logo

trugen jacn
29 Mart 2015

HEPİMİZ UYGURUZ VE HEPİMİZ İLHAM TOHTI’YIZ..!

Ahmet Türk

Ahmet TÜRK

Doğu Türkistan davasının son yıllardaki en yılmaz savunucularından biri olan İlham Tohti ismine, bırakın bizim Medyamızı ve insan haklarıyla ilgili STK’ları, milliyetçi camiada bile aşina olanların sayısı azdır! Tıpkı, 1990’den beri Hapishanede tutulan ve sürekli hapis cezası uzatılan Doğu Türkistanlı din âlimi Abdülkerim Abdulveli gibi…

Doğu Türkistan davası için ciddi bedeller ödeyen bu uğurda her türlü çileye talip olan İlham Tohti’yi tanıyanlar ve bilenler onu “21.yy’ın Galiyev’i” olarak nitelerler. Pekin Milletler Üniversitesi’nde ekonomi bölümünde öğretim üyeliği yapan, Prof. Dr. İlham Tohti, işgal edilmiş Uygur Türk bölgesinin bağımsızlığını savunmak ve üniversitedeki görevini Uygur Türklerini kışkırtmak için kullanmak suçlamasıyla 15 Ocak 2014 tarihinde Pekin’deki evinde gözaltına alınarak tutuklanmıştı…

Altı ay boyunca yakınları ile bile görüşülmesine izin verilmeksizin gözaltında tutulan İlham Tohti Eylül ayında da Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’de iki gün boyunca halka kapalı gerçekleşen duruşmalarda yargılandı. Yöneticisi olduğu “Uygurbiz” sitesi üzerinden ve başka platformlardan, Çin Halk Kongresinde 1984 yılında kabul edilen Özerk Bölge yasasında Uygur Türklerine verilen hakların uygulanması uğrunda mücadele veren Tohti, Kasım ayında suçlu bulunarak müebbet hapse mahkûm edildi ve tüm malvarlığına el konuldu!

Tek bir İslam ülkesi bu gelişmeyle alakalı kılını kıpırdatmadı! BM den sonra dünyanın en geniş tabanlı uluslararası teşkilatı olmakla övünen İslam Konferansı Örgütü bu gelişmeyi ve sorunu gündemine almadı! Ortadoğu’dan başka mağduriyet alanı tanımayan ve duruma vaziyet etmeyen Hükümetimiz ve Dışişlerimiz’de devreye girmedi! Herkes İlham Tohti’nin başına gelenleri “Çin Halk Cumhuriyeti’nin iç işleri” olarak telakki edip “dengeler adına” sessiz kaldı!

Sadece İsveç Hükümeti ve hazırladıkları mektup ve belgelerle Çin’i kınayan kendi Dışişlerini harekete geçiren İsveç Parlamentosu ile BM bünyesindeki birkaç komisyon harekete geçti! Belki bunlar harekete geçmese, yüzlerce Uygur Türkü gibi İlham Tohti ve arkadaşları da idam edileceklerdi!

Geçtiğimiz hafta “BM İnsan Hakları Örgütü’nün dini özgürlüklerden sorumlu özel Temsilcisi ve İnsan Hakları Raportörü” Heiner Bielefeldt Cenevre’de bir basın toplantısı düzenleyerek hem “Uygur Türklerinin Vicdanı” İlham Tohti’nin ömür boyu hapis cezası almasını şiddetli bir şekilde kınadı, hem de Çin’in Uygur Türklerine yönelik “baskı ve korkutma” politikalarının ve insanlık dışı uygulamaların geldiği noktayı tekrar dünya kamuoyuna hatırlattı! Bu vesile ile tutuklu Uygur Türklerinin canlı iken organlarının alınıp kamu hastanelerinde yüksek düzey hastalara nakledildiği öğrendik; kahrolduk!

Hülasa,

250 yıldır “sürekli” zulüm gören “ümmetin üvey evladı” Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin meselesi Müslümanların en ciddi “imtihan” alanlarından biridir! Bu imtihanın sonucu şimdiden malumdur; Allah taksiratımızı affetsin !

İlham Tohti ve milyonlarca Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin meselesini Batı medyasının ve Amerikalı politikacıların insafına bırakanlar bu zulmün ortaklarıdır! Elinde imkân olupta hiç bir şey yapmayanlar bu zulmün ortaklarıdır! Libya’dan Mısır’a kadar, Müslümanın Müslümana kırdırıldığı kan ve gözyaşıyla sulanan coğrafyada yaşananlar yetmezmiş gibi, şimdide milyarlarca dolarlık bütçelerle Yemen’de iktidar mücadelesi verenler ve onların yanında topa girmek için can atanlarda Doğu Türkistan’da yaşanan zulmün ortaklarıdır !

    “…inkâr edenler birbirlerinin dostu ve müttefiktirler; siz de birbirinizle öyle olmadıkça yeryüzünde fitne ve büyük bir karışıklık baş gösterecektir” (Enfal 73)

KAYNAK :  VAHDET GAZETESİ  29.03.2015

 

Etiketler: » » » »
Share
2118 Kez Görüntülendi.