Son Dakika
Mehmet Emin HAZRET
Dünya Müslümanları mübarek Ramazan’ı yaşar ve idrak ederken, Çin,Doğu Türkistan’da Ramazan’ı ahir zamana(kıyamete) çevirdi.Batı medyası olup bitenleri gündeme getirdi.Çinin,Uygur Müslümanlara ve İslam’a yönelik yaptığı ilkel ve barbarlarca devlet terörü,Türkiye’de öfke patlamasına yol açtı.
03 Temmuz 2015.tarihinde Tayland’da bir yıldan beri bekletilen mülteci Uygurlardan çoğunluğu kadın ve çoluklardan oluşan 173 kişinin Türkiye devleti tarafında özel uçakla Türkiye’ye getirilmesi, Doğu Türkistan ve dünyada yaşayan tüm Uygur toplumunu sevinçten adeta göklerde uçurdu. Bu müjdeli olayın sevinci daha bitmeden 08 Temmuz gecesi (Tayland’da 9 temmuz)Tayland’tan gelen kötü bir haber Uygurlar arasında şok etkisi yaptı. Tayland hükümeti 08 Temmuz gecesi kadın,çocuk ve bir kısmı gençlerden oluşan toplam 115 Uyguru Bankong askeri hava alanına getirip,orada bekleyen Çin askeri yetkililerine teslim ettiğini açıkladı.Çinililer bu mültecileri getirdiği uçaklara insanlık dışı usullerle kafalarına torbalar geçirerek ve şiddet uygulayarak bindirdi ve uçaklar gece yarısını geçe Çin’e doğru havalandı. (8 temmuz teslimat gerçekleşirken bize ulaşan haber 200 den fazla Uyguru Çin teslim etmekte olduğu yönünde idi) Bugün (10 Temmuz) Çin’in ” Yer Küresinde Zaman( 环球时报-huançiu shibao) gazetesi 100 küsur Uyguru Çine getirip yargıya teslim ettiğini yazdı.Çin’in resmi devlet yayın organı olan ” Global Times= Dünya’da Zaman” gazetesie teslim alınıp Çin’e getirilen Uygur Türkleri ile ilgili şunları yazmaktadır ; ” Son günlerde Tayland’dan,devletimiz tarafından yakalanıp geri getirilen Sanıklar yasadışı yollardan sınırlarımızı terk etmek ve sınır ihlalı yapmak suçları ile yargılanacakalar.Bu sanıklar aynı zamanda daha önce çeşitli terör eylemlerine karışan ve bu suçları işlemiş sanıklardı.” ( 近日从泰国遣返回国的百余名非法偷渡人员当中,”“既有涉嫌国内刑事犯罪的,也有在国内从事涉恐活动的”。)
Gazete , Tayland’da yakalanıp geri getirilen Ebulkasım Mehmet Ruzi isimli Uygur Türkü’nün itirafları olduğunu iddia ettiği yazısında bu kaçma olayına Türkiye’in Doğu Asya Ülkelerinde bulunan Temsiliciliklerini de bulaştırmakla kalmamış,Türk Hükümeti’nin Türkiye’ye götürdüğü Uygurların zorla Suriye’ye sokularak savaşa katılmaya mecbur bırakıldığını iddia etmiştir.
Çin,Tayland’tan teslim aldıkları Uygurların sayısı 109 kişidir. Çin, Tayland’daki Hapishanelerde doğan dünyadan habersiz bebekleri dahi masum görmemiş ,onlara acımamış ve zulmetmekten çekinmemiştir.Çin’in Doğu Türkistan’da esaretlerini altında yaşamak zorunda akalan Müslüman Uygurları sindirrmik onların morallarini moralini çökertmek için bu tutsakları nasıl bir propaganda malzemesi yapabileceğini daha önceki örneklerine bakarak tahmin etmek,hiçte zor değildir.
