JAPON GAZETECİ : ÇİN’İN AMACI DOĞU TÜRKİSTAN’A DAHA ÇOK ÇİNLİ GÖÇMEN YERLEŞTİRMEK

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Japonya’nın İngilizce olarak yayınlanan nüfuzlu gazetelerinden “Japan Times” gazetesi Japon JİJİ Haber Ajansının Doğu Türkistan’ın Hoten şehrinden yolladığı dikkat çekici izlenimlerine yer verdi.12 Mayıs’ta adı geçen gazete’de Doğu Türkistan ve Hoten şehri ile ilgili yayınlanan ve bu seri raportajin Japon kamu oyunda büyük bir ilgi ile karşılandığı belirtildi.
Özgür Asya Radyosu internet sayfasında yayınlanan haber – yorumda muhabir, Doğu Türkistan’in Müslüman Uygurların çoğunlukta yaşadığı Hoten ve güney  bölgelerine   İşgal yönetiminin etnik Çinli göçmenleri büyük ekonomik teşviklerle getirerek yerleştirmeye çalıştığını belirterek,” Çin’in batısında yer alan doğal kaynaklar bakımından  son derece zengin olan bu topraklarda resmi rakamlara göre 10 milyon Uygur yaşamaktadır. Müslüman Uygurlar Türkistan (Orta Asya) Cumhuriyetlerinde yaşayan Türk soylu halklar ile kültür ve medeniyet yönünden ayni  değerleri taşımaktadır. Müslüman Uygurların Çinliler  ile hiçbir benzerlik veya bağlantıları yoktur.Tamamen farklıdırlar.  Çin, Son yıllarda bu sınır bölgelerinde meydana gelen bazı şiddet temelli olayları “İslamı Radikalızm ve Bölücülük” olarak tanımlayarak şiddetle bastırmaktadır.Çin yönetiminin bölge’ye etnik Çinli nüfus transfer etmesi sonucunda Doğu Türkistan’da 1949’da genel nüfusun %6’nı teşkil eden Çinli nüfus oranı 2011’de % 38’e fırlamıştır.Pekin’in bölgeye “Serbest Nüfus Nakletme” uygulaması, bölgeye merkezi Çin’den daha fazla nüfus kaydırmaya yönelik bir politikadır. Benim Hoten şehrinde kaldığım Otelin resepsiyon memuru olarak çalışan 20 yaşındaki Fang Li Hua isimlik Çinli’nin ordu’dan terhis edilmiş bir eski asker olup,terhisinden sonra bu şehre yerleştirildiğini belirtiyor. Onun anlattığına göre,kendisi Çin’in tarihi başkenti ‘Şi’en’den trenle 3 günde bu Hoten’e gelmiştir.Üzüm ve Yeşimtaşı(Kaştaşı) mekanı ve meyva diyarı olan bu Vadi’de yaşayan bu Çinli kızın Hoten şehrini hiç sevmediğini konuşmalarından anladım. O,”burada yaşayanların tamamı bana göre yabancılar(Çet ellik) .Benim bu şehirde hayatımı devam ettirmem mümkün ve de hiç te uygun değildir.” Diye açıkça memnuniyetsizliğini beyan ediyor.
JİJİ Ajansı muhabiri bu şehre gelen Çinli göçmenlerin ev, istihdam, sosyal güvence(sigorta) ve çocuklarının uygun ve iyi Okullara yerleştirilmesi gibi hayatı konulardaki ihtiyaçlarının yönetim tarafından ayrıcalıklı olarak karşılandığını belirterek,”Hoten’e getirilip yerleştirilen Çinli göçmenler kendi seviye ve durumlarına uygun ve iyi işlere hemen yerleştiriliyorlar. Ancak.bu bölgenin tarihi ve asıl sahipleri olan Müslüman Uygurların,Çinli göçmenlerin eriştiği imkanlara asla ve hiçbir zaman sahip olamıyorlar.Çinli göçmenlerin yararlandığı imkanlardan faydalanmaları dan asla mümkün değildir. Çin’de ekonomik durum ile halkın refahının günden güne gelişme gösterdiği bir gerçektir.Ama, Uygurların yaşadığı bölge’de yaşayan Uygurlar bu gelişmelereden yararlandırılmıyorlar.Bu  konularda Uygurlar için hiçbir ilerleme söz konusu değildir.Bölge’deki şehir,kent ve köyler sadece Çinli göçmenlerin zengin olması ve aşırı karlar elde etmek için ticaret merkezlerine dönüştürülmüş durumdadır.
