , “ Kaşgar (Doğu Türkistan) İslam dünyasının doğudaki en müstahkem kalesidir”  ifadesi ile bu ülkenin önemine  vurgu yapmıştır.  Doğu Türkistan Türkleri taşan sarı tehlike Çin karşısında kendinisi savunmaya ve milli kimliğini ve varlığını devam ettirme mücadelesi verirken,aynı zamanda Türk-islam dünyasını de savunmaktadır. Doğu Türkistan hukuki olarak 1866’da İstanbul’a biat ve tabi olduğunu  açıklayarak Osmanlı devletinin bir parçası olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı devletinin devamı olduğuna göre hukuki olarak Doğu Türkistan bir Türk toprağı ve orada yaşayan Kardeşlerimiz de Türk Vatandaşı sayılmaktadır.
Bugün Doğu Türkistan Türkleri bir ölüm kalım savaşı vermektedir. İşgalcı Çin bu ülkenin insanların dinlerini,dillerini,örf adet,gelenek ve göreneklerini zorla ve cebirle değiştirmeye ve dönüştürmeye yönelik assimilasyon ve etnik soykırım politikaları yürütmeketedir. Mayıs 2002’de zamanın Koalisyon Hükümeti’nin başbakan Yardımcısı sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin resmi ziyaretinin başladığı tarihte Uygur Türkçesinin eğitim ve öğretimden kaldırıldığını ilan etmiştir. Bugün Müslüman Uygur Türk Çocukları daha ana okulundan itibaren Çince öğrenmeye zorlanmaktadır. 1949’da Doğu Türkistan Cumuhuriyeti komünist Çin Orduları tarafından ortadan kaldırılmış ve ülke Çin tarafından haksız ve hukuksuz olarak işgal edilmiştir. 1949’da ülke’de yaşayan etnik Çinli nüfus oranı % 5 mertebesinde iken, bu oran günümüzde % 40-50 seviyesine kadar yükseltilmiştir.Bunun dışında Doğu Türkistan’da direkt Pekin’e bağlı, devlet içinde bir devlet olan sözde Üretim ve İnşaat Ordusu(Bingtüen)’na bağlı milis güçlerin sayısı de 5 milyon civarında tahmin edilimektedir.Emekli ve terhis edilmiş Çin Ordusu askerlerinden oluşan bu kurum,Doğu Türkistan’in en verimili topraklarına,yaylarına,madenlerine ve yer altı zenginliklerine dilediğince el koyabilmekte ve ülkenin kaynaklarını  hiç bir inisanı ölçü tanımadan insafsızca talan etmektedir.Ülkenin gerçek sakinleri ve sahipleri olan   Uygur Türklerini işsizliğe,açlığa ve yokluğa mahkum etmektedir.05 Temmus 2009, Doğu  Türkistan Türklerinin tarihlerinde bir milat olarak tarihe geçmiştir. Tarihe Urumçi Katliamı olarak geçen bu Çin soykırımı, Uygur Türkleri etnik bir soykırıma ve katliama tabi tutulmuştur.Çin İşgal Ordusu Uygur Türklerini açık ve net şekilde katletmiştir. Çini anayasasının teminatı altında olduğu iddia edilen Sözde özerk bölge yasası ÇKP,yönetimi tarafından ihlal edilmekte ve Çin işgal yönetimi kendi anayasasını çiğneyerek hukuksal olarak bir hukuk bir anayasa suçu işlemektedir.
Sözlerime 1995’de İstanbul’da vefat eden Doğu Türkistan Türklerinin unutulmaz Lideri İsa Yusuf Alptekin’in şu sözleri ile son vermek istiyorum,”Türkiye Türk-İslam dünyasının yegane istinatgahıdır.Allah Türkiye Cumhuriyeti devletimizi ileebed payidar kılsın,Allah Türk Milletini ve devletini korusun” sözleri ile tamamladı.

 Daha sonra Panelistlere,Gazeteci ve Sanatçılara plaket takdimi ile toplantı sona erdi.