Tayland uzakdoğu’da uzak tarihe sahip,devlet geleneği olduğunu düşündüğümüz bir Krallık ile yönetilmektedir. Nisbeten demokrasi ve hukuk kurallarının hakim olmasına rağmen, bugün askeri darbe ile iktidara gelen Cuntanın yönetiminde bulunmaktadır. Mülteci Uygurların Çine götürülmesi,onlar için cehennem hayatının tekrar başlaması demektir. Çin’de adil yargı, normal olarak işleyen bir hukuk sistemi yoktur.Çin’deki hukuk sistemi ve sözde yargı Çin komünist partinin cebinde sürekli taşıdığı ve başvurduğu bir silahtır.Yakalanıp Çine götürülen Uygurlara ne yapılacağı konunusu ise, ÇKP.emrindeki Medya ‘dan ve iktidarın borazanı konumundaki gazete haber ve yorumlarından kolayca anlamak mümkündür.,ÇKP iktidarının emrindeki medya’nın tutumundan ve parti gazetesinin önceden yargıyı yönlendirerek talimatlandıran tutumundan kolayca anlamak mümükündür.
09 Temmuz 2015’te Tayland yönetiminin insanı değerleri hiçe sayarak ve çiğneyerek Çin’e teslim ettiği ve Uzak doğudaki Uygur avı olarak nitelenen bu olay bir ilk değildir. 19 Aralık 2009.tarihinde de Tayland’ın komşusu Kamboçya, Çin cehenneminden kaçarak kurtulan 20 mülteci Uygur’u, başken Phnom penh’teki bir askeri havaalanında 1.25 milyar dolar karşılığında Çin’e teslim etmiş ve bu mülteci uygurlar başkent Pnom Penh’e gelen Çin Hava >Kuvvetlerine ait askeri uçak ile götürülmüştü. Teslim edilen bu Uygurlardan 3 erkek idam cezasına çarptırılarak derhal infaz edildi. Kadın ve erkeklerden oluşan 8 kişi ise 10 yıldan az olmamak üzere çeşitli ağır hapis cezalarına çarptırılarak cezalandırıldılar. Geriye kalan kadın ve cocuklardar oluşan 9 Uygur’un akıbetleri hakkında her hangi bir bilgi yoktur. 09 Temmuz 2015.tarihinde Çin askeri uçağı ile Tayland askeri havaalanından alınıp Çine götürülen Uygur kardeşlerimizin akıbeti de onlardan farklı olmayacaktır. 08 Temmuz akşamı İstanbul’a gelen ani bir telefon şom haberi Doğu Türkistanlıları bir anda şoke etmiş ,büyük istirah ve infiale sebep olmuştur. Çin’e teslim edilen Uygurlaradan beri İstanbul’daki yakınlarına telefon ederek, Tayland Hükümeti’nin tutuklu Uygur Türklerinden 115 kişi’yi Çin’e tesim etmek üzere Otobüslere bindirdiğini ve meçhul bir yere doğru yola çıkarıldıklarını,büyük bir ihtimalle kendilerinin Çin’e teslim edileceklerini ağlayarak anlatmış ve kendilerini kurtarmalarını istemiştır.Bunu duyan mülteci Uygurların Kardeşleri ve çok yakın akrabaları ve yakınlarından oluşan kalabalık bir Doğu Türkistanlı gurup, onların hayatını düşünerek büyük bir üzüntü ve çaresizlik içinde kendini kaybedercesine İstanbul- Zincirlikuyu’da bulunan Tayland’ın İstanbul Fahri Konsolosluğu önünde toplanmışlar ve olayı protesto etmeye başlamışlardır. Bu arada nereden geldiği pek anlaşılmayan kişi ve kişiler Bangkok Askeri Havaalanında kendilerinin Çin’e iade edilmesine direnen bır çok Uygur’un Tayland Askerlerince öldürüldüğünü söyleyerek topluluğu galeyana getirmiştır.Sonuçta ise, ,istenmeyen bazı olaylar meydana gelmiştir.
Türk ve dünya medyasında,Tayland’ın İstanbul fahri baş konsolosluğunun yıkık,dökük görüntüleri iki gündür servis edilmektedir.Buna ek olarak daha önce kimlikleri belli olmayan (Uygurlar değil) bir grubun İstanbul’da bir Çin lokantası basması,Sultan Ahmet meydanında göstericilerin bazılarının Çinli saydıkları Koreli turistleri tartaklama olayı,Çin merkezli devlet medyaları olmak üzere Türk ve dünya medyasında ısıtılarak tekrar seyircilerin önüne konulmaktadır.
