TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI VAKFI’NDA “ DOĞU TÜRKİSTAN DRAMI KONFERANSI ” YAPILDI.

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Türk dünyası Araştırmaları Vakfı’nca 25 yıldır,geleneksel olarak yapılmakta olan “Süleymaniye Kürsüsü Konuşmaları” kapsamında programlanan “Doğu Türkistan Dramı” konferansı 17 Ocak Cumartesi günü İstanbul Üniversitesi Avrasya Enstitüsü salonunda yapıldı.
İstiklal marşı ve Saygı duruşundan sonra TDAV.Eğitim ve Kültür Müdürü Metin Köse  açış konuşmasını yaptı. Daha  sonra kürsüye davet edilen Hoca Ahmet Yesevi Uluslar arası Türk-Kazak Üniv ersitesi eski Rektörü ve Mimarsinan Ün.Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü emekli öğretim üyesi ve Uygur Türkleri ile ilgili bilimsel çalışmaları ve kitapları ile tanınan Prof.Dr.Gülçin Çandarlıoğlu Uygur Türklerinin Türk tarihindeki önemi ve yeri hakkında bilgiler sundu ve konuşmacıları kürsüye davet etti.
Doğu Türkistan Vakfı eski Başkanı ve Uyghurnet.org Yayın Yönetmeni Hamit Göktürk kürsüye geldi.Konferansı düzenleyen Doğu Türkistan Türklerinin çok sıkıntılı bir durumda olduğu bir zamanda bu konferansı düzenleyen  ve kendilerini davet eden TDA.Vakfına ve Katılımcılara teşekkür ederek konuşmasına başlayan Göktürk şöyle konuştu,” Vakfımızın kurucu Başkanı merhum Prof.Dr.Turan Yazgan Hocamın muazzez ruhunun şu anda bizimle birlikte olduğunu düşünüyorum.Çünkü,Turan Yazgan Hocam bütün ömrünü mazlum ve mağdur Türklere adamış ve bu uğurda unutulmaz ve tarihi hizmetler yapmıştır.Doğu Türkistanlılara ve Doğu Türkistan Vakfı’na özel bir sevgi ve ilgisinin olduğuna yakinen şahidim.Maddi ve manevi olarak her zaman Doğu Türkistanlıların ve Doğu Türkistan Vakfı’nı desteklemiş ve daima yanında olmuştur. 1992’de Doğu Türkistan Vakfı’nın İstanbul’da gerçekleştirdiği Doğu Türkistan Milli Kurultayı’nın çalışmalarında Divan Başkanlığı yapmıştır. Toplantı salonlarını ve imkanlarını cömertçe bu Kurultay çalışmalarına  tahsis etmiştir. Dünya’nın 14 ülkesinden gelen Doğu Türkistanlıları misafir etmiş ve bağrını açmıştır. Ondan sonra da müteddid kez,bir çok toplantı ve etkinliklerin gerçekleştirilmesine katkı sağlamıştır. “Doğu Türkistan,Türk Dünyasının Kanayan Yarası” söylemi, merhum Turan Yazgan Hocama aittir. Doğu Türkistan Vakfı’nın Aralık 1994’de Süleymaniye –Daruzziyafe’deki Turan Kültür Merkezi’nde yapılan Kaşgarlı Mahmut Sempozyumunda dillendirdiği bu söylem.merhum Hocamın ne kadar uzak görüşlü,  derin ve stratejik düşündüğünü kanıtlamaktadır. Merhum Doğu Türkistan’ın bugünkü durumunu 20 yıl önce tahmin ederek dikkat çekmiştir. Kendisini minnet ve şükranla  yad ediyor rahmet ve mağfiret diliyorum.” Dedi.

