Geçen hafta sosyal medyada yer alan bir paylaşımda , Uygur genci Mirap Muhammet’in Çin’de binlerce web sitesi ve internet hizmetini engelleyen Büyük Güvenlik Duvarını sanal özel ağ olan VPN’yı kullanarak “yasadışı bir şekilde yurtdışına istihbarat sızdırmak” suçlamasıyla yargılandığı ortaya çıktı . Kendisinin nasıl ve ne şekilde cezalandırıldığı konusunda her hangi bir bilgi olmamakla beraber Mirap’ın öncekiler gibi ağır cezalalra çarptırılacağı Nasıl cezalandırıldığı kolayca tahmin edilebilir.
Çin’de Büyük Güvenlik Duvarı’nı yıkmak ve İnternet aracılığıyla ” haberler/dedikodu yaymak” suçtur, ancak devlet sırlarını sızdırmanın ise,cezası çok daha ciddi ve ağır cezaları bulunmaktadır.
Başkent Urumçi’nin Tengritag Bölge Savılığınca hazırlanan iddianamede kendisine yöneltilen suçlamalar ise şöyledir :
- Sanık Mirap Muhammet 5 Ağustos 2018 tarihinde kendisine ait cep telefonunda yasak olan VPN kullanmış ve Twitter’da ‘Milafuxiaomi’ isimli bir hesap oluşturmuştur. Aslında bu bir hesap gerçekte mevcut değildir. O, bu yasa dışı ve sahte hesap üzerinden Çin yönetiminin Uygur bölgesinde “Yeniden eğitim/Toplama Kampları oluşturduğunu iddia etmiştir.
- Başkent Urumçi’de Toplama Kamplarında en az 300.000 kişi olduğundan eminim. Güney’deki tüm aileler bireyler bir birlerinden koparılarak yok edilmiştir. Gençler ve orta yaşlılar kamplarda hapiste ve evlerde sadece yaşlılar ve çocuklar kalmıştır. iddialarını paylaşmıştır.
- Mirap Muhammet paylaşımında “Ben Sincan’da yaşayan bir Uygur’um. Benim paylaşımlarımın tamamı gerçek ve doğrudur. Sadece ülkemdeki Toplama kampları ile bu kampta tutulan tutukluların sayısı hakkındaki bilgiler doğru ve net değildir.” iddiasında bulunmuştur
23 yaşındaki Uygur gence Mirap muhammed’in bu paylaşımları Çin yönetiminin 2017’den itibaren bölge genelinde inşa ettiği toplama kampları ile haksız ve hukuksuz olarak bu kamplara kapatılan milyonlarca Uygur hakkındaki bilgilerin Çin ile Batı dünyası arasındaki enformasyon savaşının zirve yaptığı döneme denk gelmektedir. Çin yönetimi ise bu Kampların Toplama kampları değil, sadece “Mesleki eğitim okulları” olduğunu iddia etmektedir.
Çin, batı ile arasında bu medya ve propaganda savaşında bu gerçeği gizlemek için hem ekonomik hem de diplomatik olarak tüm devlet gücünü kullanmaya devam ediyor. Mirap Muhammet kritik bir zamanda rejime meydan okuyordu, Çinli yetkililer için ciddi bir savaş platformu olan internet ve son derece hassas bir konu olan soykırım hakkında çarpıcı bilgiler vermektedir.
Şu anda İsveç’te siyasi mülteci olarak yaşayan Urumçi Polis Departmanının Terörle Mücadele Ekibi eski başkan Yardımcısı Ömercan Cemal bize şunları söylemiştir : ” Murap Muhammed hakkındaki İddianamenin yazılma şekli, kullanılan cümleler ve terimler ve davadaki genel durum göz önüne alındığında Uygur Bölgesindeki mevcut gerçekler konusunda en ufak bir şüphe için hiçbir sebep yok. Ben görev yaptığım yıllarda görev sürem boyunca şahsen gördüğüm ve tuttuğum binlerce tutanak ve iddianamenin tipik bir örneğidir. Tek fark ise,bu iddiamanın ilk kez basına yansıtılmış olmasıdır.”
Özgür Asya Radyosu’nun (RFA) Norveç eski Temsilcisi Hasancan Onuygur’un bu konudaki ifadesi şöyledir : ” Çin belgelerinde Büyük Güvenlik Duvarını(Sansür duvarını delmek,atlamak) fiili “913 No.lu Olaylar” olarak tanımlanıyor. Bu tür davalardan yargılanan sanıklara verilen cezalar ise, 7 – 15 yıl arasında hapis cezasıdır. Mirap Muhammet’in bu eylemi bilinçli olarak yapmıştır ve açıkçası, cezası daha da ağır olabilir.”
Washington merkezli Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı tarafından tercüme edilen 913 olayları tanımlı belgeler, ÇKP’in sızdırılan Polis gizli belgelerinin bir başka koleksiyonu olan Xinjiang Polis Belgeleri dosyaları arasında da yer almaktadır. Bu durumlara ait sızan/sızdırılan bilgiler Çin yönetimince “dedikodu” veya “yalan” olarak kayda geçirilir. Mirap’ın iddianamesinde, aktardığı bilgilere ise “istihbarat/Casusluk Bilgileri ” adı verilmektedir. Nitekim Çin, bu iddianamede Mirap Muhammet’in ifşa ettiği bilgilerin doğruluğunu inkar etmemiştir. Bilginin niteliği nedeniyle cezalandıracaktır. Çin kendisini batı ile bir propaganda savaşına girmiş olarak görüyor ve Mirap’a verilecek ceza ondan intikam almak amacı ile daha da ağır ve sert olabilir.
