Uluslararası İnsan Hakları Örgütü  4 Nisan’da  bir bildiri yayınlayarak : ”  BM  başta Üye ülkelerin,  Uluslararası hukuk ve insan hakları Örgütlerinin  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türk halklarına yönelik  insanlık ve etnik soykırım suçlarının sona erdirilmesi ve bu suçlarından dan sorumlu tutularak cezalandırılması  ve bu insanlık ve etnik soykırım cinayetlerinin bir daha tekrarlanmaması için hukuki ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeye”  çağırdı.

Örgütün bildirisi ana başlığı ile şöyle ;

1. Müslüman ülkelerin ve Türkistan  Cumhuriyetleri de dahil olmak üzere pek çok ülkenin Uygurların  dramatik durumunu görmezden  gelmekte  ve  Çin’in “Sincan politikasını” açıkça desteklemekte ve Uygur sorununun  BM’de tartışılmasını  Çin adına engellemeleri asla kabul edilemez.
2.   Çin  yönetimi işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur, Kazak ve diğer Türk halklarına yönelik menfur suçları ile yetinmemekte ve ÇKP baskı ve zulmünden dolayı diasporada yaşamak zorunda kalanlara karşı de sınır aşan baskı ve zulümlerini icra etmektedir.
3.  Çin yönetimi  Doğu Türkistan’da yaşayan ve etnik Çinli olmayan tüm halkların  ulusal, etnik, dini  ve  kültürel  değerlerini kısmen  veya tamamen yok etme amacıyla işledikleri suçları meşrulaştırmak için bu halkları ”  insanlık dışı  suçlar işleyen veya Şeytanı Eylemler yapan  Guruplar ” olarak  suçlamaktadır.
4. BM Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi’nin Kasım 2022’de aldığı acil eylem karar bir kez daha teyit edilmekle birlikte, BM Genel Sekreteri’nin Özel Danışmanına Uygur bölgesindeki duruma ilişkin bazı tavsiyelerde bulunduğu ve  tüm ülkelere  Uygur meselesine hukuki ve insanı  olarak çözüm bulma görevini yerine getirmeye   çağırır.
5. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinın 31 Ağustos 2022 tarihli Uygur insan hakları raporunda belirtilen  “Çin yönetiminin Uygur bölgesinde yaşayan ve  etnik Çinli olmayan halklara yönelik insan hakları ihlallerinin  “insanlığa karşı suç  ve etnik soykırım  olarak kabul   edebileceği” yönündeki değerlendirmelerin hala geçerliliğini koruduğunu bir kez daha  teyit eder.
6.  Çin’in Uygur bölgesindeki Ciddi insan hakları ihlallerinin sürekli olarak izlenmesi ve buna ilişkin durumun  Peryodik olarak raporlanması ve uluslararası toplumla paylaşılmasının önemli olduğunu özellikle  vurgu yapar.