logo

trugen jacn

KEMALTÜRK : BABAM YALKUN RUZİ UYGURCA DERS KITAPLARI İÇİN ÇİN KAMPLARINDA ESİR !

Fotoğraf açıklaması yok.

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM) 

Çin işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklerinin temel insani hakları için uluslararası düzeyde faaliyetler yürüten  ve bu uğurda mücadele eden  Uygur Hareketi Genel Sekreteri Kemaltürk Yalkun Dünya ana dil gününde yıllardan beri Çin Toplama Kamplarında esir tutulan  Babası Eğitimci,Edebiyat eleştirmeni  ve yazar Yalkun Ruzi’in tutuklanması ve Çin toplama kamplarına atılması  süreci hakkında konuştu.

Kemaltürk Yalkun şunları şöyledi : ” Babam   Yalkun  Ruzi,  sözde Özerk Belgesel Eğitim Bakanlığında  Uygur öğrenciler için ders kitabı hazırlama komitesi  Başkanı idi. Babam ÇKP Eğitim Bakanlığı tarafından bu  ders kitaplarının yeniden hazırlanması için yürütülen bir projede çalışmaları için görevlendirildi. Babamın başkanı olduğu Komitenin hazırladığı tüm ders kitaplarını   Sözde Bölge Eğitim Bakanlığı   sistematik olarak  onayladı. Bbabamın başkanı olduğu Komitenin hazırladığı bu ders kitapları Çin işgal rejiminin onaylamasından sonra okullarda okutulmaya başlandı. Ancak,  Babam 2017’de toplu tutuklama kampanyasında  Komitenin diğer üyeleri ile birlikte  tutuklandı. Babam yıllar önce  hazırlanan ve işgal rejiminin onayı Uygur öğrencileri ders olarak okutulan  bu  Uygurca ders kitapları  için  tutuklanarak Toplama kamplarına hapsedildi.  Çin işgal yönetiminin Babamın başkanı olduğu Ders Kitapları yazım Komitesinin diğer Uygur üyeleri ile birlikte tutuklanması ve kamplara atılması  Çin’in kültür soykırımının açık bir kanıtıdır.

Fotoğraf açıklaması yok.

Çinli İşgalcılar, Uygur Öğrencilere Uygurca  Konuşmalarını Yasaklayarak Psikolojik İşkence Yapıyor

Çin  işgal rejimi, Okullarda Uygur Türkçesini ders müfredatından çıkarması ve yasaklaması   gelecek nesillerden Uygur dilini  unutturmak ve Uygur kimliğini silerek yok etmek içindir.  Çin işgal yönetimi Uygur çocukları anadillerini konuşmalarını ve öğrenmelerini Uygurcayı ders programından çıkararak  yasaklandı ve  Uygur çocuklar devlet tarafından işletilen  ve eğitim dili tamamen Çince olan yatılı okullara gönderildi. Bu Uygur çocuklardan  daha önce  öz ana dili Uygurcayı akıcı konuşabilenlerinin  Uygurca konuşmalarını yasakladı ve Çince konuşmalarını zorunlu hale getirdi. Bu psikolojik baskılar ve onlara yönelik  bu gibi zihin kontrolü uygulamaları  onların  psikolojik rahatsızlıklarına ve  travma geçirmelerine yol açtı. Çin’in uyguladığı   bu zihin kontrolü  baskısı,   sonraki süreçte Uygurca  zorla unutturulmak ve Uygurcayı konuşamaz  hale getirilmesi hedeflenmektedir.  Bu durum ise,tam bir kültürel soykırımdır.  Uluslararası toplum, işgalci Çin’in  bu kültürel  soykırım cinayetlerini durdurmak  için derhal harekete geçmelidir.” şeklinde konuştu.

Share
373 Kez Görüntülendi.