Son Dakika
Mehmet emin HAZRET
Son bir hafta içinde,Çin’in Doğu Türkistan’da kutsal Ramazar ayını bahane ederek, İslam’a yönelik saldırılarında biraz gevşeme ve bu saldırılarına ara verme gibi sukunet ve değişim gözleniyor. Her sene Ramazan ayında Uygur Türklerine yönelik başlatılan “İslami zayıflatma” harekatı,bu sene de işgalcı Çin’in büyük bir kin ile ve nefret dolu aşağılık saldırgan propagandası ile başlamıştı.Urumçi’den Doğu Türkistan’ın en ücra köşelerine kadar Uygurları oruç tutturmamak için mübarek İslam dinini aşağılayıcı ve Müslümanları isyana kışkırtmaya yönelik, zorbalığa dayanan ateist faaliyetler son bir haftadır birden durur gibi oldu. Bu engel,yasaklama ve kışkırtmalara ait, haber,resim,genelgeler ve diğer uygulamaya ait resmi söylem ve belgeler internet sitelerinden kaldırıldı.Urumçi TV lerinde Komünist Uygur yetkililer tarafından sektörler bazında iftar yemeği verilmekte olduğu görüntüleri servis edilmeye başlandı.
Durum, ” Dünyada Ramazan,Doğu Türkistan’da Ahir zaman” bir hal almışken,Çin neden telaş içinde çark etti? Bunun nedeni Türkiye’de ortaya çıkan öfke patlamasıdır.Türk kamuoyu,Doğu Türkistan’daki Ramazan ayında Çin devletinin Müslümanların orucunu bozmaya yönelik tedbirlere ve bu baskıcı uygulamalara karşı gelen Uygur Türklerine yönelik katliamlara suskun kalmadı.Ankara,İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye,Doğu Türkistan’daki zulme karşı ayağa kalktı.Türk kamuoyun baskısı Ankara’yı harekete geçirdi.Dış işleri bakanlığı Çin büyük elçisini çağırarak gereğini yaptı.Bunun üzerine Pekin,Urumçinin ipini çekmeye mecbur kaldı.Sonuçta İşgalcı Çin ;Doğu Türkistan’da İslam’a karşı saldırılarına ve Müslümanlar özerindeki dayanılmaz baskı ve yasaklarına bir az olsa da ara vermek zorunda kaldı.
Zulum ve baskı’ya duyarsız kalmak, zulme davet çıkartmaktır.duyarlılık ve tepki ise, zulme zırh olmaktır.Anadolu’dan yükselen haykırışlar ve Allahuekber sedaları,Türkistan üzerinde dolaşan kara dumanları bir az olsa da dağıtmaya kafi geldi. Ancak,Pekin’in Türkiye’deki uzantıları bazı sol gruplar ve onlara ait bazı medya,Çin ağzı ile Doğu Türkistan gerçeğini yalanlamaya çalıştı.Yalanlamaya aciz kaldığı zaman,Türkiye’deki gök bayraklı toplumsal olayların Doğu Türkistan Türklerine zarar vereceği tezini öne sürerek Çin’i savunmaya çalıştılar. Ancak, sonuç onların bekelediği ve umudukları gibi olmadı.
Türkiye’den Urumçi’ye davet edilen bazı Türk yetkililer,millet vekilleri,din görevlileri,iş adamları,bilhassa Çin yanlısı gazeteciler,Urumçide durumun Türkiye’de duyulduğu gibi olmadığını,Uygurların dinini rahat yaşadığını yerinde gördüklerini iddia eden beyanlarda bulundular. Halbuki, Onların gördüğü şeyler,onlar için göstermelik ve bir kaç saatlık göz boyamak ve onları aldatamak için hazırlanan vitrindeki şeylerdir.Çin,Uygurlar ait neyi gösterip,neyi göstermeyeceklerini çok iyi bilirler.Urumçi’de “Şinjiang İslam Enstitüsü” diye bir kolej vardır.Burada din öğreten Uygur hocalar,din öğrenen birkaç yüz Uygur öğrenci vardır.Hocalar kuranı çok iyi okuyabilen komünist mollalardır.Öğrenciler ise her bölgedeki Çine sadık din görevlilerinin çocukları içinden seçilen,kuran ezberleyen,ancak Çin komünist partiye sarsılmaz sadakati testten geçirilen insanlardan oluşmaktadır.
Urumçi’deki “İslam Enstitüsü” Çin’in Doğu Türkistan’da İslam’a yönelik sonu gelmez saldırıları ,Müslümanlığı ortadan kaldırmak için akıl almaz baskı ve zulmü örtmek için kullandıkları bir örtüden başka bir şey değildir.Mezbahayı gizleye ve örte bilirsin,ancak pis koku çevreye yayılmaya ve insanları rahatsız etmeye devem eder.
Türkiye’de yaşayan kardeşlerimizin Doğu Türkistanlı kardeşlerinin cerahatini sarmaya ,acılarını,izstiraplarını ve göz yaşlarını dindirmeye yönelik duyarlı kitlesel eylemleri,biz Uygur Türklerini çok,ama çok duygulandırmıştır.Biz,dünyada hala soykırıma uğramakta olan Müslüman topluluğa sahip çıkabilecek özgür ve duyarlı bir Müslüman toplumun var olduğunu görmekten bahtiyar olduk.Bu tepkiler üzerine yükselen moralimiz acılarımıza şifa oldu. İnsan duygulandığında söyleyecek söz bulamıyor.Anadolu insanından, ebedi Kardeşlerimizden Allah razı olsun,demekten başka bir söz gelmedi aklıma.
Şunu da unutmamak lazım;Çin’in bir az çark etmiş gibi gözükmesi, onun şok geçirdikten sonraki bir anlık duraksamasıdır.Yılan deri değiştirir, ancak, huyunu değiştirmez. Fırsatı yakaladığında ısırmaya ve zehirlemeye devam eder,Bunu aklımızdan çıkarmayalım lütfen.
Etiketler: Çin » Din » Dünya » E-Kitap » Eğitim » Genel » Kültür Sanat » Makale Analiz
BENZER HABERLER