BELEDİYE MECLİS ÜYESİ GÜRELER: ÇİN’İN UYGUR SOYKIRIMI VE İSRAİL’İN GAZZE KATLİAMI BİR!

Zeytinburnu Belediye Meclisi Üyesi Sayın Mustafa Güreler Belediye Meclisinin  Kasım/2023 ayındaki toplantısında  söz alarak Çin’in  işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan  Uygurlar başta diğer Türk halklarına yönelik  baskı zulüm uygulamaları ile insanlık suçları ve etnik soykırım cinayetlerini  gündeme taşıdı. İYİ Partili Belediye Meclis üyesi Sayın Güreler  konuşmasında İsrail’in Gazze katliamı ile Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırımı arasında hiç bir fark olmadığını  belirterek : ” İster Filistin’li olsun İster  Doğu Türkistanlı Uygur Türkü olsun, hiç  fark etmiyor, baskı, zulüm ve katliama uğrayan   yine Müslümanlara oluyor. Sonuçta Zulmü yapanlar değişse de zulüm görenler asla değişmiyor. İsrail’in Gazze Katliamı ile Çin’in Uygur soykırımının aynı ve bir olduğunu özellikle  bir kez daha  vurgulamak istiyorum.  Sonuçta, her iki coğrafyada  mazlumlar yine  insan ve   Müslümandırlar.  Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin de üzerimizde dindaşlık ,insanlık bir de kan kardeşlik hakkı vardır. Zalimlere karşı yükselen sesimizin tonu dünyalık çıkarlarımıza göre değil, mazlumun göz yaşlarına göre olmalıdır. Eğer Doğu Türkistan’da yaşananları vicdanlarımız göremiyorsa, canlı şahitler var. Ama  bu Çin soykırımının bu canlı tanıkları maalesef ülkemizde seslerini yeterince  duyuramadılar.Yüce Allah bize samimi olmamızı ve kardeşlerimize karşı  adaletli davranmamızı emretmektedir.” çarpıcı ve etkili  cümlelerle  Gazze katliamı ile Doğu Türkistan’daki Çin Soykırımını  dile getirdi. Belediye Meclisi Üyemiz Sayın Mustafa Güreler’in bu insanı ve vicdanı mazlumlar ve  Doğu Türkistan  duyarlığı için teşekkürlerimizi sunar, konuşmasını aşağıda bilgilerinize sunuyoruz.(UYHAM) 

Sayın Başkan
Değerli Meclis Üyeleri
Basınımızın Güzide temsilcileri
Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum
Gündem dışı konuşma yapmak için söz almış bulunmaktayım.
İsrail’in Dünyanın gözünün içine baka baka Filistin halkına yapmış olduğu soykırım ile Çin’in sinsice hiç kimsenin görmediği Doğu Türkistan Uygur Türklerine karşı yapmış olduğu ve yapmaya devam ettiği soykırım. Zalimin zulmüne karşı gelmek, her şeyden önce insani bir duruştur ve inandığımız değerler de bize bunu emretmektedir.
İsrail’in Gazze’de kadın-erkek, yaşlı-genç ve çocuk ayırt etmeksizin yaptığı saldırılar bir insanlık suçu ve bir etnik soykırımdır.
Zalim kim olursa olsun, zulme karşı duruşumuz çok açık ve nettir. Menfaatimiz gereği zulme maruz kalan mazlumlar arasında çifte standart uygulayamayız, bu insanlığımıza ve inandığımız değerlere ters bir davranıştır.
Yüce Allah bizi samimi olmaya, adaletli davranmaya davet eder.

