logo

trugen jacn

TARİHÇİ DR.TURSUN : DOĞU TÜRKİSTAN TÜRKLERİNDE DE “ÇANAKKALE RUHU”VAR MIYDI?

Uygur Tarihinin Boşluğunu Doldurmaya Yönelik Büyük Adım ...

Dr.Nebican TURSUN (   Tarihçi- Yazar -ABD)

18 Mart 2024. Çanakkale Deniz Zaferinin 109.yıl dönümü. 

Türkiye’mizin, Doğu Türkistan’in ve Türk dünyasının  aziz şehitlerini bir kez   daha rahmet ve minnet ile anıyoruz. Ruhları şad olsun. 

İngiltere ve Fransa Birleşik Donanmasının 1.dünya savaşı tüm şiddeti ile devam ederken,1915-1916  yılları arasında  Çanakkale Boğazı’ndan geçerek  Osmanlı İmparatorluğu’nun  başkenti İstanbul’u işgal etmek ve daha sonrası Çarlık Rusya’sına yardım  amacı ile   Türkiye’ye saldırmıştır. İtilaf Devletlerinin bu saldırı planı  Türkiye Türklerinin  “Çanakkale Ruhu” olarak tanımlanan  güçlü bir  iman,  olağanüstü bir cesaret ve kahramanlık   örneği  sergileyen savunma duvarına çarparak   kesin bir yenilgi ile sonuçlanmıştı.  Çanakkale Zaferi Osmanlı’nın başkentini ve  Türkiye’yi   kesin bir yenilgiden kurtarmıştır.

Çanakkale deniz Savaşları 1916 yaz aylarına  kadar devam etmiş ise de  sonuçta de İtilaf Devletleri’nin yenilgisi ve saldırılarına son vermesi ile  sonuçlanmıştır.  Çanakkale  Savunmasında  yüzbinlerce  Türk Askeri  açlık, yokluk  ve  savaş  araç ve malzemelerinin yetersizliğine  karşı  kendisinden onlarca kat daha güçlü itilaf güçlerine karşı olağanüstü bir cesaret ve  kahramanlık örnekleri göstererek savaşmıştır. Yüzbinlerce şehit   ondan daha fazlası yaralı olmasına rağmen “Çanakkale Ruhu” olarak tanımlanan bu büyük zafer  Türk Milletinin  kahramanlık ruhunu, yani vatanını ve namusunu koruma azminin  bir yansıması olarak  tarihe altın harflerle  kazınmıştır.

Uygur Türklerinde De  “Çanakkale Ruhu ” Var mıydı ? 

Türk  Milleti ve onun bağrından çıkmış Türk Ordusunun  kazandığı Çanakkale deniz  ve Kara Savaşlarının  muhteşem zaferlerini ve aziz şehitlerimizi  bir kez rahmetle anarken, aklımıza ilk gelen ” Peki Uygurlarda da Çanakkale  ruhu var mıydı? ” sorusu gelmektedir.  Uygur Türklerinde de Çanakkale’de yüzbinlerce insanın feda edilmesi pahasına  elde edilen gelen kahramanlık ruhu, yani vatanı ve namusunu koruma ruhu   ve azmi  ne kadar mevcuttu ?

Doğu Türkistan Türklerinde  ” Çanakkale Ruhu ” olarak tanımlanan bu ruh, ilk Çin istilasından(1759)  6 yıl sonra  1765’da  Doğu Türkistan’in Aksu Vilayetine Uçturfan  ilçesinde ortaya çıkmıştır. Şunu söyleyebilirim ki, Doğu Türkistan Türklerinin    işgalcilere karşı mücadele tarihinde   Uçturfan Savunması  kadar başka bir örneği yoktur. Uçturfan Halkı  özgürlük ve bağımsızlığın sembolü  olarak tarihe geçen  Çanakkale kahramanları gibi   işgalcilere karşı   tüm yokluklar ve imkansızlıklara rağmen   kahramanca direnmiş ve mücadele etmiştir.

Bir anıt görseli olabilir

 Şanlı Uçturfan  Direnişi Nasıl Başladı ?

