logo

trugen jacn
16 Ekim 2023

ABD MERKEZLİ YALE ÜNİVERSİTESİ’NDE “ÇİN’İN UYGUR SOYKIRIMI SEMPOZYOMU”DÜZENLENDİ

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Bilim alanında dünyanın önde gelen  bilgi merkezlerinden  olan  ABD. merkezli Yale Üniversitesi’nde  “Çin’in Uygur Soykırımı ” konulu bir  sempozyum düzenlendi.

Çin’in 2017 yılından beri 7 yıldır işgalindeki Doğu Türkistan’da uygulamaya koyduğu ” Aşırıcı Dinciler ve Terörcülerle Savaş” tanımı ile ülke genelinde estirdiği ÇKP  terör kampanyası  BM. başta ülkelerin  insan hakları kurum ve kuruluşlar ile  dünya medyasının ve insanlık aleminin  dikkatini çekmeye devam ediyor.

Bu çerçevede  Çin’in Doğu Türkistan’daki insanlık suçları ile etnik Soykırım cinayetlerinin  bilimsel olarak  bir kez daha dünya gündemine getirilmesi amacı ile ABD. merkezli Uygur Akademisinin girişimi ve işbirliği   ile  bilim dünyasının en önemli  bilgi merkezlerinden biri olan Yale Üniversitesinin ev sahipliğinde de , 12-13  Ekim tarihlerinde 2 gün sürecek bir Sempozyum düzenlendi.

12 Ekim akşamı Yale Üniversitesi Henry R. Luce Salonunda açılış ile başlayan bu Seminere  bilim adamları,uzmanlar ve  Doğu Türkistanlılar katıldılar. Etkinlik salonunun duvarlarına Uygur  bölgesinin  doğal manzaralarının yanı sıra kamp ve hapishanelerde hapsedilen Uygur elitlerinin fotoğrafları asıldı.  Çay arası molalarda Fuayedeki masalarda Uygurların özgün yiyecekler ikram edildi. Ayrıca, Uygur bilim insanlarının resimleri Uygur tarihi ve  edebiyatı, Uygurların yaşamlarını yansıtan   resimler,  yaşamı ve Uygurların kullandıkları  kıyafetler ve hat sanatına kadar çeşitli materyaller  Uygur kültür ve medeniyetine ait objeler teşhir edildi.

 Yale Üniversitesinde Uygur Soykırım Toplantısı Çok Önemli

 Açılış konuşması bu toplantının düzenleyicilerinden Uygur Akademisi Başkanı  ve tanınmış tip Bilimci Dr. Reşat Abbas  tarafından yapıldı. Dr. Abbas   şunları söyledi : ” Uygurların bütün bir ulus olarak soykırımla karşı karşıya olduğu bir dönemde böyle bir etkinliğin düzenlenmesine imkan sağlayan ve ev sahipliği yapan   Yale Üniversitesi’ne çok teşekkür ederim. Bu toplantı için uzak yolları katederek  gelerek katılan Prof. Dr. Sean Roberts, Prof.Dr.James Millward, HRW  Direktörü  Sophie Richardson  başta Seminere katılan konuşma yapan tüm  misafirlerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum. ” şeklinde konuştu.

Yale Üniversitesi Holokost Araştırma Enstitüsü Müdürü David Simon da açılışta bir konuşma yaptı. Bu  bu toplantının Yali Ünversitesinde yapılmasının çok önemle olduğunu belirterek : ” Çin’in Uygur  Soykırımının zirve yaptığı mevcut süreçte  bu toplantının Uygur sorununun gündeme gelmesinde büyük katkı yapacağını tahmin ediyorum.” iadelerinden sonra  Çin’in  Doğu Türkistan’daki  baskı zulüm ve  soykırım uygulamalarından örnekler sunarak konuşmasını tamamladı.

Konferansa videokonferans yöntemi ile katılan Dünya Uygur Kurultayı Başkanı  Dolkun İsa,Yale Üniversitesine ve Uygur Akademisine bu toplantıyı düzenledikleri için teşekkür ederek : “Toplantının Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Kardeşlerimize yönelik insanlık ve etnik soykırım suçlarının bir kez daha bilim adamları ve  Uzmanlar tarafından gündeme getirilmesi çok değerli ve önemlidir. Kendilerini teşekkürlerimi sunarken  kendilerini  kutluyorum. “şeklinde konuştu.

