YRP.GENEL BAŞKAN YARD. BEKİN:ÇİN’İN UYGUR POLİTİKASI İNSANLIK SUÇUNA DÖNÜŞMÜŞTÜR
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Yeniden Refah Partisi(YRP) Genel Başkan Yardımcısı, Dış ilişkiler Başkanı ve İstanbul Milletvekili Sayın Doğan Bekin 02 Ekim 2023 günü TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Doğu Türkistan meselesini de gündeme getirerek ” Doğu Türkistan Çin yönetimince işgal edilen bir kadim Türk İslam ülkesidir.” açıklamasında bulundu.
YRP. Genel başkan yardımcıısı Sayın Doğan Bekin basın toplantısında şunları söyledi :
“Basınımızın Değerli mensupları,
Bugün Yeniden Refah Partisi Doğu Türkistan’in Çin tarafından işgal edilmesinin 74.yılında Çin’in Doğu Türkistan halkına yönelik baskı ve zulüm politikalarını şiddetle kınıyor ve YRP. olarak olarak bu baskı ve zulümlerini ” İnsanlığa karşı suç ve Etnik soykırım politikası olarak kabul ve protesto ediyoruz.
Ayrıca bu vesile ile Partimizin Doğu Türkistan meselesine ilişkin görüşlerini sunmak istiyorum:
ÇİN’İN İNSANLIK SUÇUNA DÖNÜŞEN DOĞU TÜRKİSTAN POLİTİKASI
- Bilindiği üzere Komünist Çin’in 1949 yılında Doğu Türkistan’ı işgal etmesinden sonra uygulamaya başladığı baskı politikası giderek şiddetini daha da arttırmış ve 2016 yılından itibaren bu baskı ve zulüm uygulamaları sistemli bir asimilasyon ve imha politikası haline gelmiştir.
- Çin yönetimi 1 Ocak 2016’da çıkarılan ‘Terörle Mücadele Yasası’ vasıtasıyla ortaya çıkan bireysel suç ve olayların toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde uygulamasına gidilerek tüm Uygur ve Kazak Türklerinin potansiyel suçlu konumuna getirilmeleri sağlandı.
- Çin hükümeti 2017 yılında ‘”Aşırılık ve Terörle Savaş” yasasını çıkararak başta Uygurlar ve Kazaklar olmak üzere Doğu Türkistan’ın yerli halklarını toptan “Terörist” olarak suçlamaya başladı. Kollektif tutuklamalar ve gizli gözaltı uygulamaları ile milyonlarca Müslüman Türkü hukuksuz olarak ülke genelinde kurduğu Çin tipi toplama kamplarına hapsetmeye başladı. Bu toplama kamplarını günümüzde ise birer soykırım merkezlerine dönüştürdü.
- Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu’nda yaptığı Uygur Türkleri ile ilgili konuşması her ne kadar bağlayıcı bir yönü olmasa da uluslararası toplantılarda ilk ağızdan verilen bir mesajı ve içerik bakımından çok önem arz etmektedir.
- Ancak, Sayın Cumhurbaşkanının “Çin’in toprak bütünlüğü ve egemenlik haklarına saygı duyduğumuzu vurguluyoruz” demiştir. Bu ifade ise Çin’in mevcut ve güncel haritasındaki her yerin kendi toprağı olduğunu iddia etmesini kabul anlamına gelmektedir.
- Doğu Türkistan topraklarının Çin toprağıymış gibi meşru görülmesine neden olabilecek düzeyde vahim olup, bu ve benzeri açıklamaların yanlış politik algı oluşturabileceğini gözden uzak tutmamak gerektiğini özellikle vurgulamak isteriz.
- Bununla birlikte, güçlü tarihi ve insani bağlarımızın olduğu Uygur Türklerinin hak ve özgürlüklerinin korunmasıyla ilgili hassasiyetimizi dile getirmeyi ve gündemde tutmayı da sürdüreceğiz” şeklindeki konuşmasının devamında ifade ettiği; “Uygur Türklerinin güçlü tarihi” ifadesi ilk ifadeyle büyük çelişki oluşturmaktadır. Burada ifadesini bulan ‘güçlü tarih’ vurgusu Doğu Türkistan’ın bağımsız bir devlet olmasına işaret etmektedir.
- Doğu Türkistan Çin tarafından zorla işgal edilen bir Müslüman Türk toprağıdır ve asla Çin’in bir toprağı değildir. Bu nedenle bu ifadeleri kabul etmemiz mümkün değildir.
- Bu arada Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in; Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed’in Pekin’e yaptığı son ziyaret sırasındaki konuşmasında ” Türkiye’nin Suriye’deki mevcudiyetini Yabancı askeri müdahale ve işgal” olarak göstermesi ve kınaması kelimenin tam anlamıyla hadsizlik olarak kabul ediyor ve kınıyoruz.