ABD’lı yazar ve Yahudi  din adamı Haham Dr.Shmuli Yanklowitz   bu sözleri 03 Nisan 2024’te  “American Magazine”  adlı dergide  “Tüm İnanç sahipleri Çin’in  Uygur Soykırımına Karşı Çıkmalı” başlığı ile yayınladığı yazısında dile getirdiği bildirildi.  Yazar Dr. Shmuly  Yanklowitz  Makalesinde  önümüzdeki Kasım ayında ABD.başkanlığı için yapılacak seçimler öncesi  Filistin ile İsrail arasında devam eden çatışma üzerinde yoğunlaşmış  olduğunu  belirterek  :”Bu konuda  çeşitli görüşler olsa da, farklı dinlerin , farklı görüşlerin birliğini gerektiren bir konu var. Bu da Çin’in işgalindeki Uygur bölgesinde yaşayan   Uygurlara yönelik  devam eden  etnik  soykırım olduğuna dıkkatı çekiyor.

ABD’lı yazar ve Yahudi  din adamı Haham Dr.Shmuli Yanklowitz  makalesini şöyle sürdürüyor :  ”  Günümüzde dünyanın önde gelen  ve çözülmesi gereken sorunlar olarak şunları söyleyebiliriz : 1-)  İsrail-Filistin çatışması 2-)Eşcinsellerin  evlilik sorunları ve benzerleri sorunlardır. Şimdiye kadar bu sorunlar çözümlenemez  olarak görünüyor. Ancak, tüm inanç sahipleri ; Hıristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanların yanı sıra  tüm siyasi partiler, Demokratlar, Cumhuriyetçiler ve  diğer Partizan olmayan diğer siyasi partiler ve oluşumlar Çin’in  Uygurlara yönelik etnik soykırımının  bir an önce durdurulması konusunda   hemfikir olabilir. Çin yönetiminin Uygur bölgesi genelinde açtığı yüzlerce Çin tipi toplama kamplarında  esir tutulan Uygurlar Kazaklar başta diğer Çinli olmayan Türk halkları  vardır. Çin   hükümeti tarafından  toplama kamplarında esir tutulan Uygurlar  Köle/İşçi olarak zorla çalıştırılmakta, dini  ve kültürel ayırımcılığa tabu tutulmakta ve ibadetleri  yasaklanarak engellenmektedir. Bütün bu baskı ve zulümlerin yanında  onları insanlık onurları ayaklar altına alınmakta, dini özgürlükleri de dahil olmak üzere bir çok temel insanı hakları ihlal edilmektedir.

ABD’de yaşayan  Hıristiyanlar ve Yahudiler olarak  hep birlikte bir kaç yıl öncesine kadar ABD. sivil haklar hareketi olarak, azınlıklara yönelik din özgürlüğü sorunları ve Güney Afrika’daki apartheid rejiminin sona erdirilmesi konularında birlikte çalıştıklarını  biliyoruz.  Bugün  ise dünyamızda bu  ahlaki normlar ve değerler gerilemiş durumda olduğunu  ve bu tür insanı  konularda  yeterince  tepkisel eylemler  ve protestolara  yol açmadığını üzülerek  hep birlikte seyrediyoruz. Bu  olumsuz ve tepkisiz durumun nedeninin   insanların  kısmen de olsa  bir  süredir dinden uzak olması  olduğunu düşünüyorum. Bana göre  “dindar insanlar  daha güçlü bir kolektif sorumluluk duygusuna sahiptirler. Çünkü her insanın kendi inancı ve  imajına göre bu insanı değerler  Yaradan’ın kendilerine bir emri olarak kabul edilmektedir. İnsanlar  inandıkları  dini sadece geçmişin geleneklerini sürdürmek için değil, aynı zamanda parlak bir geleceği şekillendirmek için de gerekli olduğunu anlamalıdır.  Ayrıca farklı  inanç sahibi tüm insanları Uygur soykırımı konusunda  düşünmeye, bu insanlık sorunu konusunda  endişelenmeye, Uygurların  Köle/İşçi olarak zorla çalıştırılması ile üretilen  her türlü  ürünleri satın almamaya davet ediyorum. Ayrıca,  ABD’deki  siyasileri bu konuda daha aktif şekilde  için çalışmaya, ABD. hükümetinin bu konuda ticari  şirketlere  yaptırımlar ve baskı  uygulamaya çağırıyorum. Yakın bir gelecekte  “Eli Weisel Vakfı ” olarak  Çin’in Uygurlara yönelik soykırım uygulamalarının durdurulması konusunda  NewYork’ta  “Uygurlara nasıl yardım edilebileceğiz ?” başlıklı bir  dinler arası bir konferans düzenleneceğini   ve herkesin ve özellikle  tüm inanç sahiplerini  bu  konferansa katılmaya davet  ediyorum.” cümleleri  ile yazısını sonlandırdı.