UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Yalova Üniversitesinde öğrenim gören  bir gurup öğrenci İstanbul’un en popüler  ve  tarihi mekanlarından  biri olan Üsküdar Meydanı’nda  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik baskı ve  zulümleri   ile etnik soykırım uygulamalarını  protesto  ederek lanetlediler ve basın toplantısı düzenleyerek kınadılar.

Yalova Üniversitesi’nin vicdanlı ve duyarlı öğrencilerinin bu barışçıl ve yasal eylemini Türk medyası hiç görmemesi, duymaması ve  bu etkinliği  haber yaparak duyurmamasına rağmen yabancı basın bu etkinliği haber yaparak yayınladılar.

ABD merkezli Özgür Avrupa(rfa.org)’nin bu etkinlik ile ilgili    haberi şöyle ;

” Üsküdar’in tarihi ve en prestijli  meydanlarından biri olan Üsküdar Meydanında   Yalova Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi  öğrencilerinden  Emir Batın Karaduman ve Hatiçe  Ahir liderliğindeki bir grup üniversite öğrenci Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik baskı,zulüm.insanlık ve etnik soykırım suçlarına tepki göstermek ve protesto etmek için barışçıl bir protesto eylemi gerçekleştirdiler. Katılımcı öğrenciler  Albayraklar  ile birlikte çokça Doğu Türkistan’in ay yıldızlı gök bayrakları ellerinde taşıyarak dalgalandırdılar. Eylem yapan Öğrenciler  adı bilinmeyen bir Uygur Türkü Ozanın yazıp söylediği ” Nerede Gökbörü ?”   marşını çalarak hep  birlikte yüksek sesle söylediler. Yalova Üniversitesi öğrencilerinin bu İşgalci Çin’ı protesto eylemine çevrede bulunan  Vatandaşlar da alkışları ile bazıları ise bizzat katılarak destek verdikleri görüldü. Protestocular ellerindeki Al ve Gökbayrakları dalgalandırırken “Zalimlerden hesap sorulacak! –  “Müslüman Türk uyuma, kardeşinize sahip çık!-  Hak, Hukuk. adalet Doğu Türkistan’a Hürriyet! – Uygurlar İçin Ses Verin Ve Haykırın!-  Yaşasın tam bağımsız Doğu Türkistan ! ”  şeklinde  sloganlar atarak Çin emperyalızmının etnik Türk soykırımına teplerini ortaya koydular.

Hatice Ahir :  Çin’in  Uygur Soykırımına  Asla Sessiz Kalmayacağız  ! 

Protesto  eylemi ilk olarak   düzenleme Kurulu üyesi Hatice Ahır hazırladıkları basın bildirisini okuması ile başladı. Hatice Ahir basın açıklamasında şunları söyledi : ” Ata  vatanımız olan  Doğu Türkistan toprakları her ne kadar bize uzak olsa da  gönlümüz  bu kutlu topraklara çok yakındır ve daima gönlümüzdedir.   Günümüzde Çin’in işgalindeki ana vatanımız Doğu Türkistan’da  soykırım politikası  her gün şiddetini  biraz daha artarak devam ediyor.  Türkiye’nin bu etnik  katliama sessiz kalması Çin için daha  soykırım için  fırsat yaratıyor. Bu sessizlikten cesaret alan Çin rejimi, Türk düşmanlığını daha da  artırıyor. İşgalci komünist Çin rejimi, Uygur çiftçilerinin topraklarını zorla alıp Çinli göçmenlere veriyor.  Uygurların  kendi vatanlarında topraksız,işsiz ve aşsızlığa mahkum ediyor. Onları  öz anayurtlarından  Çin’in iş bölgelerine demografik soykırım amacı ile zorla kovuyor ve yerlerine  etnik Han Çinlisu göçmenlerini yerleştiriyor. Uygurlar kendi ülkelerinde ötekileştiriliyor ve ayrımcılık politikaları uyguluyorlar. Bizler bir irnsan ve Müslüman Türk olarak bu haksızlık ve hukuksuzluğa asla  sessiz kalamayız, Doğu Türkistan’in bir karış kadar toprak parçası dahi  olsa   kesinlikle Çin’in bir parçası değildir! Doğu Türkistan hiçbir zaman Çin toprağı olmamıştır ve olmayacaktır.  Doğu Türkistan için “Çin’in toprak bütünlüğü diye bir şey yoktur. Çin, 1949’da Doğu Türkistan’ı  zorla işgal etmiştir.” dedi.