Gazze’de atılan bombalar bir çok masumun hayatını kaybetmesine neden olurken, Doğu Türkistan’da yaşananlar Gazze’den de çok da farklı değildir.
Çin Doğu Türkistan’da 2017’de sözde eğitim özde soykırım kamplarını faal hale getirdiğinden beri milyonlarca Uygur Türkü Müslümanlara karşı, insanın onur ve şerefini ayaklar altına alan akıl almaz işkenceler yapıyor,
Uygurlara karşı işlenen ve “makul şüphenin ötesinde kanıtlanan” suçların arasında, hala hayattayken kulaklarının, böbreklerinin, karaciğerlerinin, akciğerlerinin, kornealarının ve derilerinin alınması uygulamalarının bulunduğu
Bundan daha acımasız bir ölüm yolu var mı
Çin yönetiminin ‘kültürel değişim’ ve ‘kardeş aile’ uygulaması kapsamında
Toplanma kampına gönderilen Uygur Türkü Erkeklerin yerine
Çoğunluğu Han Çinli erkeklerden oluşan, ‘görevliler’in Uygur Türkü ailelerin evlerine yerleştirilerek kadınların namuslarına el uzatılması ,
Uygur Türklerinin köle işçi olarak çalıştırılmaları , evlerinin ve camilerin yıkılması
Bu söylediklerimizin hepsi başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, uluslararası bir çok kurum ve kuruluşun raporlarında mevcuttur.
Bir kaç bin kadın, erkek, yaşlı genç, çocuktan bahsetmiyorum. Milyonlarca insandan söz ediyorum. Bunun da adı aynen Gazze’deki gibi, insanlığa karşı suç, dahası net bir soykırımdır.
İsrail’in yaptıkları ile Çin’in Müslüman Uygur Türk’ü kardeşlerimize yaptıkları arasında hiçbir fark yoktur. Emin olun Çin, İsrail’in yaptığının daha fazlasını bütün dünyanın gözünün içine baka baka yapıyor.
Zulme sesimizi yükseltmemiz için illa çocukların elleri, bacakları ve vücutlarının paramparça olduğunu görmemiz mi gerekiyor?
Mazlumlar arasında ayrım yapmak ne dini ne milli ne de insani değerlerimizle bağdaşmamaktadır.
Filistinli kardeşlerimizin üstümüzde dindaşlık ve insanlık haklarının vâr olması gibi,
Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin de üzerimizde dindaşlık ,insanlık bir de kan kardeşlik hakkı vardır.
Zalimlere karşı yükselen sesimizin tonu dünyalık çıkarlarımıza göre değil, mazlumun göz yaşlarına göre olsun…
Eğer Doğu Türkistan’da yaşananları vicdanlarımız göremiyorsa, canlı şahitler var, bazıları Türkiye’de sesini duyuramadı, mecbur batıya gitti, yüzlerce, binlercesi Çin konsolosluğu önünde aralıksız bir sene barışçıl eylem yaparak ailesinin akibetini öğrenmeye, seslerini duyurmaya çalıştı, ama biz onlardan bir tanesinin bile ailelesine kavuşması için elimizi kıpırdatmadık, ağzımızı m açmadık. Bu ayıbın bize fazlasıyla yetmesi gerekirken, sessizliğimizin tarihimizde kara bir leke olarak yer alacağının da bilinmesini isterim.Şimdi İsrail mallarını boykot etmeye başladık
Değerli arkadaşlar İsrail ne zamandan beri Filistinli Müslümanlara zulm ediyor
Bu zulüm yeni mi başladı hayır! İsrail mallarını boykot etmek için
Gıda ürünlerini, Temizlik ürünleri, Giyim ürünleri, Beyaz Eşya vb ürenlerini almama eylemini 1 gün mü 1 hafta mı veya 1 yıl mı yapacağız!
Boykot zulüm bitene kadar sonuç alınana kadar uygulanır.
Ama biz müslümanlar olarak İftar sofrasında Kola içersek ve içmeye devam edersek ne kadar samimi ve gerçekçi olduğumuz ortaya çıkar.
İsrail’in Filistine yaptığı Tüm Dünyanın Gözü önünde aşikar bir şekilde görülüyor
Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine yaptığı ise hiçkimse tarafından görülmeyen bir soykırım olarak tarihe geçiyor.
İster gözüksün ister gözükmesin
İster Filistin’li olsun İster Uygur Türk’ü olsun farketmiyor olan Müslümanlara oluyor.
Sonuçta Zulmü yapanlar değişse de zulüm görenler asla değişmiyor
Yaşanan vahşetleri şiddetle kınıyor, Bu zulümlerin son bulması adına somut adımların atılmasını diliyoruz.   Saygılarımızla