UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Özgür Asya radyosuna açıklamalarda bulunan Kazakistan insan hakları aktivisti ve Uluslararası Hukuk Girişimi başkanı Ayna Şormanbayeva Kazak ve Uygur sığınmacıların karşılaştıkları sorunlar ile olarak şunları söyledi : ” Son dönemde Kazakistan ile Çin arasında imzalanan iki ülke vatandaşlarına ait bilgilerin paylaşılması ve bu konuda işbirliği yapılması yolundaki anlaşmanın, Uygur Bölgesi topraklarından Kazakistan’a sığınan Uygur ve Kazak mültecilerin hayatı ve güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Aynı zamanda bu anlaşma Kazakistan’ın imzaladığı mültecilerin korunmasına ilişkin uluslararası anlaşmayı ihlal anlamına da gelmektedir. Kazakistan ile Çin arasında bilgi alışverişine ilişkin anlaşmanın Çin’den ülkemize sığınma talebi ile gelen sığınmacılar ve mülteciler açısından olumsuz etkileri ve sonuçları olacaktır. Anlaşmanın imzalanması ile Doğu Türkistan’dan Kazakistan’a sığınmak için gelen Kazak ve Uygur göçmenler arasında ciddi endişelere neden oluyor. Bu anlaşmaya göre Kazak tarafı, Kazakistan’ı ziyaret eden veya burada ikamet eden tüm Çin vatandaşlarının giriş ve çıkışları, vize almaları, oturma izinleri ve ikamet adresleri ile ilgili tüm bilgileri Çin’e vermekle yükümlüdür. Bu uygulamalara Çin’den Kazakistan’a gelen sığınmacılar ve mülteciler de dahildir. Kazakistan’ın bu sığınmacılara ait tüm bilgileri Çin’e verdiğini biliyoruz. Kazakistan ve Çin arasında imzalanan bu anlaşma Mültecilerin Korunmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin ihlali demektir. Kazakistan imzaladığı bu anlaşma ile Kazakistan’a sığınan Kazak ve Uygur sığınmacıları mutlaka koruma yükümlülüğü vardır. Kazakistan yönetimi Çin baskısı nedeniyle Uygur topraklarından Kazakistan’a kaçan Uygur ve Kazakların sığınma sorununun hassas ve karmaşık bir konu haline gelmiştir. Pek çok Uygur ve Kazak’ın sığınma başvurularının reddedilmesi ve Çin’e geri gönderilme riskiyle her zaman karşı karşıyadır. ” şeklinde konuştu.
Mültecilere 3. Bir Ülkeye Gidebilmeleri İçin Ancak,bir Yıllık Oturma İzni Veriliyor
Kazakistan Avukat Ayna Şumanbayeva Kazakistan’a gelebilen Kazak ve Uygur Mültecilerin 3.bir ülkeye gidebilmeleri için ancak bir yıl yasal oturma izni verildiğini elirterek konuşmassını şöyle sonandırdı : ” Doğu Türkistan’dan Kazakistan’a gelen sığınmacıların konusu çok karmaşık ve hassas bir konudur. Şimdiye kadar Kazakistan çok sayıda Uygur ve Kazak’ın sığınma talebini reddetti. Bu insanlar artık Kazakistan’da yaşayamazlar. Kazakistan’ı terk etmeleri gerekiyor. Eğer Kazakistan makamları Uygurların ve Kazakların Çin’den gelen sığınma başvurularını reddederse, bu kişilerin Kazakistan’ı derhal terk etmeleri, yani Çin’e dönmeleri gerekiyor. Bu korkunç bir durum. Eğer geri dönerlerse başlarına neler geleceğini biliyoruz. Bir diğer sorun ise sığınma talebinde bulunan Uygur ve Kazak mültecilerin Kazakistan’da yasal olarak kalabilmesine karşın, yalnızca bir yıl kalmalarına izin verilmesi. Bir yıl sonra bu kişilerin Kazakistan hükümetine tekrar başvurması gerekiyor. İltica başvurusunun kabul edilmesinin ardından Kazakistan’da oturma izni yalnızca geçici olarak verilmektedir. Bu durum ise Kazakistan’in Mültecilerin Korunmasına İlişkin Uluslararası Sözleşmeyi ihlal ediyor anlamına gelir.
Kazakistan Çin’in Uygur ve Kazaklara Karşı Soykırım Uygulamalarına Sessiz
Av.Şumanbayeva , Kazak hükümeti Çin’in Uygur bölgesinde yaşayan Uygur ve Kazaklara yönelik baskı ve soykırım konusundaki sessizliği uluslararası alanda sert bir şekilde eleştirilmektedir. Özellikle Çin hükümetinin 2017 yılında Uygur bölgesine yönelik kitlesel baskı ve kaçırma kampanyasının başlamasından bu yana, çeşitli risklerle Kazakistan’a kaçan Uygur ve Kazakların, Kazak hükümeti tarafından “yasadışı göçmen” olarak değerlendirilerek gönderilme riskiyle karşı karşıya kalması ortaya çıkmıştır. Çin’e dönüş toplumun her kesiminden ilgi gördü.
