Son Dakika
Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Doğu Türkistan Liderlerinden, 1930’lu yıllardaki Doğu Türkistan Kurtuluş hareketinin ( Milli Ayakalanmanın) Hoten Cephesi komutanı,Doğu Türkistan İslam Cumhuriyetinin Kurucularından, devlet adamı,tarihçi,şair yazar Mehmet Emin Buğra vefatının 50.yılında İstanbul’da yapılan bir toplantı ile anıldı.
Merhum’un ailesi ile Doğu Türkistan Vakfı tarafından ortaklaşa tertiplenen anma toplantısı 14 Haziran Pazar günü İstanbul Fatih’teki Anka Oteli toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Kur’an_i Kerim tilaveti ve duası ile açılışı yapılan Toplantı’ya sabık Parlamenter ve fikir ve siyaset adamı Prof.Dr.Nevzat Yalçıntaş,İstanbul Üniveresitesi Tarih bölümü emekli öğretim üyesi Prof.Dr.Abdulkadir Donuk ve Pof.Dr.Mualla Yücel Uydu,Gebze İleri teknoloji Enstitüsü öğretim üyesi Prof.Dr.Salih Aynural ile merhumu sağlığında gören ve ve tanışan Mehmet Akif Ersoy İlim ve ve Kültür Vakfı Başkanı gazeteci-Yazar Mehmet Cemal Çiftçigüzeli ve Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayetullah Oğuzhan, Samsun-Bafra İnsani Yardım derdneği Başkanı İlyas Altuntaş, Doğu Türkistan Milli Kurultayı eski başkanı Enver Can ile Doğu Türkistan Vakfı eski Başkanı ve Uyghurnet.org Haber Sitesi Yöneticisi Hamit Göktürk ile bir çok STK.larının Başkan ve temsilcileri katıldı. Protokol konuşmalarında söz alanlar Mehmet Emin Buğra’nın kişiliği,faaliyetleri ve yaptığı hizmetler hakkında fikir ve görüşlerini paylaştılar.
Daha sonra Mehmet Emin Buğra’nın anma toplantısının Panel kısmına geçildi. Prof.Dr.Abdulkadir Donuk’un yönettiği panelde Yrd.Doç.Dr.Nur Ahmet Kurban ile Araştırmacı-Yazar Mehmet Ali Alioğlu merhumun hayatı, fikirleri ve çalışmaları ile Doğu Türkistan mücadelesindeki önemi hakkında bilgiler verdiler. Yemek ikramından sonra Anma toplantısı sona erdi.
Mehmet Emin Buğra Kimdir ?
Mehmet Emin Buğra Doğu Türkistan’in kadim kültür merkezelerinden ipek ve kaştaşı diyarı Hoten’de 1905 yılında bir dini ailede dünya’ya geldi.İlk öğretiminden sonra İliçi’deki Oybağ medresesine devam etti ve buradaki öğrenimini tamamlayarak bu medreseye Müderris olarak atandı.1930 yılında bütün Doğu Türkistan’ı kapsayan bir yurt gezisine çıktı.Uğradığı şehir ve bölgelerde de alimler,aydınlar ve camaat önderleri ile tanıştı ve fikir alış verisinde bulundu.Gittiği Gulca şehrinde ise, Hindistan’da tahsil gören ,Türkiye,Mısır,Suudi Arabistan’da bulunan ve bu ülkelerdeki fikir ve siyaset adamları ile tanışarak dünyayı tetkik ederek tanıyan Gulca Kadısı Sabit Abdulbaki Damollam ile uzun görüşme ve önemli istişarelerde bulunur.1930’lu yıllardaki Doğu Türkistan İstiklal hareketinin ilk temelleri bu görüşmelerde şekillenir. Daha sonra Hoten’e döner. Kardeşleri ve Oybağ Medresesinde yetiştirdiği talebeleri ile gizli bir Azatlık Teşkilatı kurar. Şubat 1932’de Mehmut Emin Buğra’nın Liderliğindeki Azatlık Teşkilatı Mücahitleri Karkaş İlçesindeki İşgal Ordusu Karargahına hücum eder ve Karakaş’ı düşmandan temizler.Sırası ile Hoten, Yarkent,Poskam ve civar bölgeler Milli kuvvetlerce kurtarılır. İhtilal Lideri ve Başkomutan Mehmet Emin Buğra (Emir Hazretim) ‘nin kardeşleri Nur Ahmet ve Abdullah Beğler Komutasındaki Mücahitler Ordusu ileri hareketa atılırlar.Yarkent ile Yenihisar arasında bulunan o zamanın şartlarında 3 günde alınan korkunç taşlık-Çol, Hemit’in Sayı (Hamit’in Taşlı Çölü) çölünü başarı ile geçerler ve Yenihisar’ı düşmandan temizler.Ancak, İşgalcı Çinlilerin safına geçen Tunganların(Müslüman Çinlilerin) ihanetine uğrarlar.Takviye kuvvetleri de gelmeyince Yenihisar Kalesinde savunma tedbirleri alırlar.Bir süre burada kuşatma’da kalırlar.General Mahmut Muhiti’nin bu iki Kardeş Mücahit komutanını kurtarma teklifini cihat ve kendilerine inanan ve birlikte savaşan Askerlerine karşı ihanet addeder ve bu teklifi reddederler.Daha sonra Yenihisar düşer ve bu her ki kardeş mücahitler ile birlikte şehit edilirler.
