logo

trugen jacn

İŞGALCİ ÇİN’İN URUMÇİ’DE YAKARAK KATLETTİĞİ 44 UYGUR ŞEHİDİMİZİ ASLA UNUTMAYACAĞIZ!

Urumçi Yangınının yıldönümünde şehidleri unutmuyoruz!

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
24 Kasım  2022 Urumçi Yangını’nın üzerinden bir yıl geçti. Belki dünya bunu unuttu. Ama Uygurlar  bu cinayeti asla unutmadılar. Çünkü o gün Uygurlar, insanlık tarihinde hiçbir milletin başına gelmemiş bir trajediyi yaşamışlardı.

O gün Urumçi’de Uygurların yaşadığı 18 katlı bir binada çıkan yangında 44 kişi hayatını kaybetti . Bu kişilerin çoğunluğunu anneler ve çocuklar oluşturdu. Yangından çıkan anne ve çocukların çığlıkları binalar arasından Urumçi’ye yayılarak internet  ve sosyal medya aracılığıyla dünyaya ulaştı. Ama,ÇKP İşgal güçlerinin engellemesi sebebiyle  kimse onlara yardım edemedi. Çünkü Çin’in Kovid-19’u sıfıra indirme planıyla bölgenin karantinaya alındığı ve bu nedenle binaların, evlerin kapılarının dışarıdan kilitlendiği  bir dönemdi . Üstelik yangında yanarak hayatını kaybedenlerin  bir kısmının anne-babası ve eşleri cezaevlerinde ve kamplarda olduğundan binalardaki kadın ve çocukların kapıları kıracak fiziki gücü yoktu.

Çevredeki binalarda bulunan komşular, yangında mağdur olanların çığlıklarını duyup, büyük üzüntü yaşadı ancak kendi binalarının kapıları da dışarıdan kilitlendiği için yardıma gelemediler. Çinli itfaiyeciler, binanın halatlarla çevrelenmesi ve daha fazla COVID tecrit önlemi olarak oluşturulan ahşap bariyerler gibi doğal ve insan yapımı nedenlerden dolayı binaya hemen yaklaşamadı.

Binanın uzaklığı ve yüksekliğinden dolayı yangın hortumları binaya ulaşamadı. Çin’in askeri ve polis güçleri , bölgedeki sözde “terör” olaylarında gösterdiği  cesaret ve beceriye(!)  bu çaresiz insanları kurtarma konusunda göstermedi. Çin İşgal güçleri bu vahşeti kayıtsızca seyretti, belki de  bunların yanarak ölmeleri için talimat almışlardı.

Çin, trajedide hayatını kaybedenlerin kimliklerini ve sayılarını gizli tuttu ve şimdiye kadar bu konuda  hiç bir resmi açıklama yapmadı.  Uygur aktivistlerin  Çin işgal yönetimine yönelik  şu sorular hale cevap verilmedi:

  • Yangın felaketinde yanarak hayatlarını kaybeden  Kurbanların cenazeleri Müslüman geleneklerine göre mi gömüldü?
  • Daha da önemlisi,  bu trajedi hapishane ve kamplarda zorla tutulan  ebeveyin,eş ve diğer aile üyelerine bildirildi mi ?
  • Vefat edenlerin  cenazeleri onlara gösterildi mi ?
  • Cenaze törenlerine katılmalarına izin verildi mi ?
  • Yangın felaketinde hayatlarını kaybedenlerin ailelerine yardım veya tazminat edendi mi ?

Washington merkezli Özgür Asya (rfa.org/Uyghur) radyosunun tesbitlerine göre  yangın felaketinde yanarak hayatlarını kaybeden  44 kişiden Hoten’li  Kambernisa Hanım ailesinin aile fertleri şunlardır :  Kambernisa (48),  kızı Şehide (13), Abdurrahman (9) ve Nehdiye (5)  toplak 4 kişidir. Kambernisa ailesinin diğer   iki çocuğun ise İstanbul’da Üniversite öğrenim görmektedir.
Elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen bu yangın felaketinde  Anneler çocuklarını kucaklarına alarak yangından korunmak için  odanın bir köşesinden diğerine, duvardan duvara koşarken 44 kişi üç saat boyunca çıkan yangında yanarak veya  boğularak hayatını kaybetti, Bazıları ise, pencelerden kendilerini aşağıya atarak hayatlarını kaybettiler.
Uygur Türkleri : Dünya  Yangını Unutsa da Bizler Asla Unutmayacağız !

