Genel Merkezi Bursa’da ve Türkiye çapında faaliyet gösteren Yörük- Türkmen Birliği Genel Sekreteri Araştırmacı-Yazar Sayın Cemal Akkuş : “Doğu Türkistan kadim Türk kültür ve medeniyetinin kaynağı ve çıkış noktasıdır. Günümüzde Türk kültür ve medeniyetinden söz ettiğimizde Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri olmadan kültür ve medeniyetimizden söz etmek asla mümkün değildir !” açıklamasında bulunduğu bildirildi.
Sayın Cemal Akkuş bu ifadeleri Özgür Asya(rfa.org/Uyghur)radyosuna Doğu Türkistan ve Uygur Türklerinin Türk tarihi, Kültür ve medeniyetine olan katkısı, özellikle günümüzdeki durumu ve siyası geleceği hakkında yaptığı değerlendirmesinde dile getirdiği bildirildi.
Sayın Cemal Akkuş, rfa.org/Uyghur radyosu internet sitesinde yer alan değerlendirmesinde şunları söyledi : ” , “Doğu Türkistan, kadim Türk kültürünün ilk ortaya çıkan merkezlerinden biridir. Bugün kültür kavramından söz ettiğimizde, Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri olmadan Türk kültür ve medeniyetinden bahsetmek mümkün değildir. Kadim Türk tarihinde bilinen beş şehir arasında yer alan Balasagun, Kaşgar, Turfan ve Urumçi, kadim Türk kültürümüz açısından çok özel öneme sahip olan taşıyan şehirlerdir. Bu tarihi Türk kentlerinin yer aldığı Doğu Türkistan başta diğer bölgelerde önemli kültür ve medeniyet örnekleri vücuda getirilmiş, kültür ve medeniyetimizin abide şahsiyetleri, büyük bilim adamları Türk Milletinin ilk hukuk ve felsefe eseri Kutadgubilik’in yazarı Yusuf Has Hacip ile İlk Türk Sözlüğünü Divanü Lugat’it Türk’ün yazarı ve Türklük biliminin öncülerinden Kaşgarlı Mahmut Doğu Türkistan’da yetişmiştir. Bu kutlu değerlerimiz yine Kaşgar’daki Türbelerinde ebedi uykularını sürdürürken, manevi olarak bizlere ilham ve şevk vermeye devam etmektedir.
Türk kültür ve medeniyetine olan katkılarının yanında insanlığın ortak kültürel değerlerine de büyük katkılar sunmuştur. Türklük ve insanlık için bu kadar önemli ve eşsiz katkılar sunan bir halk olan Uygur Türklerinin ana vatanı Doğu Türkistan, günümüzde Çin’in işgali altındadır ve bu ülkede yaşayan Soydaşlarımız etnik, fiziksel ve kültürel soykırıma tabi tutularak toptan yok edilmek istenmektedir.
Doğu Türkistan’daki bu insanlık krizi sadece bizlerin değil. BM.İnsan hakları Yüksek Konseyi başta Türk ve yabancı bağımsız araştırmacılar ve insan hakları kuruluşlarının de dikkatlerini çeken ve sürekli gündeminde olan bir meseledir. maktadır. hükümeti tarafından soykırıma ve kültürel soykırıma maruz kalması sadece araştırmacıların değil, araştırmacıların da dikkatini çeken bir meseledir.
Doğu Türkistan meselesi Türk Milleti olarak bizim öncelikli milli bir görev, insani ve vicdanı bir sorumluluk ve dini bir vecibemiz olduğunu bir kez daha belirtmek isterim.” şeklinde konuştu.