İddianameye göre 23 yaşındami Mirap Muhammed 1 Nisan 2019’da tutuklandı ve davası 25 Nisan 2019’da savcıya havale edildi. Savcı, Muhammet’in eylemlerinin “suç” oluşturduğuna karar verdi. Tabi bu karardan sonda onun ailesi oturduğu 18 katlı binada artık rahat uyuyamıyordur.
Yarkentli bir Uygur genci olan 22 yaşındaki Ebubekir Rahim(Mehmet) de 2014’te Yarkent/İlişku katliamı ile ilgili bilgileri yine aynı şekilde VPN kullanarak yurt dışına iletmişti. Daha sonra tutuklanan Ebubekir Rahim 9 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı ve halen cezasını Urumçi yakınlarındaki Sanji hapishanesinde çekmektedir. Çin işgal yönetimi Ebubekir Rahim’i CCTV.devlet kanalına çıkartarak işlediği bu suçu itiraf ettirmiş ve pişman olduğu zorla söylettirilmiştir.Bu nedameti için suçu bir az hafifletilmiş ve dokuz yıl hapis cezası verilmiştir.
Bölgenin profesyonel bir gözlemcisi olarak Mirap Muhammed’in yaptıklarının bedelini önceden tam olarak hesapladığına inanıyorum. O,bunun cezasını ve Urumçi’de tutuklanan uygurların sayısının 300 bin civarında olduğunu zaten biliyordu. Yani yaptığı yasak işin bedelini ödeyeceğine bu bedele bedele değeceğine de inanıyordu. Bu nedenle Uygur Soykırımı’nın en önemli araçlarından biri olan kamplarla ilgili gerçekleri dünyaya anlattığı için kendisini en az 15 yıl hapis veya muhtemelen ölüm cezasına zaten kendini hazırlamıştı.
Mirap bu ” Dijital Suçu” kendisi hayattan bıktığı için değil, Çin’in “adaletinden” ümidini kestiği ve uluslararası adalete inandığı için işlemeye/yapmaya karar verdi. Uygur toplumunda insan onuru ve adalete inanmanın bedelini ağır ödeyen sadece Mirap Muhammet değildi ve binlerce genç Uygurlar da vardı.
Eylül 2020’de memleketi Aksu’dan Çin’in Jiangsu Eyaletine kaçan genç entelektüel Miradil Hasan , YouTube üzerinden İngilizce, Çince ve Uygurca dillerinde bir dizi canlı video mesaji yayınladı. Videolarında yetkililerin ailesine ve yurttaşlarına yönelik zorbalıklarını sert bir şekilde eleştirdi ve uluslararası toplumu soykırımın durdurulması için yardım etmeye çağırdı. İlk videonun yayınlanmasından bir hafta sonra, Nanjing polisi tarafından tutuklandı ve kendisi “Sincan Polisine” teslim edildi. O tarihten beri kendisi kayıp durumda ve akibeti bilinmiyor.
2020 yılında Toplama kampından kaçan 32 yaşındaki diğer bir Uygur genci Fazil Utuk, Çin’in Uygurlara yönelik baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarını uluslararası topluma anlatmak için sınırı kaçak olarak geçmeye çalıştı. Doğu Türkistan’ın Kazakistan sınırındaki Korgas ilçesinde saklandığı bir mezarlıkta Çin işgal Polislerinde vurularak şehit edildi.
2021 yılında Uygur bölgesindeki 380 kamptan birinde tutuklu olan Mahmut Muhittin mücizevi bir şekilde demir kafesten kurtulmuştu.Ancak.kendisini gizlemek ve saklanmak için müsait ortam bulamayınca İşgalciların eline esin düşerek işkenceler altında ölmek yerine kendisini asarak hayatına son vermişti. Mahmut Muhiddin,aldığı risk ve karşılaştığı kaderle, ölümünün gelişini hızlandırma pahasına dünyanın dikkatini çekmeye çalıştı.
Uğruna çok şey ödenen bu umut ve inançlara uluslararası toplumun tepkisi ne oldu? Bu kahramanların fedakarlığıyla ne kazanıldı?
Bu tamamen başka bir konu olsa da, Mirap yaşıyorsa bedeninin acı çekebileceği açıktır. Yorgun olabilir. Beyni yıpranmış olabilir. Ancak vicdanı rahat olacaktır çünkü kendisi 21. yüzyılın ve insanlık tarihinin en büyük suçlarından biri olan Uygur Soykırımı’nın faillerinden, ortaklarından, menfaatçilerinden veya seyircilerinden biri değildir . Aksine buna karşı mücadele ediyor ve bunu dünyaya duyuruyor.
Benim gözümde bunlar dev şahsiyetler, gelecekte Doğu Türkistan’da heykelleri dikilecek olan binlerce kahraman ve düşünce mahkumu. Bu kahramanlık, doğruluk ve fedakarlık örnekleri, gelecekte sadece Uygurlar için değil, tüm insanlık için bir güç, ilham kaynağı ve bir ders olabilir. Bugün Uygurlar tarihinin en karanlık dönemini yaşıyor ama dünyaya örnek olacak binlerce kahraman üretiyorlar.
KAYNAK : https://bitterwinter.org/a-leaked-indictment-heavy-punishments-for-uyghurs-who-tell-the-truth-on-the-web/