Son Dakika
Dünya Uygur Kongresi, 18 Kasım 2021 tarihinde genişletilmiş Yürütme Komitesi toplantısı gerçekleştirmiş ve Uygur davasının insani bir davaya dönüştürülmesi amacıyla 9 Aralık tarihinin “Uygur Soykırımı Anma Günü” olarak belirlenmesi ve dünya çapında yaygın anma çağrısında bulunulmuştur. .
Bu bağlamda Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan 114 yıllık geçmişi olan “Türk Ocakları” kuruluşu, “Doğu Türkistan Araştırma Vakfı”, Dünya Uygur Kongre Vakfı ve Uygur Akademisi ortaklaşa bir seminer düzenledi. Konferansa çok sayıda yetkili, üye, milletvekili, bazı siyasi partilerin liderleri, Ankara’daki çeşitli üniversitelerin öğretmen ve öğrencileri ile aydınlar katıldı. Toplantıda Uygur soykırımı ve başta Türkiye olmak üzere dünyadaki uluslararası kuruluşların ve ülkelerin sorumluluğu ele alındı.
9 Aralık’ta Ankara Milli Kütüphane salonunda düzenlenen toplantıda “Türk Ocakları” Teşkilat Başkanı Mamat Öz bir açılış konuşması yaptı.
Hacıtafa Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Özgür Ekram’ın başkanlığını yaptığı toplantıda, Türkiye’nin eski Rusya ve İran Büyükelçisi Sayın Ümit Yardım, “Uygur soykırımı konusunda uluslararası kuruluşların ve ülkelerin sorumluluğu” konulu bir rapor verdi. Raporunda Uygur soykırımının Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Parlamentosu, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin gündeminde olduğunu ancak İslam İşbirliği Teşkilatı ve İslam ülkelerinde adı geçmediğini belirtti. “Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kuruluşlarda Doğu Türkistan meselesi gündeme getiriliyor. Ülkelere gelince, Avrupa ülkeleri bu sorundan kaygılı. Ne yazık ki İslam İşbirliği Teşkilatı bu konuda karanlıktadır. Kanada, Çek Cumhuriyeti ve Litvanya gibi ülkeler de durumdan oldukça endişeli. Bu konu İngiliz Parlamentosu’nda da tartışılmaya devam ediyor. Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerine Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği Parlamentosu’nun raporlarında sürekli yer veriliyor. Bu harika bir gelişme.”
Raporunda İslam İşbirliği Teşkilatı’nı eleştirdi ve bu konuda “iki yüzlü” davrandıklarını kaydetti. Örgütün bazı toplantılarında Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’yi konuşmaya davet ettiğine inanıyor. Bu normalde kabul edilebilir bir durum değildir. Ancak Türkiye dahil hiçbir üye ülke buna itiraz etmedi. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın her toplantısında birçok karar alınıyor, Keşmir ve Dağlık Karabağ konusuna sürekli değiniliyor. Peki neden hiçbir ülke Uygur sorununa ilişkin bir karar önermedi?
Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kurucu ülkelerinden biridir ve projenin amacı, her ülkedeki Müslüman azınlıkların haklarını korumaktır. Sayın Ümit Yardımcı, Uygur meselesinde Türkiye’nin sorumluluğuna değinerek şunları söyledi: “Türkiye, Filistin meselesinde davacılar arasında yerini almıştır. Türkiye Çin’den korkuyor. Bu konuda Çin’den korkmaya gerek yok. Türkiye Çin ile iş kaybediyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin yayınladığı rapor önemli. Raporda Çin’in insanlığa karşı suç işlediği iddia ediliyor. Ayrıca tüm insanlara ve ülkelere sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulundu. Dolayısıyla Türk devletinin Uygur katliamı konusunda sessiz kalmaması gerekiyor.
Toplantıda, Uygur Akademisi Vakfı Başkanı Abdülhamid Karakhan, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretmeni Sayın Nametjan Mamet, Çin’in Uygurlara yönelik baskı politikasının örneklerini sundu.
9 Aralık 2021, Uluslararası Uygur Adliye Koleji’nin Çin hükümetinin işlediği suçu soykırım olarak tanıdığı gündür. O günden bu yana her yıl 9 Aralık’ta Ankara’da Çinli Uygurlara karşı işlenen soykırımı anmak için bir etkinlik düzenleniyor. Bunu unutmak ve Türk toplumunu bilgilendirmek için yapılıyor.
BENZER HABERLER