UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Yurtdışında yürütülen Doğu Türkistan Milli Hareketinin en üst şemsiye kuruluşu Almanya merkezli Dünya Uygur Kurultayı geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin Çin casuslarına yönelik operasyonları ile Çin’in Uygurlara karşı sınır ötesi baskı, tehdit ve ve şantajlarından koruduğunu ve bu durumdan memnuniyet duyduklarını ve müteşekkir olduklarını açıkladı.
Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa’nın konu ile ilgili yaptığı açıklama şöyle :
” Çin’in işgalindeki Ülkelerindeki baskı, zulüm ve etnik soykırım uygulamaları sebebi ile Türkiye başta dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşamak zorunda kalan Doğu Türkistanlılara yönelik son yıllarda günden güne artan bir şekilde sınır aşan baskı ve zulmünü sürdürmektedir. Çin’in bu sınır ötesi baskılarının en çok hissedildiği ülkelerin başında ise, Uygur Türklerinin 2. vatan olarak bildikleri Türkiye başta gelmektedir.
Çin işgal yönetimi Türkiye’ye saldığı casuslarını kullanarak Doğu Türkistan Türkleri arasına çeşitli şekillerde fesat tohumları ekmekte ve Uygurlar arasında karşılıklı güven ve dayanışmayı sarsıcı faaliyetlerde bulunmaktadır. Çin’in kendisine bağlı ajanlarını kullanarak yaptığı bu zararlı ve fesat içerikli eylemleri Doğu Türkistanlıları tedirgin etmekte, aralarındaki güven ve sosyal dayanışmalarını sarsmakta ve onların yaşantılarını ve huzurlarını bozmaktadır. Türk Güvenlik Birimlerinin 20 Şubat 2024’de gerçekleştirdiği başarılı operasyonları ile işgalci Çin’e casusluk yapan 7 kişilik casusluk şebekesinin çökertildiği ve 2022 yılında yine bu casusluk suçundan dolayı tutuklanan 6 kişilik bir şebeke üyelerine verilen toplam 32 yıl hapis cezasının Yüksek Mahkemece(Yargıtay tarafından) onaylanması dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Doğu Türkistan Türklerince büyük bir memnuniyet ile ve minnet ile karşılanmıştır. Son operasyonlar ile tutuklanan bu Çin Casusu Şüphelilerinin Doğu Türkistan STK.ları Doğu Türkistanlı insan hakları aktivistleri, önde gelen isimler hakkında bilgi topladıkları ve bu bilgileri Çin yönetimine verdiği ve Çin adına casusluk yaptığı belirlenen toplam 13 kişinin tutuklanması Çin yönetiminin Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde Uygurlara yönelik sürdürdüğü Sınır ötesi baskı, zulüm, şantaj ve tehditlerine karşı vurulan büyük bir darbe olmuştur.
Türkiye, Çin Casuslarına Yönelik Bu Operasyonu İle Uygur Soydaşlarının Haklarını Bir Kez Daha Korumuştur
Türkiye’nin Çin Casuslarına yönelik bu son operasyonları ile yıllardan beri kendilerine kucak açan vatan veren Doğu Türkistanlıları çok sevindirmiş ve Çin Ajanlarına yönelik bu operasyonları ile Çin’in sınır ötesi baskı, şantaj ve tehditlerine karşı bir kez daha kendilerini koruduğunu kendilerinin asla sahipsiz olmadıklarını kalplerinin derinliklerinde bir kez daha hissetmiştir. Bunun için T.C. Devletimize özellikle teşekkür ediyorum.
Çin’in Sınır Ötesi Baskı ve zulmünü Tüm Dünya’da Sürdürüyor
DUK Başkanı İsa, Çin’in dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Doğu Türkistan Türklerine karşı baskı, zulüm ve şantajlarının büyük bir tehdit haline geldiğini belirterek : ” Çin’in Uygurlara yönelik bu sınır ötesi baskı ve zulmü ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Türkiye’de Çin casuslarına karşı yapılan son tutuklamalar, Çin’in diasporadaki Uygurlara karşı sınır ötesi baskılar uygulamak için kullandığı çeşitli yöntemlerden bir örneklemedir. Kişisel deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki Çin’in uzun kolu sınırlarının çok ötesine uzanabilmektedir. Ayrıca, Çin’in bu sınır ötesi baskı ve şantajlarına karşı yeterli tepki gösterilmediği, gerekli tedbirler alınmadığı için Çin bu sınır ötesi baskılarını kayıtsızca ve kolayca yapabilmektedir. Uygur Türklerinin yaşadığı batılı ülkelerin bir çoğu kendi vatandaşları olan Uygurları Çin’in bu sınır ötesi baskı ve tehditlerinden korumak için yasalar ve yönetmelikler çıkararak etkin tedbirler almaktadır.
Çin’in Amacı : Diaspora Uygurlarının Çin Soykırımına Karşı sessiz Kalmalarını Sağlamak
Çin’in sınır ötesine kadar uzanan bu baskı ve zulmü dünyanın çeşitli ülkelerinde sığınmacı olarak yaşayan Uygurlar için tehdit oluşturmakta, onları huzursuz etmekte, onların temel insanı hakları olan yaşam hakları için tehlike oluşturmaktadır. Ayrıca, bu durum ulusal ve uluslararası hukukun ihlal edilmesinin yanı sıra devletlerin egemenlik haklarına karşı de bir saldırı niteliği taşımaktadır. ÇKP yönetimi diasporada yaşayan Uygur insan hakları savunucularını, gazetecileri, siyasi aktivistleri ile diasporanın önde gelen şahsiyetlerine yönelik çeşitli saldırılar, onları gizlice kaçırma, ülke yönetimlerini yalan ve düzmece suç dosyaları ile yanıltarak onları sınır dışı edilmesi gibi istenmeyen eylemlere sevk etmekte, siber saldırı ve tehditler, telefonla taciz veya şantaj başta olmak üzere çeşitli yöntemler yoluyla hedef almakta ve Uygurların çiğnenen temel insanı hakların talep etme noktasında sessiz kalmaya zorlamakta ve onları pasifize ederek etkisiz hale getirmek istemektedir.
Türkiye Başta Tüm Ülkeler Çin’in bu Sınır Ötesi Baskı ve Saldırılarına Karşı Önem Almalıdır
DUK Başkanı Dolkun İsa, açıklamasının sonunda Türkiye başta Uygur Türklerinin yaşadığı ülkelerin yönetimlerine, uluslararası topluma, özellikle de Uygur diasporasına ev sahipliği yapan ülkelere Çin’in sınır ötesi baskı ve saldırıları için gerekli tedbirleri almalarını beklediklerini belirterek : ” Çin yönetiminin kendine bağlı Casuslarını kullanarak Uygurların yaşadıkları tüm ülkelerde baskı ve zulmetmektedir. BM. başta olmak üzere tül yönetimlerinin ve uluslararası kuruluşları Çin’in sınır ötesi baskı şantaj ve tehditlerini önlemek için gerekli önlemleri almaya çağırıyorum.” ifadelerini kullandı.