Bölge’de yaşayan ve yasal olarak eşit Çin vatandaşları olduğu belirtilen Çinli ve Müslüman Uygurlar etnik orjinlerinden ötürü, farklı politika ve muamelelere tabi tutuluyorlar. Çin yönetimi 01 Mart 2014’deki Kunming tren istasyonu intihar saldırısını müslüman Uygurların gerçekleştirdiklerini iddia ederek,en az bu olayla ilgili en az 200 ‘den fazla Uygur’un öldürüldüğünü açıklamıştır.
Muhabir haber-yorumunda Hoten’de İnşaat sektöründe çalışan Çin’in Siçüen eyaletinden gelen Dun Yun ile görüştüğünü,bu Çinli’nin kendisine “ bizim Siçüen’de Hoten’deki gibi kum fırtınaları yoktur .İklimi çok güzeldir. Ancak.Hoten’de Siçüven’e nazaren imkanlar ve devlet yardım çok çok fazladır Bu sayede de yaşam ve refah düzeyimiz çok yüksektir.”dediğini aktarıyor.
JİJİ muhabiri Doğu Türkistan’ın yakın tarihi hakkında de bilgi vererek şunları de yazıyor,” Bu bölge(Doğu Türkistan) tarihten beri kendilerini kendileri idare eden ve bağımsız yönetimleri olan bir devlet olmuştur. Çarlık Rusyası devrinde de bağımsız idi. Ancak,19.yüzyılın başlarından itibaren Çin tarafından işgal edildi ve o tarihten beri Pekin tarafından yönetilmeketedir.” İfadelerine yer verildi.
Çin yönetiminin Bölge’de yıllardan beri uygulanan nüfus politikasını hatırlatarak.Çin medyasında bölge’de yaşayanların ekonomik durumları elverişili olanaların iki çocuk’tan sonra eğer 3.çocuk sahibi olmak istediklerinde 3 bin Yen(500$) ceza ödemeleri şartı ile bu arzusuna kavuşabileceği haberlerini hatırlatarak, “ Bu 3.çocuk sahibi olma İZNİNDEN SADECE Çinli göçmenler yararlanabiliyorlar.Uygurlar değil.”dedi.
Doğu Türkistan’daki emekli Çin Ordusu mensuplarının oluşturduğu sözde “Üretim ve İnşa Ordusu”(BingTüen)’ın konumuna da değinen muhabir,”Bu yarı askeri Kurum devlet içinde devlet olup, kendi başına kararlar alabiliyor ve hareket edebiliyorlar. Kendilerine özel kurumlar mevcut olup,özel Üniversiteleri ve eğitim kurumları dahi bulunmaktadır.”şeklinde konuştu.
JİJİ muhabiri, Bölgede yaşayan etnik Çinli göçmenler ile Müslüman Uygurların yaşayışları hakkında de bilgi vererek şöyle devam ediyor, “ Hoten’de etnik göçmen Çinliler ile Müslüman Uygurlar ayrı mahallelerde oturuyorlar.Çinlileri oturdukları bölge’de silahlı Çin Ordusu koruyor. Hoten’in şehir nüfusu 300 bin kadar. Ancak,akşam karanlık bastıktan sonra hoten sokaklarında in-cinler top oynuyor. Kimsecikler ortalarda yok. Hoten’de sokak,cadde ve meydanlarda kontrol noktaları kurulmuş.Buralarda eli tetikte silahlı Çin asker ve polisleri bütün Uygurları kimlik kontrölüne tabi tutuyor. Uygurlar bunu reddeder ve itirazda bulunursa bu silahlı güçlere onları vurma hakkı bulunuyor.Çinli polis ve askerler bu tedbirlerin Çinli vatandaşların güvenliği için olduğunu söylüyor.Bütün bu sıkı ve olağanüstü güvenlik tedbirlerine rağmen,2011’de polis merkezine yapılan bir bombalı saldırıda 11 Çin polisi öldürülmüştür. Hoten’deki Çinli göçmenler akşamları sokağa çıkmaktan korkuyor.BU nedenle bazen silahlı polis ve askerlerin koruması altında Çin’in kurucusu Mao’nun heykelinin bulunduğu meydana gelerek dans ediyorlar.” İfadelerini kullanıyor.