logo

trugen jacn
14 Ağustos 2015

ÇİN UYGURLARA “KAFES” – “TAHTAY” İŞKENCESİ İLE AİDİS VİRÜSÜ BULAŞTIRARAK KATLEDİYOR.

adil-abdughupur.jpg

UYGUR Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
İşgalcı Çin’in esaret altında tuttuğu Doğu Türkistan’da tutuklu ve hükümlü Uygur Türklerine “Beşik’e Beleme” işkencesinden sonra, “Kafes’e Kapatmak” ve “Tahtay İşkencesi” olarak anılan insanlık dışı ve kan donduran işkence çeşitlerini uyguladıkları ve Aidis mikrobu bulaştırarak öldürdükleri ortaya çıktı.
Doğu Türkistan’da 17 yıl Çin Hapishanelerinde kalan ve kurtuluduktan sonra ailesi ile birlikte Vietnam,Tayland ve Malezya yolu ile Türkiye’ye gelen ve halen İstanbul’da yaşayan Adilcan Gafur’un anlattıkları insanı ürperten ve kanını donduracak cinsten.
Uygur Sığınmacı Adilcan Gafur Hapishane’de kaldıkları süre içerisinde gördüklerini Özgür Asya Radyosuna anlatırken bir çok bilinmeyen ve duyulmayan işkence çeşitleri ile   işkenece aletlerini şöyle anlattı :
Kara Hücreye Kapatmak(Kara Kamirga Solaş) : Mahkum, 150×100 x150 cm.eba’dında betondan yapılan ve her tarafı siyaha boyanan karanlık  bir hücrede tek başına yıllarca tutuluyor. Hücrenin altı giritli ve çıkıntılı ve oturamaması için düz olmayan şekilde yapılmıştır. Duvarlarına ise , yaslanmamıs için çiviler yerleştirilmiştir. Mahkum kapatıldığı tek kişilik ve ışığı olmayan hücrede duvarlara yaslanamıyor,yerde oturamıyor veya yatamıyor. Dar ve basık hücrede sürekli eğilerek yaşamak zorunda kalıyor. Günde sabah ve akşam iki kez sıcak su ile buharda pişirilmiş moma(Buharda pişirilmiş Yumuşak 80-100 gram ağırlığında) ekmek veriliyor. Tutuklu suçunu itiraf edene kadar burada tutuluyor.
Kaşgar Eğitim (Pedagoji)Enstitüsü Öğretmenlerinden Abdurrahman Ahmet bu kara Hücrede 2001-20190 yılları arasında tam 9 yıl geçirdiğini biliyorum.
Tahtay(Tahta) İşkencesi : Beşek işkencesi benzeri bir işkence türüdür. 100×200 m.ebadındaki bir kalın tahta hücrenin ortasına konuyor.Mahkum tahtanın üzerine yatırılıp elleri ,ayakları ve vücudu birkaç yerden tahta’nan etrafındaki kayışlara bağlanıyor.Mahkum kıpırdayamaz halde sıkı şekilde haftalarca bu şekilde işkenceye tabi tutuluyor.Günde iki kez sabah ve akşam olmak üzere açlıktan ölmeyecekleri kadar kuru ekmek ve sıcak su veriliyor. Zavallı mahkum bütün ihtiyacını yattığı yerde yapmak zorunda bırakılıyor.Zamanla kötü kokuyor ve vücutta yaralar oluşuyor ve etleri parçalanıp dökülerek kemikleri ortaya çıkıyor. Kargalık İlçesinden olan Abdurrahman karı isminde bir Hafizi Kuran kardeşimiz bu şekilde 3 ay tahtay işkencesinde tutuldu.Kendisi açlık grevi ilan etti.Ancak.Çinliler zorla yemek ve su vererek grevine engel oldular.Daha sonra öldümü kaldımı bilimiyoruz,alıp götürdüler.Bunu ben kendi gözümle gördüm.
Adidis Virüsü Bulaştırırak Öldürmek : Çin’den Aidislı hasta mankumları özel olarak Doğu Türkistan’a getirip Uygur Mahkumların arasına koyiuyor.Traş makinası,sabun,şiringa vebenzeri gündelik yaşam malzemelerini onlarla ortak kullandırmak suretiyle Aidis mikrobu bulaştırıyorlar.Bu uygulama daha çok Din adamları ile okumuş aydınlaradan oluşan sözde Siyasi Tutuklu ve Mahkumlara uygulanıyor.Aidis bulaşan Mahkumun ailelerine yakınlarını görebilmeleri için Mahkumun Aidislı olarak Hapishaneye geldiği yolunda şantajve zorla bir belge imzalatıyorlar.
Uzmanlar,Uygur sığınmacı Adilcan Abdulgafur’un anlattıklarırının bir insanlık suçu kapsamına girdiğini BM.ve ilgili kuruluşların derhal bu konuda Çin yönetimi nezdinde girişimlerde bulanması gerektiği bilertiyorlar.

Etiketler: » » » » » » » »
Share
1594 Kez Görüntülendi.