Türk medyasında ve sosyal medyada, Çin zulmüne karşı Türkiye’de yapılan protesto gösterilerinde yapılan bazı taşkınlıkları iyi niyetle tenkit eden entelektüeller var.Mesela Taha AKYOL’un “Milliyetçilik” (Hürriyet Gazetesi) gibi.Bu fikirleri elbette hoş görü ile karşılayacağız ve bundan sonraki faaliyetlerimizde kesinlikle dikkate alacağız.Ancak,Türkiye’de Türk demokrasisi silahı ile fırsat buldukça Türkiye’yi vurmaya alışan bazı medya ve aydınlar,son günlerde Türkiye’de meydana gelen bazı şiddet olaylarını Uygurlara mal ederek,eline geçiren bu “Uygur sapası” ile Türkiye’deki milliyetçi,muhafazakar kesimin başına vurmaya çalışmaktadır.Çin ağzı ile konuşan bazı kişilerin söyledikleri,yazdıkları iftiradır,çok çirkindir.
Durumdan Türkiye’de yaşayan Uygurların ders çıkarması gereken çok önemli noktalar vardır.Dünyada,Uygurların en yakın akrabaları ve komşuları dahil tüm Müslüman alemi,Çin zulmünden kaçıp yurt dışına çıkan Uygur Müslümanlarından vebadan kaçıyormuş gibi kaçarken,Bir tek Türkiye bize sahip çıkmaktadır,koçak açmaktadır,ekmeğini paylaşmaktadır.Şu günlerde Türkiye sınırlarının büyük bir kısmı alev,alev yanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti iç ve dışta çok zor ve sıkıntılı süreçten geçmektedir.Böyle bir dönemde kendi derdini bırakıp,risk alarak 5 bin kilometre uzak bir coğrafyada yaşayan biz Uygur kardeşleri için elinden gelen tüm fedakarlıkları yapmaktadır.Çin ise,Biz Uygurları “sadece şiddetten anlayan barbar bir toplum” olduğumuzu dünyaya aşılamak için elinden geleni yapmaktadır.Çine yarar,Türkiye’ye zarar sağlayacak her hangi bir söz,eylem, girişim sonunda dönüp gelip biz Uygurlara zarar verecektir.İçimizde saf,heyecanlı gençler olduğu gibi,taşkınlığı körükleyerek,Uygurları amaçlarından saptıracak,Türkiye’yi zor durumda bırakacak Çin ajanları da içimizde iyice kök salmış durumdadır.Onlar Uygur kökenlide,Türkiye kökenlide olabilir.
Biz şunu da düşünmeliyiz.Biz Uygurların düşmanı Çin komünist yönetimidir.Çin halkı dahil hiçbir millet biz Uygurların düşmanı değildir. Tayland hiç düşmanımız değildir. Tayland’da hala mülteci olarak çaresizlik içinde kurtulmayı beklemekte olan kardeşlerimiz vardır.Hiç olmazsa onları düşünmek zorundayız.
Medeni dünyada, şiddet düşük kültürü temsil eder. Şiddet, Çinin yurt dışındaki Uygurlardan istediği bir şeydir.Akil her zaman doğruya yönlendirir.Bu dünyada öfkeyi akil ile kontrol edebilen toplumlara yer vardır.
Türkiye varsa, ezilen tüm dünya Türklüğünün geleceği vardır. Bugün,Türkiye Cumhuriyeti adındaki bir devlet yer küre üzerinde olmasaydı,Doğu Türkistan Türklüğünün geleceği daha da karanlık olurdu. Türkiyeyi düşünmek,kendimizi düşünmektir.Çin mezaliminin Doğu Türkistan’da yaptığı katliamları Türkiye’de her zaman gündemde tutmamız,Türkiye’de yaşayan biz Uygur Türkleri için namaz gibi farzdır.Ama nasıl? Uygur kardeşlerim,hepimiz düşünelim.
Kaynak:
1官媒证实从泰国遣返百余非法偷渡维吾尔人
2. 环球时报;公安部披露泰国遣返偷渡者内幕 遣返数批多来自新疆
1.Kürevakti Gazetesi:Kamu güvenlik bakanlığı,
şinjangdan gelip,yasa dışı sınırı geçip Tayland'da kaçanları
yakalayıp getirirken,işin iç perdisini açığa çıkardı.
2.Çin devlet medyası,Yasa dışı sınırı geçen 100 den
fazla Uyguru Tayland'ta yakalayıp geri getirdiğini açıkladı.
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Eğitim » Genel » Gündem » Haber » kÖŞE YAZARLARI » Siyaset
BENZER HABERLER