Mehmet Emin Buğra 12 Kasım 1933’de Kaşgar’da kurulan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti’nin kurucuları arasında yer alır ve bu devlete maddi olarak destek verir.Stalin’in Çinlilere yardım etmesi sonucunda ülke tekrar işgal edilmeye başlar.Bunun üzerine Mehmet Emin Buğra ,öğrencisi ve en güvendiği kader arkadaşı ve Hazinecisi Mehmet Kasım Damolla ve bir kısım silah arkadaşları ile birlikte Hindistan’a geçer.Çinililerin tazyiki ile burarda(Peşaver’de) hapsedilir.Daha sonra Afganistan’a geçer.1942’de Çin Devlet başkanı Mareşal Cang Key Şek’in teklifi üzerine ve daha sonra kader,fikir ve mücadele arkadaşı olacak İsa Yusuf Alptekin ile birlikte Çin’e gider ve burada siyası mücadeleye başlarlar.1946’da kurulan Doğu Türkistan Eyalet Hükümeti’nde Başbakan Yaradımıcısı ve Bayındırlık Bakanlağı görevlerini üstlenir. Diğer yandan Dr.Mesut Sabri Baykuzu ve İsa Yusuf Alptekin ile birlikte Dini değerleri öne çıkaran ancak,milli kimliğin de bilinmesini amaçlayan Türkçü-Milliyetçi bir kültür ve aydınlanma hareketi olan “Üç Efendi’ler Hareketini” başlatırlar. Bu fikir, aydınlanma ve kültür hareketi çığ gibi ülke sathına yayılır ve Doğu Türkistan Türkleriinde günümüze kadar devam eden derin izler bırakır.
Çin’de iktidara gelen Mao Başkanlığındaki ÇKP.Ordusunun Doğu Türkistan’a doğru ilerlemesi üzerine “Vatan için Vatan’dan Ayrılma” kararına varırlar ve Eylul-1949’da Hindistan’ın Keşmir bölgesine gelirler.Burada daha önce gelen Kazak Türkleri ve Uygurlardan oluşan yaklaşık 2 bir kişinin Türkiye’ye İskanlı Göçmen olarak kabul ettirilmesi sağlarlar.Daha sonra kendisi de Türkiye’ye gelerek Ankara’ya yerleşir.Siyasi mücadeleye başlar.Bu mücadeleyi ölümüne kadar yokluk ve imkansızlıklar içinde yılmadan sürdürür.
Mehmet Emin Buğra Doğu Türkistan’da Emir Hazretim olarak anılır.Şair,yazar,fikir ve Tarihçi kişiliği ile ede tanınır.Mehmet Emin Buğra hem Kalem hem de alem( silahlı = bayraklı) mücadelesi ile tanına ender önderlerden biridir.Her iki vasfıni uyum içinde Doğu Türkistan istiklal mücadelesinde birleştirmeyi başarmıştır. an ender şahsiyetlerden .Mücadele şekli ve alanı de çok enteresan ve dikkate değerdir. Doğu Türkistan’da silahla mücadele ederken,Hindistan ve Afganistan’da siyasi ,fikri ve kalemi ile mücadele etmiştir.Çin’de ise, daha önce savaştığı Çin ile işbirliği yaparak ve bunun yanında kendi görüş ve fikirlerini onlara kabul ettirerek ilmi ve siyasi olarak savaş vermiştir.1946’de Doğu Türkistan’a döndüğünde ise,halkın aydınlatılması ve bilinçlenmesi için kültür ve aydınlatma mücadele etmiştir. Urumçi’de bir yandan Çin ile diğer yandan Doğu Türkistan Türklerinin tarihi rakibi ve insanlığın ortak düşmanı olarak algılanan komünizm ve onun banısı Sovyetler ile fikri ve siyası olarak savaşmıştır.1949’dan sonra ise,Türkiye’deki çalışmaları fikri,kültürel,siyası ve uluslar arası düzeyde devam etmiştir. Fikir,kader ve mücadele arakadaşı İsa Yusuf Alptekin ile birlikite Doğu Türkistan davasının temellerini Türkiye’de atmış ve bu davayı ulusular arası düzeye taşımışlardır. Merhum ,bu davanın değişik Coğrafyalarda ve müit şartlar oluştuğunda dünyanın her yerinde yapılabileceğini bize göstermiştir.Onun için bütün dünya Doğu Türkistan davası için mücadele alanıdır. Bu yönü ile daha sonrakilere çok güzel örnek olmuştur.Doğu Türkistan davasının bugün dünyanın her tarafında yürütülmüş olması onun ne ekadar uzak görüşlü ve isabetli fikirler vazettiğinin en açık bir kanıtıdır. Merhum Mehmet Emin Buğra bu yönü ile öne çıkmaktadır.
Merhum Liderimiz Mehmet Emin Buğra, hayatı boyunca Doğu Türkistan davasını asli görev olarak kabul etmiş ve buna daima sadık kalmıştır. 1962’de ihtilal Hükümeti Lideri General Cemal Gürsel’in bizzat önerdiği Tabii Senatör olma teklifini nazikça reddetmiştir. Bu yönü ile sonrakilere örnek olmuşutur.
Ruhu şad ve mekanı cennet olsun. Kendisini bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.
BENZER HABERLER