UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Halen, İsveç’te Sığınmacı olarak yaşayan Çin Toplama Kamplarının tanığı Doğu Türkistanlı Kazak Türkü Sayragül Savutbay dünyaya bir çağrıda bulunarak : ” Eğer Çin’in durdurmazsanız ÇKP Yönetimi Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yaptığı baskı, zulüm ve soykırım uygulamalarının aynısını sizlere de yapacak ve Doğu Türkistan gibi tüm dünyayı işgal ederek Çin’i katacaktır !” açıklamasında bulundu
Çin Nazi Kamplarının canlı tanığı Sayragul Savutbay bu sözleri İsviçre merkezli “Zoffinger” gazetesinde kendisi ile yapılan raportajini ” Çin Toplama Kampı tanığı Sayragül Savutbay ; Dünya Çin’in Gerçek Yüzünü Görmelidir!” başlığı ile yayınlanan makalesinde dile getirdi.
Çin Nazi Kampı Tanığı Sayragül Savutbay kendisinin Doğu Türkistan’daki Çin Toplama kamplarında tanık olduklarını anlatarak ” dünya Çin’in sini aldatma ve yalanlarına asla kanmamalı ve ÇKP Rejiminin gerçek yüzünü mutlaka görmelidir.” sözleri ile uluslararası toplumu uyaran sözleri başladığı raportajinda şunları dile getirdi :
Ben Sayragül Savutbay Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da doğan ve bu ülkede yaşayan bir Kazak Türkü öğretmenim. Doğu Türkistan, Uygurların, Kazakların ve diğer Türk halklarının yüz yıllardan beri kardeşçe ve birlikte yaşadığı anavatanıdır. 2017 yılında ÇKP Yönetiminin açtığı bir Çin tipi Toplama Kamplarında tutuklu esirlere Çince öğretmek için zorla görevlendirildim. Çin’in bütün insanlık dışı ve acımasız baskı, zulüm insanlık suçları ile etnik soykırım cinayetlerine yakından tanık oldum. Çin kamplarda esir tuttukları Türklere kendi ana dillerini konuşmalarını yasaklamıştır. Kendi dilleri yerine onları Çince konuşmaya zorluyordu. Tutuklulara sistematik işkenceler yapılıyor. Kadın tutuklular cinsel taciz ve saldırılar uygulanıyor. Onların bir daha çocuk sahibi olmalarını önlemek için zorla kısırlaştırıyorlardı. Uygurlar, Kazaklar.Kırgizlar ve diğer Türklerin suçsuz ve sebepsiz olarak “Keyfi olarak gözaltına alınmaları – Onların geceleri nasıl gizlice tutuklanarak bilinmeye yerlere kaçırılmaların, esir tutukları Türklere nasıl acımasız zulüm işkence yaptıklarına şahit oldum. Toplama kampında esir tutulanların 27/7 ile sürekli olarak nasıl gözetim ve kontrol altında tutulduklarını ileri teknolojileri kullanarak onları nasıl izlendiklerini bizzat gördüm. Tutuklulara yapılan zulüm ve işkencelere dayanamadım ve görevli olarak çalıştığım Toplama Kampından kaçtım. Nisan 2018’de sınırını geçerek Kazakistan’a sığındım.
Çin’in Acımasız Baskı ve Zulmünün Tanığı Olarak Dünyaya anlatmak ve Soykırıma Dikkat Çekmek Benim Görevim
Kamp Tanığı Gazete muhabirinin “İsveç’te kendinizi güvende hissediyor musunuz?” sorusunu ise şöyle cevaplandırdı : ” Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’dan kaçan ben dahil hiç kimse kendini asla güvende hissedemez. Çin hükümeti bizleri sığındığım tüm ülkelerde beni de yaşadığım İsveç’te sürekli izliyor ve ne yaptığımızı ve nasıl yaşadığımızı çok iyi biliyor. Çin yönetiminden Hayatımı tehdit eden, beni susmaya zorlayan telefonlar almaya devam ediyorum. Çin’in toplama Kampı tanığı olarak dünyanın dikkatini Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik baskı, zulüm ve insanlık suçlarına dikkat çekmek benim için insani bir görev olduğuna inanıyorum. Son zamanlarda Çin’in bana yönelik tehditleri çok artmış bulunuyor. Ben Çin’in bütün bu tehditlerine karşı asla yılmayacağım ve asla susmayacağım. Tanık olduklarımı anlatmaya devam edeceğim. Dünyanın ve uluslararası toplumun Komünist Çin’in gerçek yüzünü mutlaka görmesi gerekiyor. Ben gerçeklerin ortaya çıkması için savacağım. Doğu Türkistan’da sürmekte olan insanlık dramı ve sorunu benim için sadece kişisel sorunu değil, tüm dünyanın geleceğini ve insanlığın huzur ve barışını ilgilendiren bir sorundur. Çünkü Komünist Çin bölge ülkelerini ve ileride tüm dünyayı işgal ederek kendi ulusal Çin topraklarına katma planı vardır. Çin’e asla masumane bakılmamalıdır.
