logo

trugen jacn

ÇİN’İN KANLI HASADI : UYGURLARIN KÖLE/İŞÇİLİĞİ İLE YAPILAN KÜRESEL TARIM SEKTÖRÜ

Doğu Türkistan’ın Kanlı Hasadı: Zorla Çalıştırmanın Küresel Tarım Sektöründeki İzleri
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Çin’in  işgalindeki Doğu Türkistan’da kurduğu yüzlerce  Çin tipi toplama kampları ile bu kamplarda esir olarak tutulan milyonlarca Uygurların dramatik durumu ve onların aynı zamanda  Köle/İşçi olarak çalıştırılması ile ilgili  araştırmaları ile  tanınan Alman asıllı İnsan Hakları Araştırmacısı Bugün, Dr. Adrian Zenz ve  bir diğer İnsan Hakları aktivisti I-Lin Lin ile birlikte hazırlanan   önemli bir  rapor  dün itibariyle açıklandı.  Raporda, Çin işgal rejiminin  Doğu Türkistan’daki tarım sektöründe  Uygurların Köle/İşçi olarak zorla çalıştırması ve bu şekilde elde edilen üretimin/Ürünlerin  yabancılara  pazarlanması  uygulamalarının  bu  ülkede  çok yaygın  bir şekilde  olduğunu ortaya koyuyor.
Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı (VOC) tarafından yayımlanan bu kapsamlı rapor, özellikle domates  ve biber gibi sebzeler ile , marigold çiçeği ve stevia ve diğer bitkilerin  üretiminde yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekiyor.

Rapor, Çin’in en büyük tarım şirketlerinin, küresel domates üretiminin %50’sini ve kırmızı biber pigmentinin %65’ini üreten büyük şirketlerin, zorla çalıştırma ve Uygur çiftçilerinin toprak kullanım haklarının zorla devri ile ilişkili olduğunu gözler önüne seriyor. Ayrıca, dünyadaki şili biberlerinin %10’unun ve paprika oleoresininin neredeyse üçte ikisinin, Doğu Türkistan’daki zorla çalıştırma uygulamalarıyla bağlantılı tesislerden geldiği belirtiliyor. Araştırma raporu, bir çok uluslu şirketlerin bu kirli tedarik zincirleriyle olan bağlarını da ortaya koyuyor. Kraft Heinz, Nestlé, Del Monte, PepsiCo, McCormick, Unilever ve L’Oreal gibi dev markalar, Doğu Türkistan’daki zorla çalıştırma ve kültürel asimilasyon politikalarına aktif olarak katılan COFCO gibi Çinli devlet şirketleriyle stratejik işbirlikleri yürütüyor. Özellikle, Kraft Heinz’ın COFCO ile olan ilişkisi, Uygur ailelerinin izlenmesine ve zorla çalıştırmaya dayalı uygulamaların sürdürülmesine olanak sağlıyor.

Uygur Hareketi : Uluslararası  Tedarik Şirketleri Çin’in Uygur  Soykırımına Ortak 

Uygurların temel insani hakları ile  Çin’in işgalindeki  Doğu Türkistan’daki insanlık suçları ile etnik Soykırım cinayetlerini   küresel çapta duyurmak amaçlı Uygur Hareketi İcra Direktörü Ruşen Abbas  bu son rapor ile ilgili  olarak şunları söyledi: “Bu  rapor,İşgalci Çin’in Uygur soykırımı konusunda çığır açan araştırmadır ve  bizlerin ve dünyanın uzun zamandır bildiğimiz bir gerçeğin son kez bir  teyididir. Çin Komünist Partisi’nin Uygur halkına yönelik  insanlık suçları ile etnik soykırımı, tarım sektörüne kadar  derinlenmesine yayıldığını göstermektedir. Buna göre eğer  küresel tedarik zincirleri Şirketler bu durumu bilerek Çin ile ticaret yapıyorsa (bilmemesi imkansızdır.) Çin’in  Uygur soykırımına ortak olduğunu göstermektedir.