1759 yılında, Mançu İmparatorluğu’nun Doğu Türkistan’ı işgal etmesinden 6 yıl sonra, Uçturpan halkı 14 Şubat 1765’te  Uçturfanlı olan Rahmetullah  ve İsmetullah Beg Kardeşlerin  önderliğinde   Mançur Çin  işgalci Güçlerine karşı büyük bir savaş başlatmıştır. Uçturfan kenti  direnişin başlasından yaklaşık bir ay sonra  Mart ayında Kuzey’deki İli bölgesi başta diğer bölgelerden  takviye alan 10 bir kişilik  Mançu-Çin İşgal Ordusuna  olağanüstü bir karşı direniş göstermiş ve kahramanca  savaşmıştır.  Kalabalık ve güçlü Manuçur-Çin   İşgal birliklerine karşı  dışarıdan hiç bir yardım almadan  kahramanca karşı koyan  yaşlı-genç, kadın-erkek  tüm Uçturfan halkı hep birlikte  Uçturfan  Kalesini  olağanüstü cesaret  örnekleri sergileyerek  kahramanca savunmuş ve kendilerine saldıran İstila Ordusu dafalarca püskürtmeyi başarmışlardır.  İşgalci Çin Ordusundan kale duvarlarını aşarak  Türklerin savunmasını  kırmak isteyen  askerlerinin üzerine   Kale duvarları üzerinden  taşlar  atıyor,  kızgın yağ döküyorlar,  yukarıya tırmananları kılıç darbeleri ile yok ediyorlardı.

Uçturfan   Direnişi  Tarihinin  En   Uzun  Savunma Savaşıdır  

Uçturpan savunması Doğu Türkistan savaş tarihindeki en uzun savunma savaşlarından biridir. Sayıları kendilerinden  onlarca kat daha  fazla olan düşman topları bile onları  onların inançlarını bastıramamış ve yok edememiştir. Hatta  Uçturfan Mücahitleri birkaç kez Kaleden çıkarak  düşmana saldırmışlardı. Yaklaşık 6 ay boyunca düşman Utturpan duvarını aşamamış ve kenti de ele geçirememiş ve büyük bir yenilgiye uğramıştır.

Bu yenilgiye çok öfkelenen  Mançu-Çin  İmparatoru Qianlong  İşgalci Çin Kuvvetlerinin Komutanına  kesin olarak ele geçirmelerini ve  aldıktan sonra da  şehri yerle bir etmelerini  emretmiştir. Ayrıca o yıllarda 20 bin olarak tahmin edilen Uçturfan  halkının başka yerlere   sürgün edilmesini ve  13 yaşın üzerindeki tüm erkeklerin katledilmesi talimatını de vermiştir.  Üçturfan  şehrini canları pahasına savunan  halk, yiyeceklerinin tükenmesi susuzluk ve kıtlık ve salgın hastalıklarla  boğuşurken, kentlerini ölümüne savunmuş ve savaşmaktan asla  pes etmemiştir.

Uçturfan İlçesi'nin Sincan Uygur Özerk Bölgesideki konumu (pembe)

İşgalci Çin, Şanlı Uçturfan Direnişini Hainlerin Yardımı ile ancak, Kırabilmiştir  

Bu durum karşısında İşgalci  düşman Uçturfan kentini ele geçiremeyeceğini anlayınca bu kez   Çin’in geleneksel  fesat politikasını devreye sokmuş, Kaleden devşirdiği   hainleri satın alma yöntemini kullanmış  Uçturfan halkının birlik ve beraberliğini bozarak ve sonunda hainlerin ve teslim olanların yardımıyla 15 Ağustos 1765’te şehre girmiş ve silahsız sivil halka karşı  büyük bir genel katliam gerçekleştirmiştir. Ancak bazı kadın Direnişçiler ve  kızlar  Tanrı dağlarının zirvelerine çıkarak direnişi sürdürmüşlerdir.  Bu şanlı direnişin öncüleri olan  aynı aileden  akraba 7 kız (Halk Tarafından 7 kızlarım olarak anılmaktadır)Kardeşler yüksek tepelere çıkarak İşgalci Çin güçlerine büyük bir zayiat verdirmişlerdir. Yiyecekleri tükenen ve yorgun düşen Kahraman kızlar düşmanın eline sağ düşerek iffetlerinin kirletilmemesi   için  bir Yar’ın(Tepenin) üzerinde çıkarak boşluğa kendilerini  uçurumdan atarak  şahadet yolunu seçmişlerdir.

Uçturfan Kenti Tamamen  Yıkılarak Yok Ediliyor 

Tanrı dağlarının kuzeyindeki Cungarya bölgesine sürgün edilen bölge halkının kadın ve kızları Çin  İşgal Kuvvetlerinin  Komuta merkezi   olan Gulca şehrine götürülerek  Mançu- Çin işgal güçlerine  eş ve köle olarak  verilmiştir. Geride kalan yaşlılar ve çocuklar ise, çeşitli işkencelerle katledilmişlerdir.  Sürgün edilenlerden 10 binden fazla Uygur ise  Çin işgal Kuvvetlerine yiyecek temin etmeleri için tarım yapmaları için kırsal bölgelere zorla götürülmüştür.  Bu  binlerce Uçturfan’lı Uygur Cungarya bölgesinin ıssız ancak verimli topraklarında tarım ve hayvancılıkla uğraşarak  bölgeye yermişlerdir.

