Son Dakika
Hamit Göktürk (UYHAM)
Barın İlçesi Kaşgar Merkeze 60 Km. ilçesi Yenihisar’a ise, 35 km. uzaklıktadır. Yenihisar İlçesi Barın’a daha yakın olan için Barın halkı daha çok Yenihisar’a gitmeyi tercih ediyorlar. Ayrıca bu ilçede önemli sayıda olan Kırgiz Türkü Soydaşlarımız Uygurlarla birlikte barış içinde Kardeşçe birlikte yaşamaktadırlar.
Aktu İlçesi ile ona bağlı Barın kenti Pamir dağları eteklerinde, Taşkurgan yolu üzerinde Tackistan,Afganistan(Vahan koridoru üzerinden)Pakistan ve Hindistan sınırlarının düğüm noktası ve askeri yönden çok önemli bir konumdadır. Barın İlçesi, Pamir dağlarının yüksek eteklerinde yer alması ulaşımdaki zorluklar ve diğer etkenler sebebiyle İstilacıların fazla nüfuz edemediği, dini ve milli duyguların çok güçlü olduğu bir bölgedir. Ayrıca, 1860’lı yıllarda Doğu Türkistan’a saldıran Mançu-Çin işgalçılarına verilen kahramanca mücadelenin ileri karakolu olmuştur. Kaşgar cephesinin önderlerinden Sıddık Bek Aktu’lu(Barın’in bir büyük Köyü/kasabası) bir Kırgiz Türkü’dür. 1944’te Gulca merkezli Kurular Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin genel Kurmay Başkanı Genel İshakbek Mononov de bu bölge doğmuştur. Dünya’ca ünlü Kırgiz Türkü Manasçımız Yusuf Mamay Barınlı Kırgiz Türkü’dür. Aktu İlçesi ve onun kalbi sayılan Barın kenti bu ve benzeri özellikleri ile öne çıkmaktadır.
Barın, Aktu ilçesine 17 km.uzaklıkta olup, yüzölçümü bin Km2.dır. 1990 yılı resmi rakamlarına göre nüfusu 20 bin kadardır. Barın’ın bağlı olduğu Aktu(Aktağ) ilçesi Çin İşgalcilarca 1955 yılında ilan ettiği sözde Artuş merkezli Kızılsu Kırgız Özerk Oblastı (Özerk İli) ‘na bağlanmıştır.
ÇİN İŞGALİNDEN SONRA BARIN’DA MEYDANA GELEN MİLLİ BAĞIMSIZLIK HAREKETLERİ
1. HEKİM TAŞ İSYANI : 1950’de Barın Kenti Başkan Yardımcısı Hekim Taş işgalcılara karşı silahlı bir harekat başlatmıştır. Ayaklanma Kaşgar’dan sevkedilen ÇKP. İşgal güçlerince bastırılmıştır. Dağlara çekilerek direnişe devam eden ayaklanmanın Lideri Hekim Taş yakalanmış ve kurşuna dizilmek suretiyle şehit edilmiştir.
2. Aziz Osman İsyanı: Barın kentinden olan Aziz Osman, 16 Ağostos 1969 Mao’nun tarihin en büyük felaketi sayılan kültür devrimi sırasında Mao’nun silahlı Kızıl Çetelerinden ele geçirdiği silahlarla yeni bir ayaklanma başlatmıştır. Ayaklanma kanla bastırılmış ve onlarca mücahit idam edilmiş ve yüzlerce kahraman ise tutuklanarak çeşitli cezalara çarptırılmıştır.
3. Mehmet İsa İsyanı: Aziz Osman isyanından bir yıl sonra 1969’da Ağostos 1969’da Mehmet İsa adında bir Önderin liderliğinde bir ayaklanma başlatılmıştır. Çinli işgalcılar bu Ayaklanmaya katılanların sayısını 700 kişi olarak açıklanmıştır. Çin Ordusundan ele geçirdiği silahlarla silahlanan Mücahidler kanlarının son damlasına kadar dağlarda gerilla savaşı vermiş ve yüzlerce işgal askerini yok ederek İşgalcılara önemli kayıplar verdirmiştir.
4. Zeyyiddin Yusuf İsyanı: Doğu Türkistan İslahatçı İslam Partisi Lideri Zeyyiddin Yusuf komutasında 05 Nisan 1990’da silahlı büyük bir halk hareketi başlatmıştır. Bu Milli Direniş Türkiye başta ilk kez uluslar arası medyada yer almış yankı bulmuştur. Bu milli Direniş Doğu Türkistan’ı bağımsızlık mücadelesinde çok önemlidir ve 20.yüzyılın sonunda bir ilk ve dönemeç olarak kabul edilir.
Doğu Türkistan Reformcu İslam Partisi, Türk- İslam dünyası ve insanlık alemine bir beyanname neşrederek ayaklanma hakkında bilgi vermiş ve tüm dünyalardan kendilerine yardım etmelerini talep etmiştir. Barın Ayaklanmasını gerçekleştiren Doğu Türkistan İslahatçı İslam Partisinin Lider kadrosu ve yayınladıkları Uygurca bildiri 05 Nisan 1993’te geçtiğimiz yıllarda kapanan bir ulusal Gazetede tam sayfa olarak yayınlanmıştır.