Bugünkü Konferans’ın Araştırmacı-Yazar ve Senarist Mehmet Emin Hazret ile birlikte yapılmasının kararlaştırıldığını,ancak elde olmayan sebeplerden dolayı kendisinin buraya gelemediğini,kendisinin üzüntüsünü, değerli katılımcılara selam ve saygılarını ilettiğini ifade eden Göktürk, “ Mehmet Emin Hazret,Doğu Türkistan’da ünlü bir yönetmen,şair ve yazar ve senarist iken,1989’da Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmış ve muhaceretteki Doğu Türkistan mücadelesinin saflarına katılmıştır. 1992’deki Doğu Türkistan Milli Kurultayı’nın Tertip Heyetin’de yer almış ve önemli çalışmalara imza atmıştır. Bir süre Doğu Türkistan Vakfı’da Genel Sekreter olarak görev yapmıştır. Yurt dışında bulunan Ziyalılarımızdan en önde gelenlerden birisidir. Fikir ve çözüm üretme noktasında  fikirlerine önem verilip takdir edilen, saygı duyduğumuz bir aydınımızdır. Doğu Türkistanlılar olarak hepimiz kendisini çok seviyor ve çok güveniyoruz. Bugün bu Konferansımızda bulunabilse idi, çok enteresan ve yeni bilgiler ve hususları gündeme taşıyacaktı.Gelememesi hepimiz için bir şanssızlık olmuştur. İnşaallah ileride müsait bir zamanda kendisini dinlemeyi umuyoruz. ” Şeklinde konuştu.Daha sonra esas Konferansa geçildi. Konferansı 4 başlık halinde sunan Göktürk şunları dile getirdi ;
1. Doğu Türkistan’ın Tarihimiz ve  Günümüzdeki yeri ve önemi
2. Günümüzde Çin, Uygur Türklerinden Ne İstiyor ?
Çin’in Geleneksel “Komşularını Yok Etme Politikası”nın tarihi seyri.
3. Çin’in Doğu Türkistan Türklerine uyguladığı asimilasyon ve Soykırımlanın Temel Amacı
4. Doğu Türkistan’da Meydana Gelen Şiddet Olayları ve Sebepleri
5. Doğu Türkistan’da 2014’de meydana gelen ve ölümle sonuçlanan olaylar
Bu başlıklardaki hususlar hakkında örnekler sunan Göktürk,ayrıntılı şekilde anekdotlar  ve bilgiler sundu.

Çin’in günümüzde Doğu Türkistan Türklerine karşı baskı,zulüm,işkence,asimilasyon ve soykırım temelli uygulamalarının temel amacının tarihlerindeki Çin hezimetlerinin intikamı olduğunu belirten Göktürk şöyle devam etti.” Binlerce yıl komşu olarak yaşadığımız  ve yaşamakta olduğumuz Çin’in bugünkü yöneticileri tarihi Çin hezimetlerinin ve yenilgilerinin intıkamını, günümüzde Doğu Türkistan’da yaşayan ,Hunların, Göktürklerin,Uygurların, Kırgizların,Kazakların ve Karahanlıların varisleri olan bizlerden almak istemektedir.