Çin ve Kazak Vatandaşlarının Kişisel Bilgelerini Karşılıkla Olarak Paylaşma Anlaşması İmzalandı
29 Eylül 2023’te Kazakistan parlamentosunun alt meclisi “Kazakistan Cumhuriyeti ve Çin Halk Cumhuriyeti hükümetleri arasında iki ülke vatandaşları hakkında bilgi alışverişine ilişkin anlaşmanın onaylanması üzerine anlaşma 4 Ekim’de Kazakistan parlamentosunun üst Meclisi(Senato) tarafından de kabul edildi. Bu anlaşma ile Çin hükümeti, sadece son yıllarda Uygur bölgesinden Kazakistan’a göç eden Kazaklar ve Uygurlar hakkında değil, aynı zamanda Uygur bölgesinden Kazakistan’a göç eden ve 2010 yılından bu yana Kazak vatandaşı olarak yaşayan tüm insanlar hakkındaki bilgilere de erişebilir hakkı elde etmiş bulunuyor.
Şu Anda Kazakistan’da Çin’e Teslim Edilme Korkusu ile Yaşayan Çok Kazak ve Uygur Sığınmacı Vardır
Bölge Uzmanları, şu anda Doğu Türkistan topraklarından kaçarak ve Kazakistan’a sığınmak için gelen ancak bu talepleri kabul edilmeyen binlerce Uygur ve Kazak’ın, bulunduğunu belirtiyorlar ve bu sığınmacıların Kazak hükümeti tarafından “yasadışı göçmen” olarak Çin’e iade edilme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyorlar.
Kazak ve Uygur Mülteciler Bize Sistemli olarak Baskı ve Taciz Uygulanıyor
1991 yılında Kazakistan’ın bağımsızlığını ilan etmesinden sonra (20 yıl önce) Çin baskıları nedeniyle Uygur Bölgesi topraklarından Kazakistan’a kaçan Uygur mültecilerden adını açıklamayan bir Uygur Sığınmacı Özgür Asya radyosuna şunları söyledi : ” Kazakistan Ulusal Güvenlik Dairesi tarafından sistematik baskı ve sürekli tacize uğruyoruz, Kazakistan’da hiçbir suç işlemediğim halde sebepsez yere tutuklandım ve bir ay cezaevinde kaldım, Cezaevinde ağır şekilde hastalandım. Ancak bana hiç şekilde sağlık erişimi sağlanmadı. Bu süreçte Kazakistan’da kalma izni alabildim.Ancak,daha sonra uturma iznim uzatılmadı. Kazakistan yasalarına göre Geçici oturma iznimin sürekli uzatılması veya yenilenmesi gerekiyor. Şu anda oturma iznim olmadığı için çalışamıyorum. Kazakistan’ın ulusal güvenlik güçlerine yakalanmamak ve taciz edilmemek için sürekli olarak yer değiştirmem gerekiyor.” ifadelerini kullanıyor.
Radyoya konuşan ancak güvenliği sebebiyle kimliğini gizleyen diğer bir Uygur mültecinın anlattıkları şöyle ; ” Yıllar önce Kazakistan’a geldim ve sığınma talebinde bulundum. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Kazakistan ofisi tarafından sığınma talebinin kabul edildi ve tarafıma resmi mülteci hakkı verildi. Ancak 2011 yılından bu yana Kazakistan hükümeti, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Kazakistan’da faaliyet göstermesine izin vermiyor. Bu nedenle benim sığınma davam hala devam ediyor. Kazakistan’da benim durumumda olan birçok Uygur ve Kazak mülteci vardır. Bizler Kazak hükümeti tarafından “yasadışı göçmen” olarak Çin’e iade edilme riskiyle her zaman karşı karşıya bulunmaktayız. ” ifadelerini kullandı.
Prof.Lıcot : Türkistan Cumhuriyetleri Uygur Sığınmacılar İçin Tehlikeli
Paris Katolik Enstitüsü Uluslararası Stratejik İlişkiler Enstitüsü’nde araştırmacı ve “Büyük Oyun: Pekin’in Orta Asya’ya Yaklaşımı” kitabının yazarı bilim adamı Emmanuel Lincot, Orta Asya Türkistan Cumhuriyetlerinin Çin zulmünden kaçan Uygur ve Kazak Mülteciler için çok tehlikeli bir yer olduğunu belirterek şöyle konuştu : ” Kazakistan’ın Uygur soykırımı konusundaki sessizliğinin en önemli sebebinin Çin’e siyasi ve ekonomik bağımlılığı olduğuna inanıyorum. Yazdığım kitapta Kazakistan’ın Çin’in “Yeni İpek Yolu” yani “Tek Kuşak Tek Yol”un inşasında yer alan önemli bir ülke olduğunu belirtmiştim. Yukarıdaki nedenlerden dolayı Kazak hükümetinin Uygur soykırımını görmezden gelmeye devam ediyor ve Kazakistan’da Çin karşıtı hiçbir tepki veya protesto eyleminin yapılmasına izin vermemektedir. ” dedi.