Türk-İslam Dünyası ve İnsanlık Çin’in Uygur Soykırımına Sessiz Kalmamalı

Hatice Ahir,  Türk-İslam aleminin ve   tüm dünyaya   Çin’in  Uygurlarına yönelik soykırıma karşı çıkması  çağrısında bulunarak açıklamasını şöyle sonlandırdı : ”  Bin insan, Bir Türk ve bir Müslüman, olarak Doğu Türkistan’daki zulme kayıtsız ve sessiz kalınmasını asla kabul etmiyoruz.   İslam dünyası Müslüman arıyorsa Doğu Türkistan halkı Müslümandır; Türk dünyası Türk’ü arıyorsa Doğu Türkistan halkı Türk’tür; İnsanlık  eğer, insan arıyorsa, Doğu Türkistan’da katledilenler de insandır! Türk Milleti ve duyarlı Türk gençliği olarak her zaman Uygur Türkleri soydaş ve kardeşlerimizin daima yanında olmaya devam edeceğiz.  Ssesleri kısılan Doğu Türkistan’ın sesi olmaya devam edeceğiz.  Çin’in Uygur soykırımına tepti amacı ile Çin mallarını boykot edeceğiz. Sosyal medyayı aktif kullanarak,  dünyanın Çin’in Uygur soykırımı konusundaki  sessizliği kırmaya ve Uygur soykırımı her yerde gündemde tutmaya devam edeceğiz. Doğu Türkistan’daki Uygur kardeşlerimizi  Çin etnik soykırımlarından korumak  bizim insanı, vicdanı, milli ve dini bir  vecibemiz ve   bizim  için  asla terkedilemeyecek sarsılmaz bir  görevdir.” şeklinde konuştu.

ZAFER Partisi Başkanı Özkara : Zafer Partisi olarak Uygurların Daima Yanındayız

Yalova Üniversitesi öğrencilerinin  düzenledikleri ” Doğu Türkistan’a destek ve Çin zulmüne Lanet ”  eylemine Gebze’den gelerek katılan  Zafer Partisi Gebze Şube Başkanı Funda Özkara ZAFİR Partisi olarak Doğu Türkistanlı Soydaşlarının daima yanında olduklarını  ifade etti ve şöy le konuştu  :  ”  Çin’in işgalindeki  Ata yurdumuz Doğu Türkistan’daki Kardeşlerimize karşı baskı, zulüm  ile işledikleri insanlık ve etnik Soykırım suçlarının Türk Milletinin bilgisine sunulması ve kamuoyu  oluşturularak farkındalık yaratılması  için bu tür etkinliklerin  daha sıklıkla yapılması çok önemlidir.  Çin’in Doğu Türkistanlı kardeşlerimize yönelik  baskı, zulüm ve soykırım uygulamalarına bir an önce son vermelidir. Bunu sağlamak için Türkiye başta  Türk-İslam ülkeleri ve uluslararası toplum  daha çok çaba sarf etmelidir.  Biz Zafer Partisi olarak bu  soruna  özellikle ve ciddi olarak  yaklaşıyor ve tavır ortaya koyuyoruz. Bu tür faaliyetleri daha geniş çapta düzenleyeceğimin sözünü veriyorum. Bu etkinliği düzenleyen Yalova Üniversitesi öğrencilerine de teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Emir Batın : Hedefimiz  Doğu Türkistan’ı  de Filistin  Gibi Gündeme  Getirmektir

Bu etkinliğin düzenleyicilerinden, Yalova Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi Emir Batın   Özgür Asya Radyosu muhabirine şunları söyledi: “ Doğu Türkistan Türkleri Soydaşlarımızın  sesi olabilmek için burada toplanarak bu etkinliği düzenlemiş bulunuyoruz. Doğu Türkistan bizim Ata yudumuz orda yaşayanlar bizim öz Kardeş ve soydaşlarımız elbette biz her zaman onların yanında  olacağız  ve onlara daima  destek vereceğiz.  Doğu Türkistan’da Çin işgali bitene kadar bu tür faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Bu etkinliği düzenlememizdeki amaç  ve hedefimiz Doğu Türkistan meselesini   da Filistin  sorunu  gibi  daha çok   gündeme getirmektir. Doğu Türkistan, 1949 yılında Mao önderliğindeki Komünist Çinliler tarafından işgal edilmiştir. ÇKP’lı İşgalcılar bu acımasız ve büyük vahşet sergilemiş, kadın-erkek, genç-yaşlı, çocuk fark etmeksizin  binlerce masum Türkü katletmiştir. Doğu Türkistanlı Soydaşlarımızın günümüzde de ağır bir baskıya etnik soykırım cinayetlerine maruz kaldığını hepimiz biliyoruz. Ne yazık ki dünya bu duruma sessiz kalıyor ki bu çok üzücü bir durum. Allah’ın izniyle bu tür faaliyetleri daha geniş çapta düzenleyerek dünyada ve Türkiye’de daha fazla insanı bu konuya sahip çıkması için   çaba göstereceğiz.  Radyonuz aracılığıyla  Doğu Türkistan’da baskı ve zulüm altında yaşayan Kardeşlerimize  dualarımızı. selam saygı ve muhabbetlerimi iletiyorum.  Türk Milleti  ve biz Türk gençliği olarak daima Uygur  ve diğer Türk Kardeşlerimizin daima yanındayız.  Şanlı direnişinizi  var olma mücadelenizi lütfen sürdürünüz. Allah’tan ümidimizi  asla kaybetmeyelim. Her  işin bir vakti saatı vardır. Allah’ın takdirini  ve bize lütfedeceği   güzel fırsatın gelmesini bekleyelim.   Doğu Türkistan Kardeşlerimizin Kurtuluş ve  özgür olacağı  günler  mutlaka gelecek tarihte olduğu gibi bağımsız Doğu Türkistan Cumhuriyetimizi Allah’ın izni ile  hep birlikte mutlaka kuracağız İnşallah.” sözleri ile tamamladı.