Barın ayaklanması önceki bağımsızlık hareketlerine göre daha örgütlü ve sistemli olarak yapılan bir Milli harekettir. DTİİP’nun Kuruvusu şehit Lider Mücahitlere yaptığı bir konuşmasında hedeflerinin Doğu Türkistan’da 3. Cumhuriyeti kurmak olduğunu açıklamıştır.
Çin işgal yönetiminin bu milli direniş hareketini bastırması haftalarca sürmüştür. İşgal yönetimi direnişi bastırmak için Çin’den özel Paraşutçu birlikler sevk ederek ancak bastırabilmiştir.
2000’lı yıllarda ABD’ye iltica eden ve Barın isyanının bastırılmasında komutan olarak görev alan Çinli subay ABD Kongresinde verdiği Barın Katliamı hakkında verdiği tanıklık Çin’ini acımasız vahşetini gözler önüne sermektedir. Çinli Subay açıklamasında ÇKP’dan kendilerine hareket eden her canlı acımadan ve tereddüt etmeden öldürülmesini emrettiği ve Çin işgal birliklerinin de bu emri ahırdaki inikler koyun ve keçiler ile kümesteki tavuklara dahi ateş açarak öldürdürrerek bu emri yerine getirdiği açıklamıştır.
Zamanın Sözde Özerk Bölge Hükümet Başkanı Timur Davamet’in özel katibi olan ve daha sonra Çinlilerce katledilen tarihçi Tohti Muzat geldiği İstanbul’da 1993 yazında bize şunları anlatmıştır : “Direniş bastırıldıktan aylar sonra Kukla Hükümet Başkanı Barın kasabasını ziyaret edebildi. Barın’da durum çok kötü idi. Her yer bombardımanla yakılıp yıkılmış Kasaba bir harabeye dünüştürülmüştü. Çin Ordusu Barın’a bağlı 7 köyü de bombalayarak haritadan silmişti. Harabelere dolaşırken kurşundan kalbura dönmüş ve kanla boyanmış bir beşik gözümüze ilişti. İçindeki çocuk belli ki beşikle birlikte kurşun yağmuruna tutularak katledilmişti. Kukla Sözde Devlet Başkanı Timur Davamet bu manzaradan çok etkilendiği ve çok üzüldüğünü ve bu vahşetten çok etkilenerek göz yaşlarına boğulduğuna şahit oldum. Ne olursa olsun Başkan Timuur bir insandı ve en azından damarlarında Uygur kanı dolaşıyordu. Bu manzara karşısında şoke olmuştu. İnceleme gezisinde bize refakat eden Çinli komutana dönerek “Beşikte hiç bir şeyden habersiz uyuyan bu masum bu bebeklerin ne günahı vardı de de de katlettiniz? diye hiddetle sordu. Ancak,Çinli Subay cevap vermeden hemen yanımızdan kayboldu.” sözleri ile olayı anlatmıştı.
Doğu Türkistanlı yazar Azamat Bey, “Bağımsızlık Savaşı” adlı eserinde Şanlı Barın Direnişi şöyle değerlendirmektedir;
“Barın Ayaklanması, Demir Duvar içine hapsedilen ve 40 yıldır, İşgalcılarca Kölelik eğitimi ile sindirilmeye çalışılan Barın halkının şanlı ve çok önemli bir özgürlük hareketidir. Barın’da yaşayan Müslüman Uygurlar bu özgürlük savaşı ile Doğu Türkistan’da Barın adlı bir kentin mevcut. Türk-İslam dünyasına ve tüm aleme haykırmıştır. Barın şanlı direnişi Çinlilerin tabiri ile “Bir Damla Suda da Güneş Işığını Görmenin mümkün olduğu ” gerçeğinin bir kanıtıdır. Doğu Türkistan halkı Barın İnkilabı ile “Biz daha ölmedik. Ayaktayız ve bize hürriyet ve Bağımsızlık her zamankinden daha fazla gereklidir. Bizler Barın’da bu uğurda döktüğümüz kan ve verdiğimiz canlarımız ile bu ulvi amacımızı gerçeğe dönüştürmek istedik. Barın direnişi Doğu Türkistan halkının özgürlük ve bağımsızlık Sedasını bütün dünyaya haykıran cesur ve yiğit bir ses olmuştur.” ifadeleri ile yorumlamıştır.
Barın Şehitlerimizi ve Mücahitlerimiz başta Doğu Türkistan’in bağımsızlığı ve Halkımızın özgürlüğü için kan ve can tüm Şehitlerimizi unutmak Vatana,Millete büyük ihanettir. Unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Selam Olsun Kahramanlar Yurdu Şanlı Aktu’ya!
Selam olsun Gazilerin ve Mücahitlerin Tükenmez Kutlu Diyarı Kahraman Barın’a!
BENZER HABERLER