ÇKP’ye Bağlı Dev Şirketler ve  Onların Uluslararası Markalarla  Bağlantıları

İngiliz Yayın Kuruluşu  BBC tarafından yapılan bağımsız bir araştırma ise, Avrupa süpermarketlerinde satılan 17 ürünün içinde, Uygurların Köle/İşçi olarak   zorla çalıştırılması sonucu  üretilen/ toplanmış domateslerin bulunduğunu tespit etti. Bu durum, Çin’deki zorla çalıştırma uygulamalarının küresel boyutta nasıl yayıldığını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Uygur Hareketi : Uluslararası  Tedarik Şirketleri Çin’in Uygur  Soykırımına Ortak 

Uygurların temel insani hakları ile  Çin’in işgalindeki  Doğu Türkistan’daki insanlık suçları ile etnik Soykırım cinayetlerini   küresel çapta duyurmak amaçlı Uygur Hareketi İcra Direktörü Ruşen Abbas  bu son rapor ile ilgili  olarak şunları söyledi: “Bu  rapor,İşgalci Çin’in Uygur soykırımı konusunda çığır açan araştırmadır ve  bizlerin ve dünyanın uzun zamandır bildiğimiz bir gerçeğin son kez bir  teyididir. Çin Komünist Partisi’nin Uygur halkına yönelik  insanlık suçları ile etnik soykırımı, tarım sektörüne  ne kadar  derinlenmesine yayıldığını göstermektedir. Buna göre bu yüz kızartıcı durum, büyük uluslararası markaların da  Çin yönetimi ile  bu insan hakları ihlalleri konusunda nasıl işbirliği yaptığını ve nasıl ortak olduklarını  açık  ve net  şekilde ortaya koymaktadır.” sözleri ile değerlendirdi.

Uluslararası Topluma Çağrı : Hemen Hareke Geçilmeli!

Uygur Hareketi  Başkanı Ruşen Abbas   açıklamasında şunları ifade etti :  “Kanıtlar açık olan ve Uygurların zorla çalıştırma uygulamaları ile kirletilmiş ürünler dünya çapında tüketicilere ulaşmaktadır. Doğu Türkistan’daki işletmelerle ticari ilişkisini sürdüren her şirket, Uygurlar’a yönelik soykırımda dolaylı olarak suç ortağıdır. Artık harekete geçme zamanı gelmiştir. Uygur Hareketi, dünya çapındaki tüketicileri, iş dünyasını ve hükümetleri bu sorunu görmezden gelmemeye ve bu ürünlerin satın alınmasının, devam eden soykırımın sürmesine katkı sağladığını kabul etmeye çağırıyor. Kampanya, Çin hükümetinin devam eden insanlığa karşı suçlarına karşı kapsamlı hesap verebilirlik talep ediyor ve tüm ekonomik ilişkilerin sonlandırılmasını  ve Uluslararası toplumun bu küresel tedarik zincirlerinde yaşanan bu insan hakları ihlallerine karşı somut adımlar atılmasını  şu başlıklar halinde talep ediyor;

  • Uluslararası Şirketler ve tedarik zincirlerinin Doğu Türkistan’daki tarım şirketleriyle olan tüm kurumsal ilişkilerin derhal sonlandırılması;
  •  Uygurların Köle/İşçi olarak Zorla çalıştırılmasını engelleyen mevcut yasaların daha etkin bir şekilde uygulanması
  • Özellikle Doğu Türkistan’dan yapılan  tüm ihracat ürünlerine  “  itiraz edilebilir varsayım” uygulaması getirilmesi;
  • Yüksek riskli tarım ürünleri için tedarik zinciri şeffaflık gerekliliklerinin zorunlu hale getirilmesi;
  • Doğu Türkistan’dan işlenmiş tarım ürünleri ithalatı yapan ülkelere daha fazla denetim getirilmesi;
  • İlgili Çinli şirketlerle iş yapan şirketlerden derhal yatırım çekilmesi.

Kaynak : https://www.sabithaber.com/dogu-turkistanin-kanli-hasadi-zorla-calistirmanin-kuresel-tarim-sektorundeki-izleri-130629/

Share
170 Kez Görüntülendi.