ABD’lı tanınmış bir TV sunucusu ve siyasi analist olan Hugh Hewitt Miami Belediye Başkanı ve Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Francis Suarez’in bir Tv. programında Uygurlar hakkında hiç bir şey bilmediğini söylemesini ” Uygur meselesinin kritik ve küresel bir sorun olduğunu, Uygur meselesinin bilmeden Komünist Çin’in doğasını ve gerçek yüzünü anlamanın mümkün olmadığı Çin’in Uygur Soykırımını bilmemek tam bir Cehalet olduğunu, onun için Uygur meselesini iyi anlamak ” gerektiğini açıkladı.
Siyasi Analist Hewit , 3 Temmuz’da “Washington Post” gazetesinde ” Uygur Soykırımını Unutturmaya Çalışan Çin ile Nasıl Başa Çıkılır?” başlığı ile yayınladığı makalesinde şunları yazdı : ” Komünist Çin yönetimi işgalindeki Uygur bölgesinde yaklaşık 10 yıldır Uygurlara karşı etnik soykırım ve insanlık suçları işlemektedir. Komünist Çin’in Uygurlara yönelik işlediği insanlık suçlarını tıpkı “1966-1976 arası Kültür Devrimi” ve (Haziran 1989 -Tiananmen Katliamı” gibi alçakça suçlarını unutmaya çalışıyor. Ancak, günümüzde Çin’in Uygurlara karşı işlediği suçlarını unutturması ve gizlemesi artık artık mümkün görünmüyor. Çünkü,Çin’in önceki katliamlarından Uygur soykırımı daha farklı olup, muhtemel gelişmeler için de çok etkili olmaktadır. Çünkü,ÇKP Yönetimi Uygur soykırım cinayetlerini işlerken, bunu sadece kendi başına değil, benzer diktatör rejimlerin el altından kışkırtması, kollaması ve desteklemesinden güç alarak işlemektedir. Çin, tek başına dünyaya kural ve yasaları sürekli ihlal eden saldırgan ve zorba bir hakimimutlak küresel güç olmak peşindedir. Dünya’ya zorbalığı hukuksuzluğu ve saldırganlığı hakim kı 2024 seçimlerinde kim Başkan seçilirse seçilsin yeni Başkan Çin’in bu küresel tehdidine karşı karşı koyması ve mücadele etmesi gerekir.” şeklinde konuştu.
Uygur Soykırımını sormak Sovyetlerin Gulag’larını Sormaktır
Analist Hugh Hewitt, yazısında 27 Haziran’da Miami Belediye Başkanı ve Cumhuriyetçi başkan adayı Francis Suarez’in Çin hakkında konuşurken Uygurlar ve onların karşı karşıya oldukları soykırım hakkında hiçbir şey bilmediğini ortaya koymasını eleştirerek yazısı şu cümlelerle tamamladı : ” Bir ABD’li Politikacının hele hele ABD’yi yönetecek bir Başkan adayının Uygurları bilmediğini ima etmesi, Çin hakkında hiçbir şey bilmediğini ortaya koymaktadır. Uygurları bilmemek aslında Çin’i de bilmemektir. Uygur sorunu hakkında soru sormak asla bir politikacıyı yanıltmak anlamına gelmez. Uygur sorunun bir ABD’li Politikacıya sormak, aslında eski Sovyetler Birliği’ndeki Gulag’ı sormaktır. Artık yeni bir Soğuk Savaş çağındayız ve bu savaşta karşımızdaki zorba güç Komünist Çin diktatörlüğüdür. Bu mücadelenin sonucunun nereye varacağı henüz belli değil. ABD başkanı olmak isteyen Cumhuriyetçi bir aday, ABD’nin gelecekte karşı karşıya kalacağı en büyük tehdidin Komünist Çin olduğunu bilmesi gerekir.” dedi.