Bu  tutum insanı  olmayıp, hiç te doğru bir davranış değildir.Bu yenilgiler ve hezimetler tarihte kalmıştır.Çin,günümüzde BM.lerce yasaklanan Faşizim,Nazizim ve antisemitiz gibi insanlık  suçlarını Doğu Türkistan Türklerine uygulamaktadır. Bu ise tamamen lanetlenerek yasaklanan anılan insanlık suçlarıdır.  Çin’in 21.yüzyılda uyguladığı bu insanlık suçu de bu kapsama alınmalı ve yasaklanmalıdır.”dedi.
Daha sonra sorulan soruların cevaplanması ile konferansa devam edildi. Göktürk  Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabia Kadir ile ilgili bir soruya karşılık şunları söyledi.” Sayın Rabia Kadir Hanım,Doğu Türkistan’da önde gelen bir iş kadını ve aynı zaman’da sözde Halk Kurultayı üyesi idi.Bu konumunu kendi Milletinin yararı için kullanmaya çalışmıştır.Kimsesiz ve zor durumdaki dul Hanımları topluma kazandırmak için “Bir Anneler” projesini uygulamıştır. Deprem bölgesine yardım toplamış ve depremzede Kardeşleri ile ilgilenmiştir.Bir çok sosyal projelere  öncülük etmiştir.Uygur Türklerinin ekonomik olarak güçlenmesine katkı vermiştir.Bu durumu hazmedemeyen Çin yönetimi onu haksız ve hukuksuz olarak  Casuslukla suçlamış ve hapsetmiştir. ABD.yönetiminin  Çin ile yaptığı pazarlıklar sonucunda onu hapisten kurtararak ABD.’ye gelmesini sağladığı doğrudur.Zaten başka türlü gelmesi mümkün değildi. Rabia Kadır’ı Dünya Uygur Kurultayı Başkanlığına Diaspora Uygurları kendi hür iradeleri ile seçmişlerdir. Yanı kendisi biz Doğu Türkistanlıların  meşru ve seçilmiş temsilcisidir. Dünya’nın her tarafına giderek Doğu Türkistan davasını dile getirmekte ve savunmaktadır.Avustralyalı bir filim yapımcısı onun hayatını anlatan “Aşkın 10 Türü” adında bir filim yapmış ve Sidney Filim festivalıne katılmıştır.Çin’in protestoları netice vermemiştir.Türkiye’ye şu anda vize alamadığı için gelememektedir.İnşaallah önümüzdeki günlerde gelmesini ve Türk Halkı ve bizlerle ikinci ana vatanımızda kucaklaşmasını bekliyoruz. ” dedi.

    Hamit Göktürk Bir diğer soruya karşılık şöyle konuştu, “ Ben naçizane Doğu Türkistan’ın geleceğini çok parlak görüyorum.Çin’in sosyalist maskeli mültimilyarder Diktatörleri kendi içlerinde acımasızca koltuk Kapma savaşı yürütmektedirler. Komünist Partisinin üst düzey kadroları, bu iktidar savaşını gizlemek ve hedef şaşırtmak için gerekçeler,sebepler ve nedenler yaratarak provake ederek dikkatleri Uygur Türklerin üzerine çekmeye   ve onları imha etmeye çalışmaktadır.  Zalimin zevali, onun zulmünün zirve yaptığı anlardır. Çin’in insanlık dışı acımasız baskı,zulüm ve soykırımları Sovyetlerin 1980 yıllarındaki  durumunu hatırlatıyor. Sovyet Kızıl Ordusu Afganistan’da dünyanın değişik bölgelerinde masum insanları acımasızca katlediyordu. Dünya’ya dehşet ve korku salıyordu. Zulmün tavan yaptığı bir esnada Sovyet rejimi çöktü ve tarihin karanlıklarında yok olup gitti. Çin’in de akibetinin ayni Sovyetlerin akibeti gibi  olacağını düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Doğu Türkistan’ı  Türkiye’ye tanıtan ve onun onurlu mücadelesini Türkiye’de başlatan ve uzun yıllar bayraktarlığını yapan merhum Liderlerimiz merhum Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin’i minnete ve şükranla yad ettiğini belirten Göktürk,25 yıl kesintisiz bir şekilde Doğu Türkistan Vakfı’nın başkanlığını yürüten,Doğu Türkistanlı gençlerin Türkiye’de öğrenim görmesi faaliyetini başlatarak yıllarca başarılı bir şekilde sürdüren ,hayatını son 25 yılını Doğu Türkistanlıların problemlerinin halline harcayan emekli General Mehmet Rıza Bekin’i de unutmalarının de mümkün olmadığı söyledi. Her 3 Liderimizi bir kez daha minnet ve şükranla yad ediyor ve dualarımızı yolluyoruz. Sözleri  ile konferansı sonlandırdı.
Daha sonra katılımcılara Doğu Türkistan Pilavı ikram edilidi.

         NOT : “Doğu Türkistan Dramı “ Konferansı’nın video görüntüsü,Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nin Süleymaniye Kürsüsü Konuşmaları arşivinden  izlenebilir.