ÇKP Günümüzde Doğu Türkistan’da bir Polis Devleti Kurmuştur
Sayragül Savutbay, Çin rejiminin 2016 yılından bu yana Uygur bölgesindeki Uygurların ve diğer Türk etnik gruplarının dinini, kültürünü ve ulusal kimliğini yok etmeye yönelik uyguladığı barbarca politikalarını ayrıntılı bir şekilde anlattıktan sonra sözlerini şöyle sürdürdü : ” Çin, günümüzde işgalindeki Doğu Türkistan’da bir Polis devleti kurmuştur. Doğu Türkistan’ın her yeri polis gözetiminde ve Çin ordusunun korkutma ve sindirme amaçlı tehditleriyle adeta kuşatma altındadır. Sokaklar ana babaları kamplara hapsedilmiş yetim ve öksüz olarak ortada bırakılan hasta çocukların canhıraş ve hüzünlü çığlıklarıyla vicdanları kanatmaktadır. İnsanlar kendilerinin ne zaman ve hangi gece onların tutuklanıp gözaltına alınacağını, işkencelerle nasıl sorguya çekileceğini, hapse atılacağı korkusu ile korku içinde yaşamaktadır. Ben bu aralar pijama yerine normal iş kıyafetleriyle uyuyordum. Çünkü kendimin ne zaman tutuklanacağımdan endişe ediyordum. Sık sık kendime şu soruyu da sorardım: Sıra bana ne zaman gelecek? .Ben tüm dünyayı ÇKP tehdit ve tehlikelerine karşı uyarmak için tanık olduklarımdan yola çıkarak anlatmak ve uyarmak istiyorum.
Her Yer Çin Rejiminin Casusları İle Dolu
Muhabirin yazdığı “Kitabınızda Çin yönetiminden sürekli olarak Soykırımcı ve katliamcı ifadelerini niçin kullanıyorsunuz?” sorusunu ise şöyle cevaplandırdı : “ÇKP İşgal rejimi aileler dahil etrafımızdaki herkesin birbirine kesinlikle güvenmediği bir ortam yaratmıştır. Çin’in ÇKP rejimi adına çalışan Casuslar her yerde, insanların tüm aktivitelerini sürekli izliyorlar. Aile bireyleri ve yakınlar ve dostlar arasındaki bağlılık ve güven kaybolmuş, insanlar kimseye güvenmez hale gelmiş. Çin rejimi aile üyelerinin ve akrabaların birbirleri hakkında casusluk yapmaya zorluyor. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda Özgürlüklerini tekrar elde etme ve esaretten ve kölelikten kurtulmak için mücadele eden Doğu Türkistanlılara yapılacak her türlü yardımlar ve katkılar aslında tüm dünya insanlarının kendi gelecekleri ve Çin tehdidinden kurtulabilmeleri için ya yapılan yardımdır. ” ifadelerini kullandı.
Çin’in ” Tek-Kuşak-Tek Yol- Demir İpek Yolu” Projesi Emperyalist Projelerdir
Çin’in “Tek Kuşak, Tek Yol – Yeni İpek Yolu” olarak ortaya attığı bu projeler ÇKP. Emperyalizminin Dünya hakimiyetini gerçekleştirmek ve etki alanını genişletmeyi amaçlayan proje ve planıdır. Çin’in Dünya Hakimiyetini Kurabilmek için dünyayı aldatmak için aracı olarak kullandığı ve emperyalist bir Projedir Bölge ülkeleri özellikle Batılı ülkelerin bunu çok iyi bilmesi ve dikkatli olması gerekiyor.
Sayragül Savutbay Kimdir ?
Sayragül Savutbay Doğu Türkistan doğumlu bir Kazak Türkü öğretmendir. 2017’de başlayan toplu gözaltılar ve Çin tipi Toplama Kampları kampanyasında kampta esir tutulan Uygur ve Kazak tutuklulara Çince öğretmek için öğretmen olarak görevlendirilmiştir.2018’de kamptaki esirlere yapılan insanlık dışı zulüm ve işkencelere dayanamayarak sınırı kaçak olarak geçerek Kazakistan’a sığınmıştır. Kazakistan’da bir süre tutuklu kalmış ve serbest bırakıldıktan sonra İsveç’e iltica etmiştir. Şu anda bu ülkede yaşamaktadır. Sayragul Savutbay ABD başta dünyanın 4 bir yanına giderek Çin acımasız ve insanlık dışı baskı, zulüm soykırım cinayetlerinin bir canlı tanığı olarak anlatmayı sürdürmektedir.