Çin işgal güçlerinin katliamı sonucu Uçturfan’da kimse kalmamış ve  kent ıssız  bir harabeye dönmüştür. Bunun üzerine Mançu İmparatorluğu kente Tarım bölgesinin  Turfan, Kaşgar  Yarkent,Hoten başta diğer şehirlerinde yaşayan Uygurları zorla göç ettirerek  Uçturfan’a yerleştirmişlerdir. Günümüzde  bu şehre yerleşenlerin kurdukları köyler ve yerleşim yerleri Kaşgar, Yarkent ve Uçturfan’daki köylerinin  adlarını  taşımaktadır.

Uçturfan Halkının Şanlı Direnişi Türkistan’da Bir İlk ! 

Doğu Türkistan tarihinde  Çin işgalci güçlerinin bazı bölgeleri  kısa sürede kolayca  ele geçirdiklerine rastlanılmıştır. Ancak, Uçturfan’daki bu aylar süren kahramanca  direniş  Türkistan tarihinde Rus ve Çin işgalcilerine karşı  gösterilen kahramanca  ilk direniştir. Böyle bir direniş   tarihte Orta Asya’nın diğer bölgelerinde bile görülmemiştir.
Doğu Türkistan tarihinde 2. Çin Mançu istilası olarak  bilinen  1877 yılında Zhou Zongtang komutasındaki Mançu İmparatorluğu’nun Çin birlikleri Doğu Türkistan’ı ikinci kez işgal ettiğinde Yakub Beg düşmana fazla direnmemiş, 40 – 80 bin  kişilik ordusunun tamamını işgalcilere karşı harekete geçirmemiş ve kararlı bir şekilde savaşmamıştır.  Osmanlı devlitene bağlı Kaşgariya(Doğu Türkistan)Devletinin hükümdarı Atalık Gazi Bedevlet  Çin casuslarınca Korla’da zelirlenerek öldürüşmüştir. Bunun yerine Yakup Beg’in oğulları iktidar için kendi aralarında savaşa başlamış  Yakup Han ile birlikte  Batır Türkistan’dan  Doğu Türkistan’a gelen ve devletinin önemli yerlerinda görevlendirilen Pargana Beyleri ile  ile Doğu Türkistan asıllı olmayan Yöneticiler  ülkeyi terk ederek kaçmışlardır. Hükümdar Yakup Han Bedevlet’in  Çin işgaline karşı pasif kalması  büyük bir hata olmuştur. Yakub Bey’in   bu kadar kalabalık ordusu olmasına rağmen, düşmana  karşı koymaması ve sonuna kadar mücadele etmemesi Doğu Türkistan’ı özgürlük ve  bağımsızlık nimetinden  mahrum bırakmıştır.  İşgalçi Düşman  Çin,bu fırsatı  çok iyi değerlendirmiş  ve kısa sürede Doğu Türkistan’ı işgal etmeyi başarmıştır.

Uçturfan Direnişi   Kurtuluş Mücadelesinde  İlham  Kaynağı ve  Bir Örnektir !
Uçturfan   Halkının şanlı ve kahramanca direnişi  ve gösterdiği cesaret ve kahramanlık örneği Doğu Türkistan Türklerine  değerli bir ilham kaynağı olarak tarihe geçmiştir.  İşgalci Çin’in Uçturfan katliamından sonra  da Uygurlar İstilacılara karşı  direnişten, özgürlük ve bağımsızlık ideallerinden  asla vaz geçmemiştir. Uçturfan Halkı  bütün bir halk olarak  düşmana teslim olma  yolunu asla seçmediler ve teslim olmayı bir zillet olarak kabul ettiler.

Çanakkale Zaferinin 109.yılında tüm şehitlerimizi rahmet ve minnet ile  bir kez daha yad ediyorum.

” ÇANAKKALE RUHU ASLA ÖLMEMELİ VE YOLUMUZU AYDINLATMAYA DEVAM

ETMELİDİR !” 

 NOT : Sayın  Dr.Nebican Tursun’un  sosyal medyadaki  bu  değerli Uygurca  yazısı  Türkiye  Türkçesine tarafımdan aktırılarak  yayınlanmıştır.

Share
916 Kez Görüntülendi.