logo

trugen jacn
28 Ocak 2015

BİTMEYEN ZULMÜN YURDU : DOĞU TÜRKİSTAN

M.Fatih BEKİRHAN

Büyük Türkistan’ın doğu kesimini oluşturan 5 bin yıllık Türk yurdu Doğu Türkistan, son yüzyıl içerisinde Çin yönetimlerinin baskısı ve uyguladıkları vahşet sonucu yaşanmaz hale gelmiştir.
1911’da başlayan Çinli istilası neticesi Doğu Türkistanlılar hürriyetlerini elde etmek amacıyla başlattıkları başkaldırılar sonucu 2 kez bağımsızlıklarını ilan etmelerine rağmen, gözü dönmüş kalabalık Çin askeri güçlerinin karşısında esaret altına girmek mecburiyetinde kalmışlardır.
Hun, Göktürk, Uygur ve Karahanlı devletleri döneminde bağımsız halde yaşayan Doğu Türkistan Müslümanları, daha sonra idareyi ellerine geçiren Moğol hanları devrinde de kültürlerini muhafaza etmişlerdir. 20. asrın ilk çeyreğine kadar Doğu Türkistanlılar kısmen de Mançur hanedanlarına tabi olmuşlar, bölge söz konusu tarihten sonra Çinli işgallerini yaşa maya başlayacaktır.

1931 de Doğu Türkistan’ın Kumul vilayetinde Hoca Niyaz’ın önderliğinde Çin vahşetine karşı başlatılan kıyam bütün vatan sathına yayılır. Altay’da Şerif Han Töre, Karaşehir’de Hafız Beg, Hotan’da Mehmet Emin Buğra, Kaşgar şehrinde Osman Batur ve birçok kahramanın öncü olduğu direnişler sonucu 1933 Kasım ayında Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti ilan edilir. Başkenti Kaşgar olan yeni Türk devletinin başına Cumhurbaşkanı olarak Hoca Niyaz, başbakanlığına ise Sabit Molla seçilir. Doğu Türkistan İslam Cumhuriyetinin ilk milletlerarası irtibatı Türkiye iledir. “Gök bayraktan, Al bayrağa selamlar olsun” başlığını taşıyan ve Doğu Türkistanlıların mücadelesi ile yeni kurulan devlet hakkında uzun bir mesaj Ankara’ya gönderilir.

Bir yıl sonra ülkeyi işgal eden Rus güçleri, Çinli generallerin desteğiyle Doğu Türkistanlılara karşı büyük vahşetler ve katliamlar uygulayarak idareye Çinli bir vali atarlar. Doğu Türkistanlı önderlerinden Altay kahramanı Şerif Han Töre bu işgal sırasında Ruslar tarafından ağır işkenceler yapıldıktan sonra şehit edilmiştir. Rus vahşeti sırasında binlerce Müslüman Türk katledilir.

Çan Kay Şek’e bağlı Çin kuvvetlerinin Uygur Elini yeniden istilası üzerine Rus birlikleri bölgeyi terk ederler. Bu dönemde de Doğu Türkistan Çinlileştirilmeye başlanır. Çin’in doğu ve iç bölgelerinde mecburi iskâna tabi tutulan Çinliler Doğu Türkistan’da Türklerin elinden zorla alınan evlere ve arazilere yerleştirirler. Çinli göçmenlere değerli sulak tarım arazileri verilmek suretiyle Türkler sindirilmeye ve kurak arazilere göçe zorlanırlar.

1944 yılında Doğu Türkistan yeniden hürriyetine kavuşur, ancak 5 yıl sonra bölgeye giren Çin ordusu Türkler üzerinde eşi benzeri görülmemiş vahşet tatbik ederek binlercesini şehit eder. Bu tarihten itibaren Müslüman Doğu Türkistanlılar topyekûn imha tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklardır. Zulüm ve baskı karşısında göç eden binlerce Türk, göç yolu üzerinde bulunan Himalaya ve Pamir dağlarında soğuktan donarak hayatını kaybetmiş, sadece birkaç yüz kişi Hindistan ve Afganistan tarikiyle Türkiye’ye gelmeyi başarabilmiştir.

Türkiye’nin iki katı toprak büyüklüğüne sahip olan ve eşsiz Türk-İslam medeniyetine ait şaheserleri sinesinde barındıran ata yurdu Doğu Türkistan’da, günümüzde de Çin baskısı giderek artmaktadır. 100 milyona yaklaşan Uygureli’nin adı yeni ülke anlamına gelen “Sincan” olarak değiştirilmiştir. Uygur, Kazak, Kırgız, Özbek ve Altaylı Türklerin nüfusu 50 milyon civarında olup, geri kalanlar ise Çinli göçmenlerdir.

Türklere karşı kışkırtılan Çinli göçmenler, başta Urumçi, Kaşgar ve diğer şehirlerde Türklere karşı saldırılarda bulunmakta. Nefsi müdafaada bulunan Türkler ise terörist ilan edilerek, en ağır cezalar çarptırılmakta ve idam edilmektedirler. Uluslararası camiada da yalnız bırakılan Doğu Türkistanlılar, bütün engellemelere karşın varolma ve hürriyet mücadelelerini devem ettirmektedirler.

KAYNAK : http://www.habercigazetesi.org/yazarlar/m-fatih-bekirhan/bitmeyen-zulmun-yurdu-dogu-turkistan/185/

Etiketler: » » » » » » »
Share
1887 Kez Görüntülendi.