Uzmanlar daha sonra Uygur katliamının Uygur kültürüne ve Uygur ailelerinin varlığına yönelik oluşturduğu tehditler ve Uygur toplumunun karşı karşıya olduğu krize dünyanın tepkisinin nasıl değerlendirileceği konusunda görüşlerini paylaştı. Profesör Sean Roberts konuşmasında, son 6 yılda yaşanan Uygur katliamının Uygur toplumunu “aşağıdan yukarıya” yok ettiğini, Uygur ailelerinin asimilasyon mağduru haline geldiğini söyledi. Özellikle bu durumdan en çok Uygur nüfusunun etkilendiğini, Uygur kültürünün tamamen yok edildiğini ve artık bunun nihai sonucu olarak zorla çalıştırmanın ortaya çıktığını ifade eden Erdoğan, “Batı siyaset sektörü bunu bir ‘katliam’ olarak tanımladı” dedi. Ayrıca bu kayıpların etkilerinin ve Uygur toplumunun karşı karşıya kaldığı kolektif ahlaki şokun yakın gelecekte Uygur nesilleri tarafından çok net bir şekilde bilineceğini vurguladı. Ayrıca bu gerçek karşısında diasporada yaşayan Uygurların dillerini, kültürlerini ve kimliklerini koruyarak bu tür katliamlara direnmeleri önemlidir.

Georgetown Üniversitesi profesörü James Millward, Çin hükümetinin katliam politikasının tarihsel arka planına ilişkin bir brifing verdi. . Ona göre Çin hükümeti sadece Uygurları değil, Çin kontrolündeki bölgelerde yaşayan ve Çin dışındaki tüm etnik grupları asimilasyon yöntemiyle dağıtmaya kararlı olanlardan oluşuyor. Bunların arasında en kötü akıbeti Uygurlar yaşadı. Ancak tüm bunlar Qing Hanedanlığı’ndan bu yana uygulanan devlet politikasının devamı ve Xi Jinping döneminde zirveye ulaştı. Özellikle Qing İmparatorluğu’nu Çin devletinin kendisiyle eşitleme fikri tarihi bir hatadır. Çünkü Qing İmparatorluğu kurulduğunda Mançular yönetici sınıftı ve Çin ile Çin devletini Qing İmparatorluğu’na kattılar. Uygurları, Moğolları ve Tibetlileri de ekledi. Qing İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra tüm bu halklar bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bu sırada iki kez “Doğu Türkistan Cumhuriyeti” ilan edildi ve bölgenin Çin’den ayrı bir parçası olmadığı ilan edildi. Yani bugün Qing İmparatorluğu’na ait olan her şeyin Çin devletine ait olduğu kabul ediliyor.

Toplantıda konuşanlar arasında Amerikan Uygur Derneği Başkanı Alfidar İltabir, Uygur toplumunun mevcut durumu hakkında konuştu. Çin hükümetinin son birkaç yıldır yaptığı “barışçıl ve güzel Sincan” propagandası sonucunda Uygur bölgesindeki gözetim, kontrol, kamplar ve esaretin sona ermesi yönündeki fikirler bilinmeye başlandı ancak Uygur bölgesindeki gerçek şu ki; Zorunlu çalıştırmanın halen devam ettiğini, en basiti ise etkinlik salonunda fotoğrafları asılı olan bireylerin hiçbirinin serbest bırakılmadığını ifade eden Erdoğan, “Dil ve kültür kaybı, aile ayrılığı, zorla evlendirme ve Doğu Türkistan’da zorunlu kısırlaştırma halen devam ediyor” dedi.

Toplantının ikinci kısmı ise “Bundan sonra ne yapmalı?” oldu. Konuyla ilgili olarak Uygur katliamıyla ilgili bir takım konuları özgürce düşünmekle görevlendirildi. Bu konuda çeşitli uzmanlar görüşlerini dile getirdi.

Etkinliğe Yale Üniversitesi öğretmenleri ve öğrencileri, Uygur meseleleriyle ilgilenenlerin yanı sıra komşu ülkelerden bazı Uygur toplulukları katıldı.

yale-üniversitesi-1.jpg

https://www.rfa.org/uyghur/xewerler/yale-universitu-10132023175813.ht Direktörü ml

Share
3513 Kez Görüntülendi.