Diasporada yaşayan Doğu Türkistanlı Uygur Türkleri bu  Urumçi yangınında yakılarak katledilen  kardeşlerini asla unutmadılar. Bu felaketin 1.  yıldönümünde çeşitli etkinlikler düzenleyerek ve sosyal medya üzerinden  paylaşımlar yaparak bu faciayı unutmadıkların gösterdiler.   Yangında yakılarak katledilen yakınları için ” Toplama kampları felaketini yaşayan tüm toplumumuzun savunmasız bir parçasıydılar. Yangının olmadığı zamanlarda dahi tutuklanan anne-baba ve yakınlarının dramının  ateşinin içinde yanıyorlardı zaten. Buna bir örnek ise, Kembernisa ve üç çocuğu yanarken, eşi Mehmet Niyaz Mehmet Ali ve oğulları İlyas Mehmet Ali’nin ise Urumçi Cezaevi’nde hapis cezalarını çekiyor olmaları idi. Eğer bu ailenin baba ve kardeşleri ailesinin yanında olmuş olsa idi,  O zaman bu felaketten Çin işgal yönetimini asla  sorumlu tutamazdık. Ancak,biz şuna kesinlikle inanıyoruz ; bu felakete sebep olanlar   tarihin  her hangi bir devresinde bir gün mutlaka bunun hesabını vereceklerdir.   ” Dünya bu  felaket sahnelerini  unutmuş olabilir ama biz unutmadık ve asla unutmayacağız!” diyorlar.

Türk Milletini ve Yönetiminin   Hem dertlik Duyguları  ve  Taziye Açaklamasını Asla Unutmayacağız ! 

Türkiye başta Diaspora’da yaşayan Uygur Türkleri Urumçi yangın felakatinin  yaşandığı bu korkunç günlerde Türk Milletinin  kadirbilir tutumunu   ve T.C.  hükümetinin bir basın açıklamasıyla  Uygur Türkleri için baş sağlığı ve taziye mesaji  yayınlamasını asla unutmadıklarını belirtiyorlar. Bu kara günlerde bu açıklamaların Türk Milleti ve devletinin kendilerini hiç bir zaman unutmadıklarını ve  unutmayacaklarının  bir göstergesi olduğunu  ifade ederek teselli buluyorlar.

İşgalci Çin Suçluluk Psikolojisi ile Yangın Felaketi Hakkında Susmayı Tercih Ediyor

Türkiye başta olmak üzere Avrupa Parlamentosu açıklamalar yaparak Çin yönetiminden  Urumçi yangını hakkında doğru ve güvenilir bilgileri paylaşmalarını  ve sorumlulardan hesap sormalarını  talep etti. Ancak,İşgalci ÇKP yönetimi Suçluluk Psikolojisi ile Yangın Felaketinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen   bu olay hakkında Susmayı Tercih Ediyor .

24 Kasım 2022 Urumçi Yangın Trajedisi   İşgalci Çin’in Etnik Uygur Soykırımının  Tipik Bir Örneğidir

24 Kasım 2022’de  Doğu Türkistan’in başkenti  Urumçi’de yaşayan  yangın ve sonrasında katledilen çoğunluğu kadın ve çocukların bulunduğu  44  Uygur Türkü’nün ı bilinçli olarak katledilmesi Çinli işgalcilerin  etnik  Uygur soykırımının tipik bir  öreği olarak tarihteki yerine almıştır.  Kendisini onurlu ve  insanlığın bir parçası olarak gören her birey ve kurum  bu  trajik yangın sahnelerini hatırlamalı ve  canhıraş feryatlar içerisinde yanarak ve boğularak ölen masum Uygurları asla unutmamalıdır. İnsanlık bu  dramatik sahnelerden gerekli  ibret ve  dersleri almalıdır.

Bu acılı anma gününde  insanlık alimine şu   gerçeği hatırlatıyoruz. Cinayetin soruşturulması katile emanet edilirse saha adaletin ışığıyla değil, düşmanlık tohumlarıyla kaplanacaktır.

Kaynak :  bitterwinter.org(Kökbayrak)

 

Share
308 Kez Görüntülendi.